Çobanlıktan fabrikatörlüğe uzanan başarı

Amasya'nın Merzifon ilçesinde, çocukluk yıllarında çobanlık yapan Ömer Çağlı, bugün Türkiye genelinde 18 şubesi bulunan, tarım aletleri üreten ve 20 kişiye istihdam sağlayan bir fabrikayı işletiyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Kasım 2017 13:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çobanlıktan fabrikatörlüğe uzanan başarı

Amasya'nın Merzifon ilçesinde, çocukluğunda çobanlık yapan ve bugün tarım aletleri üreten bir fabrikanın sahibi olan 49 yaşındaki Ömer Çağlı, çobanlıktan fabrikatörlüğe uzanan başarı hikayesiyle dikkati çekiyor.

Babası da çoban olan Çağlı, henüz 9 yaşındayken ücret karşılığında köyün koyunlarını otlatmaya başladı. 13 yaşına geldiğinde ilçe merkezindeki kaynak atölyesine çıraklık yapmaya başlayan Çağlı, yıllarca bu işi sürdürdü.

Askerlik görevini tamamladıktan sonra ağabeyinin arabasını satarak verdiği sermayeyle kaynak atölyesi açan Çağlı, zamanla işini büyüttü. Çağlı, bugün Türkiye'de 18 şubesi bulunan, tarım aletleri üreten ve 20 kişiye istihdam sağlayan bir fabrikanın sahibi.

Evli ve 2 çocuk babası Çağlı'nın hedefi, Merzifon Organize Sanayi Bölgesi'nde daha büyük kapasiteli bir fabrika kurup ihracat yaparak ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamak.

Çağlı, geçmişini unutmamak amacıyla "babamdan kalan tek miras" dediği çobanlık değneğini de fabrikasındaki odasında saklıyor.

"Buranın patronuyum ancak her zaman işçilerimin yanındayım"

Ömer Çağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuk yaşta yaşadığı zorlukların başarıya kavuşmasına büyük katkı sağladığını söyledi.

Çocuk yaşta koyduğu hedefler doğrultusunda sürekli ilerlediği belirten Çağlı, "Hem çobanlık yaptığım hem de sanayide çırak olarak çalıştığım zamanlarda çok ezildim ve hakir görüldüm. O zamanlar kendime bir hedef koydum, 'Ben de patron olacağım ve çalışanlarımı asla hakir görmeyeceğim' diye. Ben buralara tırnaklarımla kazıya kazıya, gecemi gündüzüme katarak geldim." diye konuştu.

Çobanlık ve çıraklık yıllarını hiç unutmadığını vurgulayan Çağlı, şöyle devam etti:

"Çok zor şartlarda bu konuma geldiğim için geçmişimi hiçbir zaman unutmam, ona göre davranırım. Yanımda çalışanlar işi yetiştirmekte zorlandıklarında, yeri geldiği zaman eldivenlerimi ve tulumumu giyerek işçilerime yardım ediyorum. Evet, buranın patronuyum, o ayrı bir şey ancak her zaman işçilerimin yanındayım. Onların her derdiyle ilgilenmeye çalışırım. Burada çalışan çocukların hepsi garip ve yiğit çocuklar. Bu çocukların garipliklerini göz önünde bulundurarak her zaman onların yanında oldum."

CİHAN OKUR

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber