Asıl kriz MGK Genel Sekreterliği'ne kimin atanacağında

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 15 Mart 2007 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Detaylı Resim için tıklayınız Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Dışişleri Bakanlığı atamaları ile ilgili vetosu öteden beri devam eden Çankaya-Hükümet gerilimine yeni bir boyut kazandırdı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Dışişleri Bakanlığı atamaları ile ilgili vetosu öteden beri devam eden Çankaya-Hükümet gerilimine yeni bir boyut kazandırdı. Ankara'da konuşulan iddiaya göre, Dışişleri atamaları krizin görünürdeki bahanesi, geri planda ise MGK Genel Sekreterliği'ne kimin atanacağı kavgası var.

Bürokrasinin her alanında Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında tercih anlaşmazlığı hep vardı. Ancak Dışişleri bürokrasisi konusunda ilk kez yaşanıyor bu durum. İlk kez Cumhurbaşkanı Sezer Dışişleri ile ilgili bir kararnameyi geri çeviriyor. Bugüne kadar ki uygulamada hep Dışişleri ile Çankaya arasında kararname öncesi bir mutabakat sağlanıp büyükelçi ve diğer üst kademe makamlara sorunsuz bir şekilde yapılıyordu atamalar. Ki Dışişleri atamaları önceki dönemlerde de hep aynı teamülle yapılıyordu. Ama ilk kez şimdi müsteşar yardımcılıklarına atamalar krize dönüşmüş durumda.

Ankara'da asıl tartışılan, bu kararname krizinin neden olabileceği hukuki durumdan çok krizin arkasında yatan neden. Cumhurbaşkanı Sezer bu kararnameyi niye geri çevirdi? Hükümet niye mutabakat yoluna gitmedi?

Köşk'e yakın kaynaklardan alınan bilgiye göre, Cumhurbaşkanı'nın kararnamede müsteşar yardımcısı olarak önerilen büyükelçilerle ilgili en ufak bir tereddüdü yok. Olması da zaten sözkonusu olamaz. Çünkü sözkonusu isimlerin daha önce büyükelçi olarak atanmasına ilişkin kararnamelerin altında Sezer imzası var.

Peki Sezer, kritik başkentlere büyükelçi olarak atanmasına onay verdiği bu isimlerin müsteşar yardımcısı olmalarına niye karşı çıkıyor?

Dün Köşk'e yakın bazı kaynaklardan bu konuda kulislere sızan bilgi özetle şöyleydi:

?Sayın Cumhurbaşkanı'nın müsteşar yardımcısı olarak önerilen isimlerle ilgili bir kaygısı yok. Cumhurbaşkanı'nın karşı çıktığı, içine sindiremediği olay Dışişleri Bakanı ve hükümetin bu konudaki tutumu. Yaşanan kriz müsteşar yardımcısı krizi de değil. Bu kriz Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği krizidir.?

Kulislere yansıyan iddiaya göre, MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın yurtdışı göreve gönderilmesi konusunda birkaç ay önce hükümetle Çankaya arasında mutabakata varılmıştı. Görev yeri de belliydi Alpogan'ın. Yaş haddinden emekliye ayrılacak olan Büyükelçi Akın Alptuna'nın yerine Londra Büyükelçiliği'ne atanacaktı.

Fakat bu atama aylardan beri gerçekleştirilemedi ve şu anda da Londra Büyükelçiliği Alptuna'nın merkeze dönmesiyle boşalmış durumda.

Alpogan'ın ataması ise bir türlü çıkarılamıyor. Bunun nedeni Alpogan'ın atanması konusunda bir anlaşmazlık değil. Sorun, yerine kimin geleceği.

Hükümet Varşova Büyükelçisi Ecvet Tezcan'ı MGK Genel Sekreterliği'ne getirmeyi öngörüyordu. Ancak iddiaya göre Tezcan ismine askerler de sıcak bakmadı, Cumhurbaşkanı Sezer ise şiddetle karşı çıktı. Sezer'in önerdiği isim Bonn Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik idi. İddiaya göre askerler de soğuk bakmıyordu ancak hükümet İrtemçelik'i tartışmasız reddetti.

Bir başka ilginç iddia da şu:

Sezer ve MGK'nın asker kanadı kilitlenmeyi aşmak için Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e iki isim önerdi. Ancak önerilen bu iki isim de Müsteşar yardımcısı olarak Sezer'in önüne gelince Cumhurbaşkanı kararnameyi geri gönderdi.

Atama krizinin kulislere yansıyan perde gerisinin özeti böyle...

Bu arada ilginç bir gelişme Nisan ayının son haftasında yapılması planlanan Milli Güvenlik Kurulu'nun iki aylık olağan toplantısı şimdi ayın ilk haftasına alınmış durumda. Ve bu toplantı muhtemelen Sezer'in başkanlık edeceği son toplantı olacak. Doğal olarak bu toplantıda MGK Genel Sekreterliği tartışması da gündeme gelecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber