Erdoğan: Biz yaparız, işte bu HDP yıkar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: - "Eski stadı millet bahçesine çevireceğiz. Anneler yavrularını alacak, millet bahçesine gidecekler. O yeşillikler üzerinde yavrularıyla beraber koşturacaklar, orada oynayacaklar, orada dinlenecekler. Yakışır mı? Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Haziran 2018 17:53, Son Güncelleme : 03 Haziran 2018 19:27
Erdoğan: Biz yaparız, işte bu HDP yıkar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da, "Eski stadı millet bahçesine çevireceğiz. Anneler yavrularını alacak, millet bahçesine gidecekler. O yeşillikler üzerinde yavrularıyla beraber koşturacaklar, orada oynayacaklar, orada dinlenecekler. Yakışır mı? Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde, kenti "Diyarbekir, tarihin, kültürün, medeniyetin şehri Diyarbekir; sahabelerin, evliyaların şehri Diyarbekir; Dicle'nin nazlı yari Diyarbekir; hasretimiz, sevdamız, aşkımız Diyarbekir; kardeşliğimiz, yoldaşımız, geleceğimiz Diyarbekir; diyar-ı huzur Diyarbekir. Sana bakınca keyfim geliyor Diyarbekir." diyerek selamladı.

- "Diyarbakır Belediyesinin önünde anaları ağlattılar"

Diyarbakır'ın ilçe ve mahallelerindeki vatandaşlara da sevgilerini ileten Erdoğan "Hangi Bağın Bağbanısan?" türküsünün şu sözlerini okudu:

"Diyarbakır etrafında bağlar var/Fitil işler yüreğimde yaram var amman/Sen gidersen benim başka kimim var/İsterem ki birgün evvel gelesen amman."

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim sizden başka kimimiz var? Bizim Diyarbakır'a olan sevdamız asla bitmez. Biliyorsunuz aramıza girmeye çalıştılar. Terör örgütüyle, hendeklerle aramıza girmeye çalıştılar. Sokaklarda sizleri birbirinize kırdırarak, tehditle, yağmayla, haraçla aramıza girmeye çalıştılar. Sahabe emaneti olduğu için insanların abdestsiz girmeye çekindiği bu şehirde Kurşunlu Cami'yi yıkarak, Dört Ayaklı Minare'yi yıkmaya teşebbüs ederek aramıza girmeye çalıştılar. Okula gitmesi gereken çocukları evlerinden alıp, dağa gönderip hayatlarını karartarak aramıza girmeye çalıştılar. Diyarbakır Belediyesinin önünde anaları ağlattılar. Sizleri, tarihinizden, kültürünüzden, inancınızdan, ahlakınızdan, geleneklerinizden kopartıp marjinal örgütlerin kulu kölesi yaparak, aramıza girmeye çalıştılar."

- "Çürük merdivenle dama çıkılmaz"

Diyarbakırlıların sıklıkla kullandığı "Çürük merdivenle dama çıkılmaz." sözüne atıfta bulunan Erdoğan, "Bunların çürük merdiveniyle dama çıkmaya çalışanlar da yerle yeksan oldular." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'a, Türkiye'ye gönlünü verdiğini ifade ederek, "Rabbim bize, sizlerin gönüllerini kazanmayı nasip eylesin." niyazında bulundu ve sevgisi, coşkusu ve ahde vefası için Diyarbakırlılara teşekkür etti.

Ramazan-ı şerifin mübarek olmasını dileyen Erdoğan, "24 Haziran'da güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Mecliste AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız?" sorusunu yöneltti.

Erdoğan'ın "Diyarbakır, vakit birlik vakti, vakit Diyarbakır vakti, vakit Türkiye vakti diyor muyuz?" sorusuna, İstasyon Meydanı'nı dolduranlar "evet" cevabını verdi.

İrade, erdem ve cesaretle Türkiye'nin ve Diyarbakır'ın şahlanacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim meşrebimizde asla ayrımcılık yoktur. Hizmet söz konusu olduğunda ayrımcılık bir yana, geri kalmış bölgelerimize daha çok imkan sağlıyor, daha çok kaynak aktarıyoruz. Yani pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Diyarbakır, uzun yıllar ihmal edilmişti. Biz İzmir, Konya, Kayseri'de ne varsa Diyarbakır'da da o olsun dedik. Bunun için de son 16 yılda Diyarbakır'a ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Gençler, şu söylediklerimi bilmeyenlere söyleyin, terör örgütünün arkasında olduğu gençlere söyleyin, 35,5 buçuk katrilyon lira yatırım yaptık. Biz Diyarbakır'ı bir kenara koymadık. Canımızdır, sevdamızdır, burayı ayağa kaldıracağız dedik. Hamdolsun Diyarbakır şu anda yaptığımız yatırımlarla Doğu'nun, Güneydoğu'nun adeta bir İstanbul'u, İzmir'i haline geliyor."

- "Biz yaparız, işte bu HDP yıkar"

Recep Tayyip Erdoan, Diyarbakır'ın benzer nüfusa sahip iller arasında en çok yatırım yapılan il olduğunun altını çizerek, eğitimde 5 bin 325 yeni derslik yapıldığını, ilköğretim öğrencilerine 560 milyon lira destek verildiğini, yükseköğrenim öğrencileri için 5 bin 300 kişilik yurtlar inşa ettiklerini, 33 bin seyirci kapasiteli bir Diyarbakır Stadyumu'nu yaptıklarını anlattı.

"Eski stadı da millet bahçesine çevireceğiz." müjdesini veren Erdoğan, "İngiltere'nin Hyde Parkı varsa, biz de işte bu stadı inşallah millet bahçesine çevireceğiz. Anneler yavrularını alacak, millet bahçesine gidecekler. O yeşillikler üzerinde yavrularıyla beraber koşturacaklar, orada oynayacaklar, orada dinlenecekler. Yakışır mı? Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var. Onlar, buradaki evleri bombalamadılar mı, evleri yıkmadılar mı, altından tüneller açmadılar mı? Camilerimizi, okullarımızı yaktılar, yıktılar. Aynı şekilde saat kulesini yaktılar, yıktılar. Bunlara gereken dersi 24 Haziran'da vermeye hazır mıyız? Sizler korkuyu korkutan insanlarsınız, ölümü öldüren insanlarsınız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta Diyarbakır'a toplamda bin 242 yataklı 17 hastaneyle birlikte 43 sağlık tesisi kazandırdıklarını, 7 sağlık tesisinin yapımının devam ettiğini söyledi.

Kayapınar Şehir Hastanesi'nin bin 200 yataklı dev bir eser olacağını kaydeden Erdoğan, ihtiyaç sahibi Diyarbakırlılara, şehit yakını, gazilere, engellilere, yaşlılara 16 yılda 6,3 milyar lira destek verildiğini bildirdi.

TOKİ'nin Diyarbakır'da 16 bin 847 konut projesini hayata geçirdiğini dile getiren Erdoğan, 3 yıl önce Suriçi'nde yaşanan acı olayları dile getirdi.

Erdoğan, terör örgütünün Suriçi'nde yaşayanların evlerini, iş yerlerini yıktığını, sokakları çukurlarla kapattığını, camileri, okulları, hastaneleri tahrip ettiğini, kaçarken vatandaşları canlı kalkan olarak kullandığını, ancak Suriçi'ni baştan sona yeniden inşa ve ihya ettiklerini belirtti.

Diyarbakır'ın bu sembol bölgesini, şehrin tarihine, kültürüne, medeniyet mirasına layık bir yer haline getirdiklerini kaydeden Erdoğan, Süleymaniye Camisi'nin çevresini yeniden düzenlediklerini anlattı.

Sahabe kabirlerinin manevi ruhuna uygun şekilde ihya edildiğini söyleyen Erdoğan, Gazi ve Melikahmet caddeleri üzerindeki 3 bin dükkanı yenilediklerini söyledi.

Erdoğan, Diyarbakır'ın tarihini, kültürünü, geçmişini yansıtan camiler, mescitlerin inşa edildiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her kim, bir Kürt kardeşimin herhangi bir hakkını gasbetmeye kalkarsa karşısında önce beni bulur." dedi.

Erdoğan, partisince Diyarbakır İstasyon Caddesi'nde düzenlenen mitingde, vatandaşlara hitap etti.

Göreve geldiklerinden bu yana Diyarbakır'a yaptıkları hizmetleri anlatan Erdoğan, Diyarbakır'da şu ana kadar 350 taş evin inşasına başladıklarını, tüm taş evlerin bir yıl içinde hak sahiplerine teslim edileceğini söyledi. Turistlerin bu taş evlere akın edeceğini belirten Erdoğan, "Terörün kol gezdiği buralarda inşallah bundan sonra turistler gezecek." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırklar Dağı'na yapılan çirkinliği yıktıklarını ifade ederek, "Örgüte, örgütün adamlarına peşkeş çekip, sizin ziyaret mekanınızı betona boğdular. Buradan kazandıkları parayı da örgüte gönderip, size kurşun olarak, bomba olarak geri çevirdiler. Biz ne yaptık, bunların hepsini yıktık. Diyarbakırlıya yapılan bu büyük saygısızlığı ortadan kaldırdık." şeklinde konuştu.

Tarihi köprüleri restore ettiklerini, ecdad yadigarı eserlere sahip çıktıklarını, Diyarbakır il sınırları içindeki demiryollarını yenilediklerini, Diyarbakır'ı hızlı trenle buluşturmak için çalışmalara başladıklarını bildiren Erdoğan, GAP'ın en önemli illerinden Diyarbakır'ı sulama projeleriyle ihya ettiklerini, 7 barajın inşaat çalışmalarının devam ettiğini, Diyarbakır'ın çılgın projesi Silvan Barajı ile 2 milyon 350 bin dekar zirai arazinin sulanacağını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal diyor ki 'Çiftçiler fakirlikten ne hale geldi bak.' diyor. Bay Kemal, Diyarbakır'dan sesleniyorum, İnce İnce, Bay Muharrem'e de sesleniyorum. Diyarbakır'da bugüne kadar tarımsal desteğimiz yaklaşık 4 katrilyon lira oldu. Ah ah, bunlar konuşuyor. Makaram sarı bağlar, kız oynar gelin ağlar." dedi.

Diyarbakır'ın sadece yatırım değil, huzurun da kıymetini çok iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, Diyarbakır'ın, "diyarı huzur" olmasını istediklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Diyarbakır ile birlikte tüm bölgemiz, 40 yıldır hiç olmadığı kadar huzur doludur. Hükümetimiz ve başta İçişleri Bakanımız Sayın Soylu olmak üzere, tüm emniyet güçlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bölge halkının huzuru için ellerinden geleni yaptılar. Güvenlik korucularımız el ele verdiler, hepsini yaptılar. Bugün devlet hiç olmadığı kadar halkının yanındadır." diye konuştu.

Uzun bir süreden beri hiçbir Kürt vatandaşın, sadece Kürt olduğundan dolayı mağdur edilmediğini, her Kürt'ün bu memlekette, her Türk'ün, her Arap'ın her Laz'ın, her Çerkez'in, her Boşnak'ın sahip olduğu haklar neyse istisnasız hepsine sahip olduğunu kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her kim, herhangi bir Kürt kardeşimin herhangi bir hakkını gasbetmeye kalkarsa karşısında önce beni bulur. Artık hiçbir terörist gelip halkın yakasına yapışamıyor, haraç alamıyor. Artık hiç kimse gelip Kürt kardeşimin evlatlarını zorla alıp dağa götüremiyor. Artık belediyenin önünde ağlayan Diyarbakırlı anneler var mı? Hamdolsun, artık hiç kimse gelip esnafımızın kepengini kapattıramıyor, ticaretine engel olamıyor. Artık hiç kimse evde, sokakta, hayatın her alanında Kürt kardeşimin tepesine binip, ensesinde boza pişiremiyor. Zorla, tehditle herhangi bir şey yaptıramıyor.

Bütün bunları sizler için yaptık, sizin özleminiz, diyarı huzur değil miydi, işte bu huzur ortamının sağlanması değil miydi? Çocuklarınız rahatça okula, işine gitsin, dağa kaçırılma korkusu yaşamadan akşam evine dönsün istemiyor muydunuz? Kimse gelip sizi haraca bağlamasın, kimliğiniz üzerinden siyaset yapıp sizi marjinal ideolojilerin aracı hale getirmesin istemiyor muydunuz? Ana diliniz, siyasi istismar aracı haline dönüşmesin istemiyor muydunuz? Ana dilinizi her yerde serbest kullanabiliyor muydunuz? Şimdi var mı engel olan? Dininizin, inancınızın gereklerini serbestçe yerine getirebiliyorsunuz değil mi, var mı engel olan? Ret ve inkar politikalarından eser kaldı mı, bunları kim kaldırdı? Görevimizi demek ki yaptık. Hamdolsun artık, kimliğinizin ve inancınızın önünde hiçbir yasak yok. Yasak olan tek şey var, o da sizin özgürlüklerinize, hayat hakkınıza, eğitim hakkınıza, sizin iş yapma hakkınıza yönelik terörist saldırılardır. Biz buna izin vermemekte kararlıyız."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "53 Kürt kardeşimin kanı Demirtaş'ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er veya geç ödeyecek." dedi.

Partisince Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, Kürtlerin istisnasız tamamının da diğer vatandaşlar gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvencesi altında olduğunu söyledi.

Farklı siyasi taleplerin dile getirilme hakkı bulunduğunu ancak bunun da meşru ve hukuki sınırlar içinde yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak beni bağlayan kurallar, diğerlerini de bağlamak durumundadır. Öyle, 'ben şuyum, ben buyum' diyerek, efelik yapmaya, kuralları, kanunları milletin hak ve özgürlüklerini hiçe saymaya kalkarsanız, kusura bakmayın bu devlet buna da izin vermez. Diyarbakır'da 53 Kürt kardeşime 'sokağa dökülün' diyen kimdi. Edirne'deki değil mi? 'Sokağa dökülün' dedi. Ne oldu, 53 kardeşimiz orada öldürüldü, şehit oldu. Ölenler kimdi, benim Kürt kardeşlerim değil miydi? Yasin Börü evladımızı bunlar öldürmedi mi, bunlar şehit etmedi mi? Şimdi ne olmuş, Cumhurbaşkanlığına aday olmuş. Şimdi çıkıyor, bakıyorum hepsi türbe ziyaret eder gibi Edirne'de cezaevinde beyefendiyi ziyarete gidiyorlar. Bay Muharrem onunla övünüyor, 'Gideceğim ziyaret edeceğim.' diyor. Türbe ziyareti... Ziyaret etsen ne yazar, oradan sana ne gelecek? Sen benim halkımı ziyaret et. Bak bakalım bu halk sana ne diyecek, Diyarbakır sana ne diyecek?

Kardeşlerim, 53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er veya geç ödeyecek. Yoksa tarih, o 53 kardeşim bizleri affetmez, bizi de affetmez. Onun için dik, sağlam duracağız ve inşallah 24 Haziran'da benim o Kürt kardeşlerimin ölümüne imkan, zemin hazırlayan bu Demirtaş'a da hesabını soracaktır. Bak bugüne kadar ağzıma almadım ama o 53 kardeşim sebebiyle bunu ağzıma aldım. Yoksa muhatabım değil, hiç derdim de değil. Benim Kürt kardeşlerimi bunlar sömürdüler. Öyle saz alıp, saz çalmakla benim Kürt kardeşlerime hizmet olmuyor."

-"Yaptığımız hiç bir reformdan, sağladığımız hiç bir haktan geri dönmeyeceğiz"

Sadece Türkiye Cumhuriyeti değil, bu hoyratlığa hiçbir devletin izin vermeyeceğini ifade eden Erdoğan, eğer bu kurallarda değişmesi gereken şeyler varsa onun kararını da yine milletle birlikte vereceklerini söyledi. Çünkü milletin iradesi üzerinde bir irade tanımadıklarını dile getiren Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinin bir kez daha milletin iradesinin zaferiyle sonuçlanacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar yaptıkları hiçbir reformdan, sağladıkları hiçbir haktan geri dönmeyeceklerini vurgulayarak, "Çünkü bizim attığımız adımlar, bizim halkımıza sağladığımız imkanlar tüm bu haksızlıkları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Attığımız her adımı, uzun uzun düşünerek attık. Eğer bir şeye karşı çıkmışsak, inanın bana, çok sağlam ve sizlerin menfaatine yönelik bunların sebepleri vardır." dedi.

Türkiye'nin sınırları ötesinde oynanan oyunların hiçbirinin Diyarbakır'ın da Türkiye'nin de hayrına olmadığını ifade eden Erdoğan, "Yağ acı olunca, unutmayın pilav da acı olur. Öteki yapının güdümünde atılan hiçbir adımın sonu, hiçbirimiz için özgürlüğe ve refaha çıkmaz. Selahaddin Eyyubi'nin torunlarından intikam almak için kurulan tezgahlarla kimseyi kandıramazlar." ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber