İyi bir başlangıç her şeye değer

Uzmanlar, okulöncesi eğitimin çocuklar üzerinde akademik ve sosyal açıdan çok önemli olduğunu vurgularken, "Çocuğun gelişiminde ve başarısında erken çocukluk eğitiminin önemi tartışılmaz. Bu süreç, çocuğun sosyal, duygusal, bilişsel, motor ve dil gelişiminde en önemli yıllar. Aynı zamanda özgüven yapılanması da özellikle 0-6 yaş döneminde başlıyor ve kişilik gelişiminin temeli oluşuyor, bu sağlam temeller de çocuğu yetişkinliğe taşıyor" diyor.

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 02 Temmuz 2017 17:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
İyi bir başlangıç her şeye değer

Okulöncesi eğitimin çocuklar üzerinde akademik ve sosyal yararı uzmanlara göre oldukça fazla. Bu dönemin çocukların akademik başarıları için büyük önem taşıdığı PISA 2015 sonuçlarında da ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı da okulöncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması için çalışmalarını sürdürüyor.

Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Yüksek Lisans Bölümü'nden mezun olduktan sonra KIDS Özel İdeal Çocuk Yuvası'nı kuran uzman psikolog Roxy Garih ve uzman psikolog Gila Şeritçioğlu, bu konu ile ilgili sorularımızı yeni binalarında yanıtladı. "Çocuğun gelişiminde ve başarısında erken çocukluk eğitiminin önemi tartışılamaz. Ne yazık ki Türkiye'de okulöncesi eğitim, gelişmiş ülkelerde olduğu kadar yaygın ve nitelikli değil" diyen uzmanlar, şöyle devam ediyor: "Yapılan araştırmalarda erken çocukluk eğitimi aileler tarafından sadece ilköğretime hazırlık olarak görülüyor. Halbuki çocuk zihinsel ve duygusal gelişiminin yüzde 70'ini 0-6 yaş döneminde tamamlıyor. Bu süreç, çocuğun sosyal, duygusal, bilişsel, motor ve dil gelişiminde en önemli yıllar. Aynı zamanda özgüven yapılanması da özellikle 0-6 yaş döneminde başlıyor ve kişilik gelişiminin temeli oluşuyor; bu sağlam temeller de çocuğu yetişkinliğe taşıyor."

TUTARLI GÜNLÜK PROGRAM

Garih ve Şeritçioğlu, okulöncesinde öğretmenin, ortamın ve eğitim programının önemini, 26 yıl önce kurdukları ve halen devam ettirdikleri KIDS Çocuk Yuvası'ndaki uygulamalarına da değinerek şöyle özetliyorlar: "Öncelikle, eğitim programı çok önemli. Uygulamakta olduğumuz, High Scope Programı, çocukların deneyerek ve yaşayarak öğrendikleri, aktif olarak kendi seçimleri doğrultusunda faaliyet gösterdikleri bir bakış açısına sahip. Tüm etkinliklerde yaşayarak öğrenme esas alınıyor. Program uygulanırken her çocuğa kendi kişisel özellikleri ve farklılıkları göz önüne alınarak yaklaşılıyor. İkinci önemli etken öğretmenlerin eğitimi ve deneyimi. Öğretmenlerimiz programımız doğrultusunda özel 'KIDS AKADEMİ' eğitiminden geçiyor ve böylece edindikleri bilgi, beceri ve tecrübeleri çocuklarla kurdukları iletişime taşıyorlar. Öğretmenlerin sözel iletişimde kullandığı kelime zenginliği, çocuğun zekasını da doğrudan etkiliyor. Bize göre eğitimcilerin rolü, bu yolculukta başı çekip yol göstermek değil, çocuklara eşlik etmek ve yollarındaki engelleri fark ettirerek onları çözüme yönelik cesaretlendirmek. Üçüncü olarak da okulöncesi eğitim programının uygulandığı bina yani fiziksel ortam çocukların gelişiminde fark yaratıyor. Okulda çocukların gelişim alanlarını destekleyen, iyi tanımlanmış oyun ve çalışma köşelerinin bulunduğu sınıflar düzenlenmeli. Elverişsiz hava şartlarında çocukların fiziksel enerjilerini açığa çıkarabilecekleri geniş kapalı bir oyun alanı ve oyun bahçesi bulunması büyük bir avantaj. Tabiat ile ilişki kurabilecekleri alanlar da oluşturulmalı. Mekanların özenle seçilmiş, çok amaçlı eğitsel araç ve gereçleriyle donatılması gelişim sürecini doğrudan etkiliyor. Okulöncesi eğitim kurumu olarak inşa edilmiş binamızda, KIDS sınıfları High-Scope mantığına göre düzenlendi."

ÖZGÜVENlİ MUTLU BİREYLER

Okulöncesi döneminde alınan eğitimin çocuğun ileriki yaşamında da önemli katkısı biliniyor. Erken yaşlarda verilen nitelikli eğitimle, özgüveni gelişmiş, problem çözme yeteneğine sahip, farklı bakış açılarını kabul edebilen, mutlu bireyler yetiştirmeyi amaçladıklarını belirten iki uzman şöyle devam ediyor:

"Çocukların ilgi ve yeteneklerini keşfederek, kendi potansiyellerini ve kaynaklarını kullanmalarına imkan sağlıyoruz. Aldıkları kararları uygulamaları ve düşüncelerini özgürce ifade etmelerini destekliyoruz. Çocuklar eğitim sürecine etkin bir biçimde katılarak sorgulamayı, sebep sonuç ilişkilerini anlamayı ve araştırmacı olmayı öğreniyorlar. Yukarıda bahsettiğimiz tüm unsurları bu alanda çalışanlar ve ebeveynler için bir yol haritası olarak görüyoruz."

KENDİ SEÇİMLERİNE İZİN VERİN

"Hayatta en çok iz bırakan kalıcı deneyimlerdir" diyen Roxy Garih ve Gila Şeritçioğlu'nun ailelere özgüven gelişimiyle ilgili tavsiyeleri şöyle:

Anne babalık ciddi bir iş. Çocukların hayatında annenin rolü koruyucu, kollayıcı ve şefkat temellerini sağlamak iken; babalar çocuğun hayatında cesaretle yol alabilme, harekete geçebilme, karar alma gücünü kazanmalarını destekler. İletişiminizde her an bu bilinçle hareket edin.

Çocuğunuz özgüveninin iyi gelişmesi için kendiyle barışık olmalı. Beklentinin, çocuğun gelişim düzeyine uygun olması çok önemli. Çocuk kendi başına bir şeyler yaptıkça ve anne babadan ona güvendikleri hissini aldıkça, kendine güveni artar.

Yetiştiği duygusal ortamın güvenli, sevgi dolu, düzenli ve belirgin sınırları olan bir yer olması gerekiyor. Birey olduğu çocuğa fark ettirilmeli ve özel ihtiyaçlarının karşılanacağı ona hissettirilmeli.

Anne baba olarak çocuğa model olunmalı. Özgüven, aynı zamanda eksik yönleriyle baş edebilme ve bir şeyleri yapamayabileceğini söyleyebilme cesaretinin olması anlamına da gelir. Anne babalar hatalarıyla da görünür olmalı.

Özgüven oluşumunda okulöncesi çağındaki çocuğun kendi yapabilirliğiyle temas kurması, ifade alanının açılması, duyulduğunu hissetmesi ve seçim yapma fırsatı ile yetişmesi önemli.

Çocuğunuzla bol bol oyun oynayıp, hayallerinizi konuşup, kitap okuyun. Bu yatırım yıllar içerisinde ona en büyük hediye.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber