Emniyet'teki köstebek yakalandı, şebeke çöktü
ABD, Türkiye, Hollanda ve Romanya polisi, 3 yıl boyunca El-Kaide terör örgütü ile bağlantılı olan ve uyuşturucu parasını patlayıcıyla silaha dönüştüren uluslararası "narko-terör" üyelerini tespit etmek için ortak çalıştı. Çete, 3 yıl boyunca İstanbul Emniyeti'ndeki "Bozo" lakaplı köstebek nedeniyle çökertilemedi.
Köstebeğin tespitinin ardından şebeke üyelerinin tümü, Türkiye, Hollanda ve Romanya'da mart ve nisan aylarında eşzamanlı olarak yapılan operasyonlarda 345 kilo eroin ile yakalandı. "Zümrüt/Bayer" adı verilen ve filmlere konu olabilecek nitelikteki operasyon, Avusturya'ya kaçan İran asıllı uyuşturucu baronu Hossein Karimi Ricabadi'nin 15 gün önce yakalanması ile sonuçlandı.
ABD Uyuşturucu ile Mücadele Birimi DEA, 2003 yılında Türkiye, Romanya ve Hollanda'ya, uyuşturucu gelirinden terör örgütü El-Kaide'ye destek veren şebeke hakkında bilgi aktardı.
Romanya polisi, 2004 yılında İstanbul Narkotik Polisine, eroin şebekesi hesabına çalışan "Bozo" lakaplı bir köstebeğin emniyette görev yaptığını bildirdi. Amsterdam'da 5 Haziran 2006'da İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Narkotik Şube Müdürü Tufan Ergüder'in de katıldığı toplantıda ABD, Hollanda, Romanya, Türkiye polisi, uluslararası uyuşturucu şebekesi ile ilgili elde edilen bilgileri değerlendirdi.
İRAN ASILLI VE AKRABA
Toplantı sonunda, "çok gizli" olarak yürütülmek kaydı ile "Zümrüt/Bayer" operasyonu başlatıldı. Şebekenin elebaşlarının hepsinin İran asıllı ve akraba oldukları belirlendi. Akrabalık ilişkilerini gizlemek için yaşadıkları ülkenin vatandaşlıklarına geçen bu kişilerin başında ise Romanya'da yaşayan Hossein Karimi Ricabadi bulunuyordu. Hossein Karimi Ricabadi'nin eniştesi German Esmailzadeh Hollanda'daki, dayısı Çınar Orhan da Türkiye'deki elebaşıydı.
HİÇ AÇIK VERMEDİLER
Organizasyon yapısı çözülen şebeke üyeleri, bir türlü açık vermiyordu. İstanbul Narkotik Büro dedektifleri istedikleri delillere bir türlü ulaşamadı. Şebekede hareketlilik sürerken örgütün en önemli adamlarından Hollanda sorumlusu German Esmailzadeh, İstanbul'a gelip damadı Mesut Töregun ile buluşuyordu. İstanbul'daki bir otelde gerçekleşen toplantıya daha sonra Çınar Orhan da katılıyordu. İstanbul Narkotik polisi, bu üçlünün her hareketini izliyordu.
KÖSTEBEK UYARIYORDU
Bu buluşmaların ardından şebeke elemanları arasında geçen bir telefon görüşmesi ise operasyondaki Narkotik Şube dedektiflerinin tümünün moralini bozdu. Şebeke elemanları, Emniyet örgütünde polis olarak görev yapan "Bozo" lakaplı köstebekleri aracılığıyla izlendiklerini öğrenmişlerdi. Telefon görüşmeleri sırasında bundan bahsediyorlardı.
TECRÜBELİ KÖSTEBEK
Narkotik Şube Müdürlüğü'nde toplantı yapıldı. Köstebeğin tespit edilmesi gerekiyordu. İstanbul'da otel odasında gerçekleşen toplantıyı takip eden 3 polis memuru ve olayı bilen 4 kişi daha vardı. Şüpheler, 11 yıllık polis memuru E.Ç. üzerinde toplandı. Köstebek polis memuru E.Ç operasyondan fark ettirilmeden geri çekildi. Ancak şüphenin ötesinde bir delil yoktu. Teknik ve fiziki takip uzmanı olan polis memuru E.Ç. meslektaşlarına en ufak bir açık vermiyordu.
SES ANALİZİ ELE VERDİ
E.Ç'nİn, uyuşturucunun İstanbul'daki depolanması ve Avrupa'ya naklinden sorumlu Çınar Orhan ile yaptığı telefon konuşması, Kriminal Polis Laboratuvarı'nda analiz edildi. Seslerden biri E.Ç'ye aitti. Operasyonu tehlikeye atmamak için E.Ç ile ilgili işlem yapılmadı. Polis E.Ç. operasyon ile ilgili kritik bilgilerden uzak tutuldu ve operasyon eşzamanlı gerçekleştirilerek şebeke çökertildi.