Yüzyılın en ciddi sorunu Mobbing (psikolojik taciz)

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 25 Mart 2007 11:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başarı, yaratıcılık, üretme gibi kavramlarla, kendimizi çevremize ifade edebildiğimiz yer olan iş ortamımız ve oradaki mutluluğumuz hiç şüphesiz ki, sosyal ilişkilerimiz ve kendi iç huzurumuz açısından yadsınamayacak büyüklükte önem taşır. Mutsuz çalışanlar, çalışma yaşamının başından beri varolmuşlardır, ne var ki çalışanları mutsuzluğa iten nedenlerin araştırılması gerekliliği, ancak son yıllarda fark edilebilmiştir. Çünkü mutsuz ve mağdur çalışanların kronik endişeleri, örgüt bütününü etkisi altına alarak, örgütsel sağlığı tehdit eden bir unsur olarak kendini göstermeye başlamıştır. Mobbing, en genel tanımı ile, duygusal saldırı ile yıldırma çabasıdır. Psikolojik taciz veya şiddetin soyut biçimi olarak da tanımlanabilir ve kalıcı psikosomatik (fiziksel yıpranmaya kadar varabilen) etkiler bırakabilmesi yönü ile somut şiddetten çok daha tehlikelidir. Mobbing'de başlıca amaç, hedef olan kişiyi pasifize etmektir ve en önemli özelliği, kasıtlı ve sistematik bir şekilde, olaya değil kişiye yapılıyor olmasıdır.

MOBBING MAĞDURU ADAYI MISINIZ?

İşlerine olan bağları güçlü, zeki, yaratıcı, takdir kazanan üstün performanslı kişiler, yıldırma eylemine en fazla maruz kalan kişilerdir. Başarısız ve güvensiz kişilerin duyduğu aşırı iktidar açlığı ile, kendi eksik yönlerini kapatmaya çalışma çabaları, mobbing sürecinde ilk tetikleyici etkendir. Örgütte uzun yıllardır çalışıyor olmak veya yönetici konumunda bulunmak neticesinde, ayrıcalıklı hak sahibi olduğuna inanan, özel muamele görme beklentisi içinde bulunan narsist kişiler, sorunlu kişiliklerini saklamak amacıyla diğerlerinin manevi gelişimini önleyecek şekilde güç kullanma eğiliminde bulunurlar.

UYSALLARI HEDEF ALIYORLAR

Hedef alınan kişiler, genellikle uysal kişilikli, huzuru bozacak durumlardan kaçınan, içlerine kapanık olan ortak bir karakter yapısı çizerler. İşte bu durum, mobbing uygulayıcılarının işlerini daha da kolaylaştırır ve yıldırma eylemine zemin hazırlar. Bu sebepler dışında, sert çizgilerle ayrılmış olan hiyerarşik yapı, kurumun sorunları çözme yeteneğinin zayıflığı, şikayet yönetimine gereken önemin verilmemesi, profesyonelce davranamayan yöneticiler mobbing'in doğmasına neden olan diğer sebeplerden sadece birkaç tanesidir. Mobbing, hedef alınan kişinin çalışmasını, herhangi bir şekilde sabote etme çabaları ile başlar. Bunlar, dedikodu, itibara saldırma gibi davranışları içerir. Mobbing mağduru ise, bu davranışlar karşısında sessiz kalarak, psikolojik açıdan yıpranmaya ve çevresine yabancılaşmaya başlar. Sosyal ilişkilerine ağır bir darbe iner ve bu durum zamanla, işe karşı isteksizlik, sıkıntı ve depresyona kadar ilerler. Son aşamalara doğru mağdur, uykusuzluk, sürekli anksiyete hali, aşırı suskunluk, çok kolay demoralize olma gibi ağır problemler yaşamaya başlar. Ve nihayet bu sıkıntılar kişiyi istifaya kadar götürür. Peki istifa bir çözüm veya son mudur? Ne yazık ki hayır. Gözleme dayalı araştırmalar, bu aşama sonrasında, kişilerin ekonomik özgürlüklerini yitirmelerinin de verdiği sıkıntı ile, intihara kadar giden acımasız bir süreçten geçtiklerini göstermiştir. Ve bu tür bir yıldırmaya maruz kalmış kişinin topluma maliyetinin, yıllık gelirinden fazla olduğu ileri sürülmektedir.

NE YAPILABİLİR?

Çok boyutlu ve disiplinlerarası çalışılması gereken bir konu olan mobbing, henüz meslek örgütleri ve çeşitli iş çevrelerinin dikkatini çekemedi. Oysa konu, görmezden gelinmeyecek kadar ciddi. Her gün milyonlarca çalışanın yaşadığı ancak adının konulmadığı bu durumu durdurabilmek için, önce teşhis gerekli. Yani mobbing'le karşı karşıya kalan kişi, öncelikle bu durumu irdelemeli ve kabul etmeli. Daha sonra sistematik bir şekilde olayın ana sebebi ve arka planı hakkında düşünmesi gerekir. Tam da bu noktada, kendi değerinizin farkında olmak (assertiveness) çok önemlidir. Bunun bilincine varmalı ve sözlerinizle, davranışlarınızla karşınızdaki kişiye iletebilmelisiniz. Önceleri başarmakta çok zorlanacağınız bu eylemin, zamanla daha da kolaylaştığını ve size güven kazandırdığını göreceksiniz. Karşı tarafın tek istediği, sizin vereceğiniz duygusal tepkilerdir. Bu nedenle, daima profesyonel bir yaklaşım içinde bulunmak çok önemli. Aksi takdirde, yıldırıcının amacına hizmet edilmiş olur. Ayrıca örgütlerin de çalışanlarını çeşitli eğitimlerle bu konuda bilinçlendirmesi, görev tanımlarını tam olarak belirlemesi, personel seçiminde, empatik olmayı sağlayan duygusal zeka ile hareket eden personel seçmeye özen göstermesi de önemli ölçüde fayda sağlar. Şikayet yönetimi de mutlaka etkin bir şekilde işlemeli. Mobbing konusunda bilgili çalışanlar ve bilinçli bir toplum yaratmanın, bizi bir adım daha ileriye taşıyacağı kuşku götürmez bir gerçektir.

Sonuçları

Herhangi bir sınırı bulunmayan ve sadece kişiye yapılıyor gibi görünen yıldırma sürecinin, örgüt yönetimine kadar varabilecek, akıl almaz derecede yıkıcı sonuçları vardır. Yıldırmaya maruz kalan kişinin, işyerine aidiyet duygusunun azalması sonucu, işyerinden uzaklaşma çabaları, bağlı bulunduğu ekibi ve çalışmalarını sekteye uğratır. Deneyimli bir bireyin, yeni bir iş arayışı içine girmesi sonucu kişi kaybedildiğinde, yeni çalışanın eğitimi ve alışma süreci, maliyet ve zaman kaybına neden olur. Bu şekilde, hiyerarşik yapının her kademesini etkileyen mobbing, huzursuzluk, çatışma, dolayısıyla iş miktarında azalma ve verim düşüklüğüne neden olur. Bu olumsuzlukların bütünü, kurum kültürüne yansır ve karşıdan hiç de iyi algılanmayan bir imaja neden olur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber