'Terör bu ülke topraklarından sökülüp atılacak'

TBMM Başkanı Binali Yıldırım: - "Terör bu ülkenin kaderi değil, mutlaka terör bu ülke topraklarından sökülüp atılacak"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Ekim 2018 20:45, Son Güncelleme : 04 Ekim 2018 20:47
'Terör bu ülke topraklarından sökülüp atılacak'

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Terör bu ülkenin kaderi değil, mutlaka terör bu ülke topraklarından sökülüp atılacak." dedi.

Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi ile İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği tarafından Sabancı Kültür Merkezinde düzenlenen "Meslek Hastalıkları Kongresi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin üretim ve ihracat üslerinden İzmir'de yapılan bu etkinliğin son derece önemli ve yol gösterici olduğunu söyledi.

Bu toplantılardan çıkacak sonuçların yasal düzenleme gerektiren kısımlarının TBMM ile paylaşılacağını aktaran Yıldırım, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin petrolü yok, doğalgazı yok yani mutlak üstünlüğümüz yok. Her kuruşumuzu alın teriyle kazanıyoruz. Bu sebeple çalışanın güvenliği ve çalışma ortamının huzuru elbette ki çok önemli. Bugün bazı zorluklar yaşadığımız bir gerçek ancak yaşadığımız sıkıntılar işçilerimizi de işverenlerimizi de yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. Bu durum geçicidir. Dünyadaki mevcut statükonun bozulmasını istemeyen kimi ülkeler milli paralarını silah olarak kullanmaktan geri durmuyor. Türkiye'deki iş ortamını da tehdit eden bu operasyonlar, işçilerimizin çalışma güvencesine de zarar veriyor. Geçmişte de benzer sıkıntılarla karşı karşıya kaldığımızı lütfen hatırlayın. Türkiye güçlendikçe, bir oldukça, beraber oldukça bu sıkıntıların üstesinden geleceğimizden şüpheniz olmasın."

Yıldırım, Türkiye'den istenenin açık ve net olduğunu belirterek "Başına veya ensesine vurularak ekmeği alınacak Türkiye istiyorlar, bu eskiden böyleydi. Dolayısıyla 'Benim de söyleyecek sözüm var.' diyen ve bölgemdeki olan bitenden ben de sorumluyum, binlerce kilometre uzaktan gelip buralarda proje yürütenlere karşı dimdik duralım. Güney sınırlarımızı tehdit eden terörü sınırlarımız içinde değil, sınırlarımız dışında da kaçtıkları yere kadar kovalayarak yok edelim."

- Batman'daki hain saldırı

Bugün Batman'da yine hain bir tuzak sonucu şehitler ve yaralılar olduğunu hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Terör bu ülkenin kaderi değil, mutlaka terör bu ülke topraklarından sökülüp atılacak. Terörün kaynağının dışarıda olduğunu biliyoruz. Terörün Türkiye'nin enerjisini tüketmek, azaltmak, hedeflerini geciktirmek için bir manivela olarak kullanıldığını da biliyoruz. Ancak yapmamız gereken terörle mücadelede kararlılığın devam etmesi, bunun yanı sıra da güvenlik saikiyle özgürlüklerin kısıtlanmaması. Güvenliği sağlayacağız, o halde özgürlüklerden vazgeçeceğiz, öyle bir şey yok. Her ikisini de yapacağız. Özgürlükleri de güvenliği de bir arada sürdürebiliriz, zor olur ama başarırız. Gelişmiş demokrasilerin yapması gereken de budur. 90'lı yıllarda yaptığımız hatalar bugün bize katlanarak bedel olarak geliyor. Bir yandan güvenlik esaslı mücadeleye devam edeceğiz, bir yandan da insanlarımızı kucaklamaya devam edeceğiz."

Yıldırım, terörün yol açtığı travmaların tedavi edilmesi için gereken önlemleri alacaklarını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Terör konusunda bizim hiç ama hiç müsamaha etmeyeceğimiz kırmızı çizgiler var. Her şeyi yapabilirsiniz, siyaset, ticaret, akademik çalışma yapabilirsiniz. Toplumun hangi kesiminden olursanız olun, hangi işi yaparsanız yapın, asla üzerinde tartışılmayacak gerçeklerimiz ortadadır. Ülkenin milleti ve devletiyle bağımsız bütünlüğü, bölücülük yok, eyalet filan gibi düşünceler yok. Bayrağımız, toprağımız, devletimiz ve milletimiz asla tartışma konusu olamaz. Bunları eğer masaya getirirseniz, orada özgürlük filan dinlemeyiz. Bu ülkeyi bize emanet edenler, bu bayrağa renk verenler, ecdadımız, şehitlerimizdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıdır. Bu topraklara gözümüz gibi bakmak vatan borcumuz, millete karşı en büyük sorumluluğumuz."

Türkiye'nin 1 milyar 800 milyon İslam dünyasında kutup yıldızı gibi parladığına vurgu yapan Binali Yıldırım, "İnşallah sadece Türkiye'nin değil, gönül dünyamızda, terör altında, iç savaş altında inim inim inleyen bütün kardeşlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Geçirdiğimiz değişim sürecinin getirdiği sıkıntılar da geçicidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulamaları oturdukça bu belirsizlikler ortadan kalkacak ve Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açılacak. Bunların olması için hepimizin yeni sisteme, değişime alışması gerekiyor." diye konuştu.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Bizim ülkemizde herhangi bir konuda yasal düzenleme, hayatın doğal akışı devam ederken yapılmıyor. Nerede bir kaza var, nerede olağanüstü bir gelişme oldu, panikle, telaşla bir düzenleme yapıyoruz sonra ya o düzenlemeyi çok abartıyoruz ya da ihmal ediyoruz." dedi.

Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ile İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği tarafından Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Meslek Hastalıkları Kongresi"nde yaptığı konuşmada, 4 dönem milletvekilliği yaptığını hatırlatarak, uzmanların bunun meslek hastalığına girip girmeyeceğini araştırabileceğini söyledi.

Bunun dışında da sürekli görev yapan sendika başkanlarının, oda başkanlarının da incelenebileceğini belirten Yıldırım, "Seçim kaybettiği halde, koltuk kaybettiği halde parti başkanları bu hastalığın içinde midir, değil midir?" dedi.

Yıldırım, meslek hastalığının önemli olduğunu belirterek, meslek hastalıkları bölümünün DEÜ'de kurulması fikrinin heyecan verici olduğunu, bu projeye destek verdiğini kaydetti.

İşlerin, çalışanlar üzerinde çeşitli rahatsızlıklara sebep olabildiğini kaydeden Yıldırım, meslek hastalıklarının çalışma hayatının ve yönteminin çıkardığı bir olgu olduğunu söyledi.

Yıldırım, kendisinin de uzun süre ağır sanayi diyebileceği gemi inşa işinde çalıştığını hatırlatarak, üniversite 2. sınıfta staj yaptığı dönemde kaynak yaparken göremediği için maskesini çıkardığını söyledi.

Daha sonra gözlerinden rahatsızlandığını ve 3 gün yatakta kalmak zorunda kaldığını belirten Yıldırım, yine çalışma hayatında uyardığı bir ustanın iş kazası sonucu hayatını kaybettiğini söyledi.

- İş sağlığının korunmasına yönelik düzenlemeler

Yıldırım, Türkiye'de iş ortamının iyileştirilmesi, işçi sağlığının korunmasına yönelik düzenlemelerin zaman zaman yapıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bizim ülkemizde herhangi bir konuda yasal düzenleme, hayatın doğal akışı devam ederken yapılmıyor. Nerede bir kaza var, nerede olağanüstü bir gelişme oldu, panikle, telaşla bir düzenleme yapıyoruz sonra ya o düzenlemeyi çok abartıyoruz ya da ihmal ediyoruz. Uygulama kabiliyeti sınırlı oluyor. O yüzden her kazadan sonra bir düzenleme yapmak yerine işleri hiçbir kaza olmadan oturup uzmanlarıyla, çalışanlarla, çalıştıranlarla, akademisyenlerle, tüm paydaşlarla enine boyuna görüşüp, konuşup yapmak her zaman daha doğru sonuca bizi götürecektir."

27. Yasama Meclisinde iş sağlığı ve güvenliği alanında sahadan gelen tecrübeli isimlerin bulunduğunu aktaran Yıldırım, "Ben bu noktada Meclisimizin gerek meslek hastalıkları gerek çalışma hayatının her kesimin beklentisini sağlayacak şekilde düzenlenmesi bakımından çok ciddi çalışmalar yapabileceğini düşünüyorum." dedi.

Dünyada iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu her yıl 2,5 milyon insanın hayatını kaybettiğini, bunun yanı sıra çok sayıda insanın engelli hale geldiğini kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu:

"İş yerlerinde her şey mükemmeldir desek doğru söylemiş olmayız. Zaman zaman kazalar olmuyor değil, bunun yanı sıra hastalıklar oluyor. Meydana gelen kazalar ve meslek hastalıkları dikkate alındığında dünyada durum neyse Türkiye'de de aynı. Esasında bu durumdan en fazla zararı yine kendimiz görüyoruz. Sosyal barışımız yara alıyor. Maddi kayıpları biraz daha çalışarak, yorularak telafi edebiliriz ama kaybettiğimiz canları, kaybolan sağlığı geri getiremiyoruz. Biz mevcut tablonun resmini doğru çekip gelecekte neler yapamamız gerektiğini daha çok düşünmeliyiz."

- Meslek hastalıkları hastanesi talebi

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da İzmir'de meslek hastalıkları hastanesinin olmadığını ifade etti. TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın İzmir'e hassasiyetini bildiğini belirten Hotar, Yıldırım'ın öncülüğünde İzmir'de meslek hastalıkları hastanesi açılmasını istedi.

Hotar, üniversite olarak kongre sonuç raporunu değerlendireceklerini, gereğini yapacaklarını kaydetti.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise kongrenin çalışma hayatı için çok önemli olduğunu, Türkiye'de günde ortalama 5 kişinin "bazen iş kazasından bazen iş cinayetinden" vefat ettiğini söyledi. İnsanları yaşatmak için bu kongrelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Atalay, burada tartışılan ve ortaya konulan yeni kararların hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Arif Hikmet Çımrın da iş sağlığı ve güvenliğine farklı açılardan bakmak gerektiğini belirterek, kongrenin bitiminde çalışan sağlığı konusunda yeni iş birliği fikirlerinin ortaya çıkacağına inandığını kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber