Eşinizle birbirinizi tanımanın tadını çıkarın

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 24 Nisan 2007 13:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Uzman Psikolog Aslıhan Kurt, kişinin özelliklerinin bir soğana benzediğini ve her katmanda yeni bir özellik keşfedildiğini belirterek, eşlerin birbirlerini tanımanın tadını çıkarmaları gerektiğini söyledi.

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bulunan Anadolu Sağlık Merkezi'nde (ASM) görev yapan Uzman Psikolog Uzman Psikolog Aslıhan Kurt, kişilerin birbirlerini tamamen tanıması ve bir kere tanıdıklarını düşündükten sonra bir daha hiçbir değişiklik olmayacağını sanmalarının hiç de gerçekçi olmadığını belirterek, eşlerin birbirini tanımasının, ömür boyu sürecek ve hiç bitmeyecek bir süreç olduğunu hatırlattı.

Eşlerin birbirlerini tanımanın tadını çıkarmaları gerektiğini de vurgulayan Kurt, "Başlangıçtaki kişiyle şu anki kişi arasında dünyalar kadar fark var, ya da seni hiç tanıyamamışım tarzındaki sıkça işitilen sözcükler, ilişki için bir tehlikeyi değil, aksine gayet doğal bir gerçeği yansıtmaktadır. Bu durumu aşağı doğru ve yana doğru giden iki süreçle açıklamak işi kolaylaştırır. Birincisi, eşinizi tanıdıkça mutlaka daha aşağıda ya da daha içeride, hiç bilmediğiniz başka bir özelliğinin bulunduğunu

keşfedersiniz. Bu doğal bir şeydir, bir suç değildir, hele eşinizin bir 'suçu' hiç değildir. Şöyle ki, kişiliğin özelliklerini, üst üste geçmiş soğan kabukları olarak düşünmekte fayda vardır. En dışta, herkesin bildiği ve görebildiği özellikler, içerilere doğru sadece yakınların bildiği özellikler ve daha içerilerde ise sadece kişinin kendisinin bildiği veya kendisinin bile farkında olmadığı özellikler. Dışarıdan merkeze doğru, eşinizin kişilik katmanı her tanıdığınız ve soyduğunuzda, içeride başka bir

katmanın daha var olduğunu keşfedeceksiniz ve o katmanı hiç tanımıyor olacaksınız. O yüzden insanları tanıdıkça onların daha bilmediğiniz, tanımadığınız iç içe geçmiş bir sürü özelliği olduğunu fark eder ve sanki onu hiç tanıyamamışsınız gibi hissedersiniz. İkincisi ise zaman, yatay bir değişim eksenidir, zaman içerisinde insan, her gün biraz daha değişir. Yıllar, yaşananlar ve değişen psikolojik gelişim dönemleri insanları değiştirecektir. Bu yüzden insanları tanıdığınızı düşündüğünüz zaman, o çoktan bir miktar değişmiş olacaktır. Bu durum, sağlıksız bir değişim değil, aksine gerekli ve kaçınılmaz bir süreçtir. Bu yüzden hem eşinizi tanıdıkça yeni özellikleri olduğunu keşfedeceksiniz hem de eşinizin özellikleri, ilgileri ve zevkleri zaman geçtikçe değişecek. Bu yüzden eşlerin birbirlerini tanımasından daha önemli olan şey, birbirlerini sürekli tanımaya çalışmak ve yeni bir özeliklerini öğrendiklerinde şaşırmamaktır" dedi.

Eşleri tanıyıp bitirip 'tanıdım' demek yerine, onu hiçbir zaman tam olarak tanıyamayacağınız gerçeğini kabul etmenin, daha sağlıklı bir tutum olacağının da altını çizen Kurt, "Bu tutum, karşılıklı olarak eşleri birbirlerine duyarlı, birbirlerine dikkat eder hale getirecektir. Böyle bir tutum, gerçek uyumun oluşması için en önemli gerekliliktir. Eşler arası uyumu, bir 'dans etme' aktivitesine benzetebiliriz. Buna göre, uyum iki türlü olabilir. Ya çift olarak kenarda oturup, hiç hareket etmeyeceksiniz ve

böylelikle çok uyumlu olacaksınız. Ya da piste ineceksiniz ve birbirinizin hareketlerine uyumlu hareketler üretmeye çalışacaksınız. Aynı hayatın kendisi gibi. Hayat enerjidir, dinamizmdir, harekettir ve eylemdir. O yüzden kenarda hiç hareketsiz durarak uyumlu olmayı tavsiye etmeyiz. Emin olun bir süre sonra birbirinizden sıkılır, sonra da birlikteliğinizin bütün büyüsü yok olur ve giderek birbirinizi görmek bile istemeyebilirsiniz. Bunun yerine piste inip, dans etmek çok daha eğlenceli, çok daha yaratıcı ve çok daha geliştirici olacaktır. Uyumlu dansta birbirinin hareketlerini tamamıyla bilip tahmin etmek mümkün değildir. Yani birbirini tamamıyla tanımak. Bunun yerine diğerinizin hareketlerini sürekli izlemeli, onun hareketlerindeki değişimleri fark etmeli ve ona en uygun olacak hareketi bulmalısınız" şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber