'Rütbeli personel ve öğrenciler kokteyl bahanesiyle çağrılmış'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz'da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi'nin işgal edilmesine ilişkin hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Kasım 2017 03:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Rütbeli personel ve öğrenciler kokteyl bahanesiyle çağrılmış'

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na bağlı başsavcıvekillerince hazırlanan iddianamede, daha önceki 15 Temmuz darbe girişimi iddianamelerinde olduğu gibi, FETÖ'nün genel yapısı, örgütün kuruluşu, toplumda kabul görmesi, genişleme ve kadrolaşma dönemi, amacı, ideolojisi, amaca göre örgütlenme stratejisi, örgütlenme şekli, kuralları, hiyerarşik yapısı, istihbarat ağı ve arşivi, mali yapısı, silahlı gücü, emniyet ve yargı teşkilatlarındaki yapılanması, bu yapılanmaları kullanarak gerçekleştirdiği yasa dışı faaliyetler, bu faaliyetlerle ilgili yürütülen bazı soruşturmalar, FETÖ'nün darbe girişimi ve bununla ilgili hazırlanan diğer iddianameler özetlendi.

- Çengelköy, Vaniköy ve Beykoz bölgelerindeki suçlar

Şüphelilerin darbe kalkışması kapsamında bulunan Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı (kışla içi ve civarı), Çengelköy ve Beykoz bölgesinde faaliyette bulundukları belirtilen iddianamede, şüphelilerin Beykoz Atatürk Caddesi'nde 34 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri, 2 kişiyi kasten yaraladıkları, bir kişiyi özgürlüğünden yoksun bıraktıkları, Çengelköy'de 7 kişiyi kasten öldürdükleri, 85 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri, 46 kişiye yönelik mala zarar verdikleri, 5 kamu malına zarar verdikleri, 24 kişiyi özgürlüklerinden yoksun bıraktıkları, 4 kişiyi kasten yaraladıkları, Vaniköy bölgesinde bir kişiyi kasten öldürdükleri, 17 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri, bir kişiyi özgürlüğünden yoksun kıldıkları ve bir kişinin malına zarar verdikleri, Kuleli Askeri Lisesi önünde ise 8 kişiyi özgürlüklerinden yoksun bıraktıkları, bir kişiyi kasten yaraladıkları ve bir kişiye karşı da iş yerinin dokunulmazlığını ihlal ettikleri ifade edildi.

Darbe kalkışması öncesinde Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirilen toplantılarla ilgili bilgi ve delillerin aktarıldığı iddianamede, Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'nda yapılan hazırlıklar, lise komuta kademesi ve atama listesi, kalkışma öncesinde 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı ve lisede yapılan hazırlıklar, şüphelilerin görev yaptıkları birliklerden Vaniköy, Beykoz ve Çengelköy bölgeleri ile Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı çevresine ne şekilde intikal ederek konuşlandıklarına ilişkin açıklamalara yer verildi.

- "Bütünlemeye kalan öğrenciler okuldaydı"

Darbe girişimi öncesi toplantılarda Anadolu yakasında bulunan köprü ayaklarının kontrol sorumluluğunun Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği ve 2. Zırhlı Tugay'ın zırhlı araçlarla faaliyeti takviye etmesinin kararlaştırıldığı anlatılan iddianamede, 12 Temmuz 2016'da 2. Zırhlı Tugay Komutanlıgı'nda geç saatlerde icra edilen toplantıya, Tuggeneral Özkan Aydoğdu ve Albay Rıfkı Keser ile okul komutanı olan Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın da katıldıgı, 13-14 Temmuz'da aynı birlik içerisinde tertip edilen toplantılarda darbe kalkısmasında görev ve sorumluluk bölgelerinin belirlendigi, Kuleli Askeri Lisesi'nin sorumluluk bölgelerinin bogaz köprülerinin Anadolu ayakları ile Çengelköy, Vaniköy ve okulun çevresi olarak kararlastırıldığının belirlendiği kaydedildi.

Darbe girişiminden bir gün önce okul komutanlığına Kurmay Albay Muammer Aygar'ın yerine Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın atanması sebebiyle görev devir teslim ve 170. dönem Kuleli mezunları diploma töreninin gerçeklestirildigi bilgisi verilen iddianamede, törene tüm rütbeliler ile bin 154 öğrencinin katıldıgı, tören sonrasında, bütünleme sınavlarına katılacak olan 31 ögrenci haricindeki ögrencilerin okuldan ayrıldıklarının anlaşıldığı bildirildi.

- "Öğrencileri, 'kokteyl düzenleniyor' diyerek okula çağırdılar"

Şüpheli Çıkrıkçı'nın talimatıyla 15 Temmuz günü sabah saatlerinde darbe kalkısması kapsamında alınan kararların uygulanmasını saglamak için okulda görevli tüm rütbeli personelin okula çagrıldığı ve Istanbul'da ikamet eden ögrencilerin, 'önceki okul komutanı Aygar'ın yolcu edilmesiyle ilgili olarak kokteyl düzenlendigi' söylenerek okula gelmelerinin istendiği anlatılan iddianamede, 15 Temmuz'da okula çağrı üzerine gelen 46 ögrenci ve bütünleme sınavına hazırlanmak için okulda bulunan 31 ögrenci ile toplam 77 öğrencinin olduğu vurgulandı.

İddianamede, 15 Temmuz Sehitler Köprüsü ve Çengelköy bölgesinde faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle toplam 77 askeri ögrenci hakkında adli sorusturma baslatıldıgına işaret edilerek, lisede görevli bir kısım personelin, okul çevresi ile Çengelköy ve Vaniköy bölgesinde konuslanarak bu bölgeleri kontrol altında bulundurduğu, bir kısım personelin ise bogaz köprülerinin Anadolu ayaklarını kontrol altına almakla görevlendirildiği aktarıldı.

- "Emirler, okul komutanı Mürsel Çıkrıkçı'dan"

Her iki boğaz köprüsünün kapatılması ve kontrol altına tutulması görevi verilen Kuleli Askeri Lisesi Komutanlıgı'na 2. Zırhlı Tugay Komutanlıgı'nın da takviye olması yönünde karar alındıgı ve bu karar doğrultusunda 15 Temmuz'da mesai saatinin bitimine dogru 2. Zırhlı Komutanlıgı'ndan 4 askeri Unimog aracın soförleri ile birlikte darbe girisiminde kullanılmak üzere Kuleli Askeri Lisesi'ne sevk edildigi anlatılan iddianamede, lisede görevli olan askeri personelin hazırlanması, darbe girisimi kapsamında belirlenen bölgelere sevki ve harekat tarzları hususlarındaki emir ve talimatların, Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı tarafından verildigi kaydedildi.

Şüphelilerin görevlendirildiği bölgelere ayrıntılı şekilde yer verilen iddianamede, eski okul komutanı Kurmay Albay Muammer Aygar'ın, gerek Istanbul, gerekse Ankara'da darbe tesebbüsüne istirak eden süphelilerin birbirleri arasında bilgi akısını saglamak üzere kurulan "Yurtta Sulh" WhatsApp grubuna dahil edildigi, bu grup içerisinde görev ve sorumluluk alanlarıyla ilgili bilgiler paylasarak yazısmalar yaptıgının anlasıldığı belirtildi.

- "Kalkışmanın erkene alındığının bildirilmesiyle restorandan ayrıldılar"

İddianamede, soruşturma kapsamında Kuzguncuk'ta bulunan "Nakkaş Kebap" isimli is yerinin 15 Temmuz tarihine ait güvenlik kamerası görüntülerinin incelendiği bilgisi verilerek, görüntülere göre saat 18.20 sıralarında eski okul komutanı Albay Muammer Aygar, Albay Mehmet Karabekmez, yarbaylar Turgay Ödemiş, Adnan Uygun ve Erdal Kılınç'ın aileleriyle birlikte restorana gidip yemek yemeye başladıkları, saat 20.25 sıralarında, darbe kalkısması öncesinde Istanbul'da gerçeklestirilen toplantılara katılan Kurmay Albay Uzay Sahin'in lisenin yeni komutanı Çıkrıkçı'yı, Çıkrıkçı'nın da Muammer Aygar'ı telefonla aradıgı, telefon görüsmesinden yaklasık 3 dakika sonra Aygar'ın diger süphelilerle birlikte restorandan ayrıldıgının görüldüğü ifade edildi.

Söz konusu görüntüyle ilgili değerlendirme yapılan iddianamede, "Adı geçen sahısların esasen darbe kalkısmasından haberdar oldukları, 16 Temmuz günü saat 03.00 sıralarında icra edilmesi planlanan kalkısmanın erken saate çekilmesi nedeniyle telefonla arandıkları ve birlige intikal ettikleri degerlendirilmistir." denildi.

- Çıkrıkçı'nın "ordu yönetime el koydu" konuşması

İddianamede, 15 Temmuz günü saat 20.00 sıralarında alarm verilmesi üzerine Kuleli Askeri Lisesi Komutanlıgı'nda bulunan tüm rütbeli personel ile askeri ögrenci, er ve eratın içtima alanında toplandığı ve burada okul komutanı Çıkrıkçı'nın tüm askeri personele hitaben bir konusma yaptıgı aktarılarak, Çıkrıkçı'nın, "Ordu yönetime el koymustur, herkes emirlere riayet edecektir, etmeyen rütbeli, asker fark etmez, ellerinden silahları alınıp geregi yapılsın" seklinde sözler söyledigi, kısa bir süre sonra tüm askeri personelin silah alarak nizamiye önünde toplanması emrini verdigi, rütbelilerin ve askerlerin tam teçhizatlı, silahlı bir sekilde nizamiye önünde toplandığı ve baslarındaki rütbelilerle gruplara ayrıldıklarının anlasıldığı ifade edildi.

Darbe girişimi esnasında Kuleli Askeri Lisesi'ndeki faaliyetlere iliskin 14,15 ve 16 Temmuz'a ait komutanlık güvenlik kamera kayıtlarının incelendiği vurgulanan iddianamede, Çıkrıkçı'nın konuşmasından kısa bir süre sonra askeri personelin birçoguna rastgele G3 otomatik tüfek dagıtıldıgı, nizamiye önünde toplanmalarının söylendigi, rütbelilerin ve askerlerin tam teçhizatlı, silahlı bir sekilde nizamiye önünde toplandıkları belirtildi.

İddianamede, askeri personelin gruplara ayrılarak baslarındaki rütbelilerle belirlenen bölgelere (Vaniköy, Beykoz, Çengelköy) ulasmak üzere çıkıs yapmaya basladıkları, yasanan bu hareketlilik esnasında bazı süphelilerin misafirhanede kaldıgı, hizmet bölügünde görev yapan bazı erlerin olay günü nöbetçi oldukları, olaylar devam ederken bazı rütbelilerin durumu fark etmeleri üzerine girisimden uzak durdukları, bazılarının ise halen eylemlerine devam ettikleri ve dıs birliklerden gelen süphelilerin ise lise içerisinde görevlendirildiklerinin anlaşıldığına vurgu yapıldı.

- "Sıkıyönetim emrini polislerle gönderdi"

Şüphelilerin eylemlerinin sıralandığı iddianamede, Mürsel Çıkrıkçı'nın saat 23.15 sıralarında süpheli Mahmut Dağüstü ile 3 çevik kuvvet polisini sözde sıkıyönetim emrini teblig etmeleri için Çengelköy Polis Merkezi Amirligi'ne gönderdiği ve Dağüstü'nün Çengelköy bölgesinde toplanan vatandasların üzerine yürümesi üzerine ates açarak Kuleli Askeri Lisesi'ne geri geldiği anlatıldı.

Çıkrıkçı'nın komutası altında bulunan 36 şüphelinin, Çengelköy Polis Merkezi Amirligi'ni kontrol altına almak amacıyla saat 00.15 sıralarında yaya olarak polis merkezine dogru hareket ettikleri belirtilen iddianamede, saat 00.31 sıralarında eski okul komutanı süpheli Muammer Aygar'ın da olay tarihinde Üsküdar Ilçe Emniyet Müdürlügü görevini vekaleten yürüten Mehmet Baykara'yı makamından arayarak, 'arkadaslar gelecek, direnç göstermeyin' seklinde söylemlerde bulunduğu ifade edildi.

- "Selayı susturmak için camiye gittiler"

Aynı gece, "halkın sokaga çıkması ve darbe girisimine tepki göstermesi" için camilerden anonslar yapılıp ve sela okunması üzerine, şüpheliler Gökhan Ceren ve Ferhat Bayar'ın Aygar'ın emri üzerine sela ve anonsları susturmak için lise nizamiyesi karsısındaki Kuleli Kaymak Mustafa Camisi'ne gittikleri bildirilen iddianamede, şüphelilerin cami imamı olan müsteki Osman Nuri Keskin'i cami üstündeki ikametinden alarak Aygar'ın yanına götürdükleri ve Aygar'ın da bu kişiyi uyardıktan sonra serbest bıraktığı dile getirildi.

Çengelköy ve diğer bölgelerdeki şüpheli eylemlerinin de anlatıldığı iddianamede, meydana gelen olaylar, ölüm ve yaralanmalar ile müşteki ifadelerine ayrıntılı olarak yer verildi.

İddianamede, şüphelilerin Türk Ceza Kanunu'nda yer alan "darbeye teşebbüs" suçları haricinde ayrıca bölgelerde islenen diger suçlardan da sorumlu tutulmaları gerektiginin degerlendirildiği belirtilerek, tüm süphelilerin faaliyet gösterdikleri bölgelerde bulundukları zaman dilimi içerisinde islenen tüm suçlardan dolayı "müsterek fail" olarak sorumlu tutulmaları gerektigi sonuç ve kanaatine varıldığı bildirildi.

- İstenen cezalar

Şüphelilerin "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, farklı bölgelerde meydana gelen 8 kişinin ölümüyle ilgili de o bölgelerde görev alan ve emir veren rütbeli subaylarla ilgili, "iştirak halinde kasten nitelikli öldürme" suçlarından, öldürülen kişi sayısı kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Buna göre, "silahla iştirak halinde kasten öldürme" suçundan 24 şüphelinin Mustafa Cambaz, Kader Sivri, Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk, Osman Yılmaz ve Fatih Dalgıç'a yönelik yedişer kez, şüpheli Aykut Satmaz'ın maktuller Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk ve Osman Yılmaz'a yönelik dörder kez, şüpheli Safak Korkut'un maktul Fatih Dalgıç'a yönelik bir kez, şüpheliler Ümmet Dede ve Yasar Çıra'nın maktuller Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Burak Cantürk ve Osman Yılmaz'a yönelik dörder kez, şüpheli Mahbub Ulusoy'un maktuller Mustafa Cambaz ve Kader Sivri'ye yönelik ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilirken, "azmettiren" olarak öldürme suçlarına bizzat iştirak ettikleri belirtilen Mürsel Çıkrıkçı'nın yedişer kez, daha önceden bölgelerde bulunmayan Aygar'ın ise maktul Fatih Dalgıç'ın ölümüne yönelik bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.

İddianamede şüphelilerin ayrıca, "silahlı terör örgütüne üye olma", "üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütü adına suç işleme", "kasten yaralama", "iştirak halinde kasten öldürmeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "iş yeri dokunulmazlığı ve çalışma hürriyetinin ihlali", "mala zarar verme", "kamu malına zarar verme" gibi suçlardan da çeşitli oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber