Yargıdaki kavganın perde arkası

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 23 Mart 2007 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

emin pazarcı

Yüksek yargıda uzun süredir içten içe bir çekişme yaşanıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun toplantısına Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın katılmaması ile bu çekişme iyice su yüzüne çıktı...

Tartışmalar basın önünde yapılır oldu. Müsteşar, kurul toplantısını sabote etmekle suçlandı. Hakkında suç duyurusunda bulunulacağı açıklandı. O da "hastayım, katılamadım" dedi. Peki, kurul toplansaydı ne yapacaktı?..

Yargıtay'a 23, Danıştay'a da 6 üye seçecekti. Adalet Bakanlığı "Yasaya göre gündemi ben belirlerim" demesine rağmen, Kurul'ca gündem belirlenmişti. Gündeme seçim maddesi yerleştirilmişti. Müsteşarın toplantıya gitmemesi yüzünden bu seçimler yapılamamış oldu. Bakanlık, seçimin önünü kapattı. "Neden" diye sorarsanız, görünürdeki gerekçe şu: Bakanlık, "1 Haziran'da İstinaf Mahkemeleri Kanunu'nun yürürlüğe gireceğini" söylüyor. Yargıtay'daki üye sayısının 150'ye düşmesi gerektiğine işaret ediyor. Bugün için sayının 150'nin çok üzerinde olduğuna dikkat çekilerek, "Zaman içinde ortaya çıkacak boşalmalarla 150 sayısına ancak 2013 yılında ulaşılacak" deniliyor. Kısacası... Bakanlık, "Haziran'da zaten üye fazlalığı ortaya çıkacak, niye seçim yapalım" tavrı içinde.

***

Peki, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndaki karşı grup neden seçim yapılmasını istiyor? Birinci hedef, yaklaşan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı seçimi. İkinci hedef de Yargıtay'a uzun yıllar damga vurma düşüncesi. Dengelerin değiştirilmesi ve ardından mevzi kazanılması hedefleniyor. Yüksek yargıda "gruplar çatışması" yaşanıyor! Mayıs ayının başında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın görev süresi sona eriyor.

Cumhurbaşkanı Sezer, Çankaya Köşkü'nden ayrılmadan önce yeni Cumhuriyet Başsavcısı'nı atayacak. Bugün Yargıtay üyelikleri için bir seçim yapılsa dengeler tamamen alt-üst olacak. Yargıtay'da 200'ün üzerinde üye var. 23 üyenin daha seçilmesi ile birlikte Hükümet'e muhalif grup, yüzde 10'luk ek bir güç daha elde edecek. İstenilen isim "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı" olarak Cumhurbaşkanı Sezer'in önüne gönderilebilecek. Yargıtay'a seçtirilmek istenen 23 üye son derece önemli. Çünkü, Yargıtay üyelikleri için bir daha seçim yapılmayacak. Bu durumda, seçilecek yeni üyelerle birlikte uzun yıllar devam edecek bir üstünlük sağlanmış olacak. Tayyip Erdoğan Çankaya Köşkü'ne otursa bile, dengeler hep muhalif grupların elinde olacak. Kamuoyunun gözünden kaçırılmak istenen asıl kavga bu! Adalet Bakanlığı, bunun için frene basıyor.

***

Yargıtay'a üye seçimlerinde eskiden de bu tür hesaplar yapılırdı. Kamuoyuna açıklanmazdı, ama anlaşılıp ortak bir liste hazırlanırdı. Adalet Bakanlığı'na bir miktar kontenjan verilirdi. Belirlenen isimler Kurul'dan geçirilip Yargıtay'a seçilirdi. Kurul, şimdi "güç bende" diyor...

Adalet Bakanlığı'na kontenjan vermeden, seçimleri yapıp, Yargıtay'a uzun yıllar hâkim olacak bir yapı oluşturmaya çalışıyor. Kim bilir, belki Adalet Bakanlığı'na makul bir kontenjan verilseydi, bu tartışmalar hiç yaşanmayacaktı. Bakanlık, "1 Haziran'da İstinaf Mahkemeleri kuruluyor, Yargıtay'da yeni üyeye ihtiyaç yok" demeyecekti. Dengeler korunacaktı... Üyelikler paylaşılacak ve bu kavga ortaya çıkmayacaktı! Bakmayın siz, kamuoyu önünde yapılan açıklamalara.

Yargı ve geleceği adına söylenen o süslü sözlerin altında, aslında bir güç mücadelesi yaşanıyor. Herkes kendine yakın isimleri seçtirip, gücünü daha da artırmaya çalışıyor. Meselenin özü bu!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber