Tuzağa karşı dokuz öneri

Orta gelir tuzağıyla mücadele eden sanayiciden 9 öneri geldi. Bu kapsamda, Türkiye'nin 2023 yılına ekonomik ve siyasi olarak damgasını vurmasının yolunun orta gelir tuzağına düşmeden sanayinin önünün açılması ile olacağına dikkat çeken Rifat Hisarcıklıoğlu, orta gelir tuzağından kurtulmanın ortak vizyondan geçtiğini vurguladı

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 30 Haziran 2017 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Tuzağa karşı dokuz öneri

Cahit Saraçoğlu

Hükümetin 2012 sonunda dikkat çektiği orta gelir tuzağı ile ilgili olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu önemli tespitleri kamuoyuyla paylaştı.

AB VİZYONUNU KAYBETTİRDİ

Toplumu bir hedef altında birleştirmenin kalkınma için kritik önem taşıdığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 2000'li yılların başında Avrupa Birliği hedefi etrafında sağladığı ortak değişim vizyonunu zamanla kaybettiğini, 2023 hedeflerinin AB ile bağlantısı açık bir biçimde kurulamadığını ve reform adımlarını bir odak etrafında toplayamadığını vurguladı.

ŞİMDİYE KADAR YAPILANLAR YETMEZ

Kişi başı gelirin 3 bin dolardan 10 bin dolara çıkarken yaptıklarımızı yaparak, 10 binden 25 bin dolara sıçrayabilmenin mümkün olmadığına da işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Aynı malları, aynı şirketlerle, aynı pazarlara satarak, ihracatı 150 milyardan 500 milyar dolara yükseltmek mümkün değil. Bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Bugün en önemli meselemiz sürdürülebilir bir büyüme stratejimizin olmaması. Bu nedenle ekonomimiz epey bir süredir düşük tempoda büyüme süreci içine sıkışıp kaldı" dedi.

SANAYİ İLE GAYRİMENKULE AYNI VERGİ OLMAMALI

Orta gelir tuzağından kurtulmanın yolunun ancak sanayi ile olacağını belirten Hisarcıklıoğlu, "Sanayisizleşmeyi durdurmak ve üretimin niteliğini artırmak istiyorsak vergi sistemini değiştirilmeliyiz. Sanayiye yatırımla, üretimle, ihracatla elde edilen gelir ile gayrimenkul rantıyla elde edilen gelir aynı muameleye tabi tutulmamalı. Türkiye'nin sanayi politikası, önceliklerine ve değişen beşeri sermaye ihtiyacına göre yeniden şekillenmeli ve adalet sisteminin etkinliği artırılmalı. Yine kısıtlı kaynaklarımızın düşük verimli ve dış ticarete konu olmayan alanlara yönelmesinin de önüne geçmeliyiz. Sanayi kültürünü kaybeden Yunanistan'ın durumu ortada. Sanayi kültürünü koruyan Almanya ve Kore'nin nereden nereye geldiği de ortada. Doğru bir sanayi politikası tasarlayıp buna uygun belli alanlarda yatırıma ve teknoloji transferine odaklanmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

KÜRESEL BELİRSİZLİK ARTACAK

Küresel ve bölgesel belirsizliklerin azalmayacağı, aksine artacağı bir döneme girildiği uyarısında da bulunan Hisarcıklıoğlu, "Bu ortamda Türkiye'nin kendi yerel belirsizliklerini azaltmaya ağırlık vermesi gerekiyor. Türkiye'nin artık iktisadi önceliklerini doğru bir biçimde tayin etmesi gerekiyor. Ülkemize karşı oluşturulmak istenen olumsuz algıları değiştirip yatırımcıların güvenini yeniden artırarak reform sürecini canlandırmalıyız" dedi.

9 TEMELE ODAKLANAN BAŞARIYOR

Hisarcıklıoğlu bunda başarılı olunmasının ilkin güvenli bir ülke olmakdan geçtiğini belirtti. İkincisinin siyasi istikrarın güvence altına alınması olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Üçüncüsü makro iktisadi istikrar. Dördüncüsü kaliteli altyapı. Beşincisi eğitim ve sağlık gibi beşeri sermaye yatırımları. Altıncısı dışa açıklık. Yedincisi iyi yönetişim. Sekizincisi kapsayıcılığın garanti altına alınması. Dokuzuncusu ortak bir ulusal vizyonun benimsenmesi" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber