Başkanı olduğu komisyonda yaşadıklarını anlatacak

TBMM Diyarbakır Cezaevini İnceleme Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, komisyonun son toplantısında kendisinin de bir dönem kaldığı Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarını anlatacak.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan "12 Eylül Askeri Darbesinden Sonra Oluşturulan Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi İnceleme Alt Komisyonu" çalışmalarını sürdürüyor.

Alt komisyon kurulduğu günden bu yana 15 toplantı yaptı. Bu toplantılarda 19'u cezaevinde tutuklu olarak kalan, ikisi tutuklu yakını, üçü görevli, biri mağdurların avukatı, biri de o dönemde cezaevinde röportaj yapan gazeteci olmak üzere toplam 26 kişinin tanıklıklarına başvuruldu.

Komisyon Başkanı Miroğlu, çalışmalarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Alt Komisyonun, iki yılı bulan bir süre çalıştığını belirten Miroğlu, komisyonu kurarken de çalışmanın dar bir zamana sığmayacağını bildiklerini ve bu anlayışla komisyonun kurulduğunu söyledi.

"Yüzleşmeyi önemli oranda gerçekleştirdik"

"Biz, bir durum tespiti ve yüzleşme yapmak istedik. Bu yüzleşmeyi de önemli oranda gerçekleştirdik." diyen Miroğlu, sadece dönemin tanıklarını değil, gazetecileri ve hukukçuları da dinlediklerini ifade etti. Miroğlu, "Bu tanıklıklardan bir fotoğraf çıktı. Hepimizin ortak noktası 'keşke yaşanmasaydı.' Tabii bunu dediğiniz zaman da bir daha asla olmamasını diliyorsunuz." diye konuştu.

Konuya ilişkin 1979 yılından 1984 yılına kadar bir medya taraması yaptıklarına dikkati çeken Miroğlu, "Çünkü, 'Bu cezaevi nasıl bir siyasi ortamda gelişti' sorusuna cevap vermek önemliydi. Sadece yarın kamuoyunun karşısına bir raporla ve bunu güçlendiren tanıklıklarla çıkmak istemedik. Türkiye'nin o dönemdeki siyasi şartlarının da bu işe merak duyan insanlar tarafından az çok bilinmesini istedik." dedi.

"Yaşadıklarımı anlatacağım"

Orhan Miroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben de bu defa komisyon başkanı olarak değil; Diyarbakır Cezaevini yaşamış bir mağdur olarak son tanık gibi komisyona, yaşadıklarımı anlatacağım. Bu çalışma bu şekilde de sonlanmış olacak. Ondan sonra işin rapor yazım aşamasına geleceğiz. Bir müze olması ihtimali üzerinde duruyoruz. Bu konuda toplum ortaklaşırsa, Hükümetimizin ilgili bakanları da bu fikre itibar ederlerse belki bu çalışmanın sonucunda Diyarbakır Cezaevi'nin müze olması fikri daha güçlü bir fikir olarak ortaya çıkar."

ALPER ATALAY