Baykal, şehit ailesine taziye ziyaretinde bulundu

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 12 Haziran 2007 18:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BAYKAL, ŞEHİT ONBAŞI HASAN GÜREŞEN'İN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİNDE BULUNDU

- CHP GENEL BAŞKANI GENEL BAŞKANI DENİZ BAYKAL:

- "DEVLETİMİZ BU COĞRAFYADA BİRLİK İÇİNDE YAŞAMAMIZIN GÜVENCESİDİR"

- "MİLLETİMİZİ SAHİPLENECEĞİZ, MİLLETİMİZİ BÖLDÜRMEYECEĞİZ"

- EL ELE HUZUR VE BARIŞ İÇİNDE YAŞAYACAĞIZ BU BÜYÜK BİR MÜCADELE BU MÜCADELEYİ MUTLAKA KAZANACAĞIZ"

KADİR TÜMER

İSTANBUL (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, Şırnak'ta uzaktan kumandalı mayının patlatılması sonucu şehit olan piyade onbaşı Hasan Güreşen'in ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Güreşen'in Gaziosmanpaşa'daki evine gelen Baykal'ı, acılı baba Nuri Güreşen sokağın başında karşıladı. Baykal, Hasan Güreşen'in 2.5 yaşındaki kızı Zehra'yı kucağına aldı. Basın mensuplarına açıklama yapan Baykal, gerçekten son dönemde Türkiye'nin çok acı günler yaşadığını dile getirerek, "Birbiri ardında pırıl pırıl evlatları yetişmiş subay ve askerler canlarını bu memleket için veriyorlar. Bu acı tabloyu hepimiz bütün Türkiye derin bir üzüntüyle izliyoruz. Bu durumun bir an önce değişmesi konusunda hepimiz milletçe tam bir dayanışma ve kararlılık içindeyiz. Ne gerekiyorsa en kısa zamanda yapılmasını ve bu gidişe bir 'dur' denilmesini milletçe bekliyoruz" dedi.

Baykal, bu acı tablolar yaşanırken analar, babalar evlatlarının şehadeti karşısında yüreklerini acılarını basarak memleket severlik, vatan severlik duyguları içinde bu olayı herkese örnek olacak şekilde karşıladıklarını belirterek, "Nuri bey oğlunun şehadeti kendisine bildirildikten sonra bizim bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar olarak kökenimiz ne olursa olsun, hepimizin aynı milletin parçası olduğumuzu devletimizin birliği ve bütünlüğü için her şeyi yapacağımızı, herkesin artık bunu içine sindirmesi gerektiğini ve bir yandan milletçe kardeşlik ve dayanışma içine girmemiz gerektiğini, devletimize hep beraber sahip çıkması gerektiğine çok çarpıcı bir biçimde bir ifade etti. Gerçekten olay budur. Biz bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar, aynı milletin birer ferdiyiz.. Hepimizin kardeşiz. Hepimiz bu milletin vatandaşıyız" diye konuştu.

Kimsenin kimseden üstün olmadığını dile getiren Baykal, konuşmasına şöyle devam etti: "Hepimiz bir arada barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz başka hiçbir talebimiz yoktur. Kimsenin kimliğini kişiliğini, inancını ve mezhebini kimsenin inkar etmesi mümkün değildir. Hepimiz birbirinden farklı inançların mezheplerin birbirimizden farklı etnik kökenlere sahip olabiliriz. Ama bu bizim aynı milletin parçası olmamıza engel değildir. Bunu artık hepimizin öğrenmesi gerekiyor. Bütün dünyaya bizim bunu göstermemiz gerekiyor".

Baykal, bin yılı aşkın bir süreden beri bu topraklarda el ele kenetlenmiş yaşanıldığını bin yıl daha aynı topraklarda yaşamaya devam edileceği konusunda kimsenin kuşkusu olmadığını dile getirdi.

Milleti birbirine düşürmek isteyenlerin oyunlarına alet olunmaması gerektiğinin altını çizen Baykal, "Buna bir son verelim. Hepimiz aynı milletin parçasıyız ve bizim bir tane devletimiz var. O devleti bölmek isteyenler bu coğrafyada yaşamamızı çok görenlerdir. Devletimiz bu coğrafyada birlik içinde yaşamamızın güvencesidir. O devletin kanatları altında şemsiye içinde hepimiz, inancımız kimliğimiz ne olursa olsun, beraberiz. Devlet onun güvencesidir. Devletimizi sahipleneceğiz. Milletimizi sahipleneceğiz.

Milletimizi böldürmeyeceğiz. El ele huzur ve barış içinde yaşayacağız. Bu büyük bir mücadele bu mücadeleyi mutlaka kazanacağız" dedi.

Kazanmak için ne gerektiğinin eksikliklerin çok iyi bilindiğini belirten Baykal, "O mücadeleyi kazanmak için eksiklerimiz var. Bu nedenle henüz kazanmadık bunu. Ama eksiklerimizi telafi edeceğiz. Eksiklerimizi tamamlayacağız ve mutlaka bu coğrafya da herkes kardeşçe yaşayacak. Huzur içinde barış içinde yaşayacak. Kimse kimseye saldırmayacak. Kimse kimseye mayınla tuzak kurmayacak. Kimse kimsenin hayatına kalleşçe kast etmeyecek. Birbirimizin varlığında güç alacağız. Birbirimizin varlığını güvence sayacağız. Birbirimize muhtaç olduğumuzu bileceğiz. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin oyunlarına alet olmayacağız.Bakın Nuri Bey bu düşünceleri en etkili şekilde dile getirdi. Bu acının içinde dile getirdi. Canımdan bir parça vermiş evladını vermiş baba olarak bunları dile getirdi. Bu ne kadar güzel bir şeydir. Ne kadar büyük bir olaydır. Nasıl asil bir ruhtur. Bu olayın altında bir insan olarak en büyük acıyı yaşarken, Türkiye'nin çıkışı için doğru reçeteyi söyledi. Ne yapmamız gerektiğini söyledi. Nuri bey Allah senden razı olsun" ifadelerini kullandı.

Acılı babanın acısını yürekten paylaştığını belirten Baykal, "Bu acıyı kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda hep birlikte aynı şekilde yaşadığımızı bilmenizi istiyorum. 70 milyonun ortak duygularıdır. Bu söylediğim bu ölümler bu şehadetler bizi birbirimizden ayırmayacak. Birbirimize düşüremeyecek tam tersine birbirimize kenetleyecek. Bizi birbirimizle bütünleştirecek, birbirimizi daha çok seveceğiz. Birbirimizin kıymetini daha çok anlayacağız. Bakın şimdi Nuri beyi keşfettik. Böyle insanlarımızın var.

Kendimize olan güvenimiz daha da arttı. Milletçe daha bütünleştik. Bu acıyı 72 milyon paylaşacağız. O yolun çıkmaz olduğunu göstereceğiz. O yolla bu işi bitiremeyeceklerini göstereceğiz. Vurarak öldürerek suikast yaparak, mayın döşeyerek hiçbir amacın ulaşamayacağını onlara göstereceğiz. Bu mücadeleyi vermenin kararlılığı ve hazırlığı içindeyiz" şeklinde konuştu.

Ardından söz alan acılı baba Nuri Güreşen, "Vatan sağ olsun, millet sağ olsun, Türkiye Cumhuriyeti sağ olsun" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şehit cenazelerinde hükümetin protesto edilmesine yönelik yaptığı açıklamaya ilişkin konuşan Baykal, "Şimdi bakın burada bir görev yapıyoruz. Bir güzel ortam içindeyiz. Başbakan'ın sözlerine bu polemiğine, bu siyasi kavgasına; katılmak istemiyorum. Bunu hiç uygun görmüyorum. Hiç doğru görmüyorum. Bunun yeri burası değil. Bunun cevabını gereken zeminde veririz. Ama şimdi burada biz bu aileyle kucaklaşmaya geldik şehidimizle kucaklaşmaya geldik. Şehidimiz gelemedi. Biz geldik evine. Bu manevi havayı teneffüs etmek istiyoruz. Küçük siyasetle işimiz yok" diye konuştu.

"Benim bir tek yavrum vardı. Kendi ellerimle büyüttüm, besledim" diyen acılı bana Nuri Güreşen, "Askere gönderdim ve bu vatana feda olsun. Ama benim vatanıma bütün Türkiye Cumhuriyetinin sahip çıkmasını istiyorum. Ben bu ülkede yaşayan bir vatandaşım benim hiç bir şeyle alacağım vereceğim yok. Vatandaşlık görevimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Bundan sonra da yapacağım. Şehidimden bana kalan bir yavrum var. Onu da en iyi şekilde eğitip yetiştireceğim. Vatanıma benim dış güçlerden mayın nereden geliyor? Nasıl geliyor nasıl patlatılıyor? Bunlar biliniyor. Bizim dost bildiğimiz ülke müttefikler bizim canımızı yakmasın. Terör onlara terör de bizim canımız yandığı zaman terör değil mi? Buna bir çare bulamayacak mıyız? Bizim canımızı niye yakıyorlar. Evlatlarımızın kanı niye akıyor ki. Türkiye cumhuriyeti artık kendine gelmesi lazım. Saygımızı sevgimizi yitirmeyelim. Birbirimizi seversek sayarsak bu ülke her zaman payidar kalacaktır. Bu ülke bizim başka yer yok. Biz başka yerde yaşayamayız. Kardeşçe yaşamak zorundayız. Bin yıldan beri yaşıyoruz artık kaynaştık bizi kimse çözemez" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber