Sayıştay: Kamu fonlarının kullanan her kurum Sayıştay denetimine tabi olmalı
- SAYIŞTAY BAŞKANI MEHMET DAMAR:
- "DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE YAŞANAN GELİŞMELER IŞIĞINDA SAYIŞTAY DA GELECEĞE DÖNÜK YENİ BİR VİZYON OLUŞTURMAK DURUMUNDADIR"
- "KAMU FONLARININ KULLANILDIĞI TÜM ALANLAR SAYIŞTAY DENETİMİNE TABİ OLMALI"
- "SAYIŞTAY TÜM HALKIN ÇIKARLARININ BEKÇİSİDİR"
Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, kamu fonlarının kullanıldığı tüm alanların Sayıştay denetimine tabi olmasını da içeren yeni Sayıştay Kanun Taslağı'nın 2005'te Meclis'e sunulduğunu hatırlattı. Damar, Sayıştay'ın halkın çıkarlarının bekçisi olduğunu bildirdi.
Sayıştay'ın 145. kuruluş yıldönümü töreninde bir konuşma yapan Sayıştay Başkanı Damar, çağın temel niteliğini oluşturan değişim olgusunun, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hemen her alanda etkisini her geçen gün daha fazla hissettirdiğini söyledi. Türkiye'nin kamu yönetim sisteminde ve özellikle de mali yönetim sisteminde son yıllarda çok önemli değişiklikler gerçekleştiğine işaret eden Damar, Sayıştay'ın denetim alanını oluşturan mali yönetim sisteminin yapı ve işleyişindeki değişimin, Sayıştay'ı da doğrudan etkilediğini ifade etti. Bugün dünyada ve Türkiye'de gerçekleşen gelişmeler ışığında Sayıştay'ın da geleceğe dönük yeni bir vizyon oluşturmak durumunda olduğunu kaydeden Damar, Sayıştay'ın bu hızlı değişim ve dönüşüm sürecinde kendini yeniden tanımlamak ve yeniden yapılandırmak için tarihi bir dönüm noktasında bulunduğunu vurguladı. Türkiye'de yaşanan önemli yapısal değişiklikler ve sosyo-ekonomik gelişmelerin, kamusal alanda hesap verme sorumluluğunu güçlendirdiğine ve demokratik gelişmelere
paralel olarak Türk halkının kamu kaynaklarının kullanımına olan ilgisinin arttığına işaret eden Damar, bunun bir sonucu olarak çağdaş ve etkin bir denetime olan ihtiyacın yoğunlaştığını kaydetti.
Çalışmalarına uzun süre önce başlanan yeni bir Sayıştay Kanunu hazırlama girişimlerinin, bu süreçte çok daha anlamlı ve hatta zorunlu hale geldiğine vurgu yapan Damar, bu çerçevede Sayıştay'ın genişleyen rol ve sorumluluklarına paralel olarak organizasyon yapısını yeniden şekillendirmek, uluslararası standartlarla uyumlu olarak çağdaş denetim tekniklerinin daha yaygın olarak uygulamaya geçirilmesini sağlamak, kamu fonlarının kullanıldığı tüm alanların Sayıştay denetimine tabi olmasını sağlamak,
Sayıştay'ın yargısını, günün koşulları doğrultusunda daha etkin kılmak gibi amaçlarla hazırlanan Kanun Taslağı'nın 2005 yılında TBMM'ye sunulduğunu hatırlattı.
Günümüzde Sayıştaylar'ın, Parlamento ile daha yakın bir ilişki içinde çalıştığına dikkat çeken Damar, parlamentoların denetim işlevini, Sayıştay raporları aracılığı ile yerine getirdiğini anlattı. Demokratik yönetim sisteminin stratejik bir unsuru olarak kabul edilen yüksek denetimin, kamu yönetiminde şeffaflığın ve kamu görevlilerinin hesap verme sorumluluklarının güçlendirilmesinde kilit bir faktör konumunda olduğunu kaydeden Damar, çağdaş yüksek denetimin, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden her
geçen gün daha fazla etkilendiğini söyledi.
Sayıştay'ın günümüzde, gerçekleştirdiği denetimler ve yargı fonksiyonu aracılığıyla gerçekte halka ait olan kamu kaynaklarının en yüksek çıktılara ulaşılmasını sağlayacak şekilde kullanılmasını teşvik ettiğini belirten Damar, kamu idarelerinin etkin, hukuka ve etik değerlere uygun bir biçimde çalışmasını gözettiğini bildirdi. Damar şöyle konuştu:
"Sayıştay, kamu mali yönetiminde saydamlığın ve hesap verme sorumluluğunun güçlendirilmesini sağlamakta, kamu kaynaklarının belirlenen amaç ve hedefler doğrultusunda ve hukuki düzenlemelere uygun olarak elde edilmesi, saklanması ve kullanılmasını güvence altına almakta, yolsuzluklara ve kötü yönetime set çekmekte, ödedikleri her kuruş verginin hesabını bilmek isteyen vatandaşlar için bir güvence oluşturmakta, kısacası devlet hazinesinin ve dolayısıyla tüm halkın çıkarlarının bekçiliği görevini üstlenmektedir."