MEB'in yeni sınav sistemi: Hangi bütçeyle, hangi kadroyla, hangi denetimle...
abbas güçlü
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik eğitimde derin izler bırakıyor. Eğitimle o kadar çok oynadı ki kendi gitse bile yarattığı sancılar çok uzun yıllar kendisini hissettirmeye devam edecek.
Reform paketlerinin çoğu elinde kaldı. Hazırladığı yasaların çoğu ya Çankaya'dan döndü ya da yargıdan. Müsteşarı hapse girmek üzere. Kadrolaşmayla ilgili söylentilerin ardı arkası kesilmiyor.
Kırdığı, döktüğü onlarca konu var. Ama anadolu liseleri ve OKS konusunda yaptıkları Türk eğitim tarihine "kara bir leke" olarak geçecek.
OKS'ye çok az bir süre kala aldığı kararların uygulanması mümkün gözükmese de kafaları karıştırmaya yetti. Oysa görevi, öğrencileri ve velileri huzursuz etmek değil, onlara hizmet sunmak. Ama nerdeee...
Sınavla ilgili veli görüşlerini istediğini açıkladı. Ancak MEB'in internet sitesi mailleri kabul etmemiş ve mimar Zuhal Nakay da bize göndermiş. Çarpıcı tespitleri var:
"Sayın Bakanım!
Öncellikle yeni müfredat sistemiyle ilgili olarak bize görüş bildirme fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Ben Anadolu Lisesi 10. sınıf ve OKS'ye hazırlanan 8. sınıf öğrencisi velisiyim, yani tartışmaların tam odağındayım.
Yeni sistemle ilgili üç sorum var:
1- Hangi bütçeyle?
Her sene yapılan OKS'ye 800 bin civarında öğrenci giriyor. Yeni sistemle 6. ve 7. sınıflar da sınava tabi tutulunca, bu rakam 2 milyon 400 bin öğrenciyi kapsayacak. Okullarımız en temel ihtiyaçlarını karşılayacak maddi kaynaklardan yoksunken, bu devasa sınav maratonunun altından hangi bütçeyle kalkmayı düşünüyorsunuz? 800 bin kişiyi kontrol edecek sınav personelini ve sınav mekânları bile güç bela organize ederken, iki milyonu aşkın öğrenciyle nasıl baş edeceksiniz? Bu işleri okullara havale ederseniz, her türlü adaletsizliğin, kayırmanın önünü açmış olursunuz. Bunu siz bizden iyi biliyor olmalısınız.
2- Hangi kadroyla?
İngilizceyi de sınava tabi tutmak istiyorsunuz. Temel derslerdeki öğretmen açığını kapatamamış iken, devlet okullarındaki çocukları hangi öğretmenlerle özel okullardaki çocukların yabancı dil seviyesine getireceksiniz? Madem yabancı dile bu kadar önem veriyordunuz, o zaman anadolu liselerindeki hazırlık sınıfını neden kaldırdınız? Bu okullardan eskiden mezun olan çocuklar üniversitelerin hazırlık sınıflarını atlayabilecek düzeye gelirken, şimdi kızım gibi, mevcut bilgilerini kaybetmezlerse kendilerini şanslı sayıyorlar.
3- Hangi denetimle?
Okulların yüksek notla başarı puanını şişirmesini genelge ve yasal işlemle önleyecekmişsiniz. Bugüne kadar hangi genelgeyle öğretmenlerin maddi çıkar karşılığında not yükseltmesini önleyebildiniz?
Sizin sözünüze güvenip kızımızı anadolu statüsünü yeni kazanan bir okula verdik. Müdürden sadece üç güvence istedik; güvenlik, ders disiplini, nitelikli öğretmen. Müdür hepsini yerine getirdi, bu yeni projenizin başarılı bir örneğini oluşturduk. Çocuklarımız münazarada ilçe birincisi bile oldu. Ama teşekkürünüz, bu müdürü görevden uzaklaştırıp okulun düz lise zamanından kalma eski başarısız müdürünü geri getirmek oldu. Okul bir gecede anadolu lisesi niteliklerini kaybetti, kapı güvenliği kalmadı, hiç alışık olmadığımız boş dersler ve öğrenci gerginlikleriyle karşı karşıya kaldık. Kendi bindiğiniz dalı kestiniz.
Yeni projenizin başarılı bir örneğinin devamını bile sağlayamazken, bu kadar devasa boyuttaki değişimlerde size güvenmemizi nasıl beklersiniz?
Oyunun ortasında kuralları değiştirip yüzde 7'lik okul başarı puanı konusuna hiç girmeyeceğim. Zirvede her bir puanın altın değerinde olduğunu bilmiyor musunuz? Bunu nasıl sınava iki üç ay kala açıklarsınız? Söyleyin Sayın Bakanım, siz bizim yerimizde olsaydınız, size güvenir miydiniz?.."
Özetin özeti: Evet Sayın Bakan, bir veli olarak, siz size güvenir miydiniz?..