Erdoğan yoğun kalabalıktan miting alanına giremedi/ Resimli

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Haziran 2007 19:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yoğun kalabalıktan miting alanına girmeye zorlandı. Platform üzerinden vatandaşlara karanfil atan Başbakan Erdoğan'a Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül eşlik etti.

Malatyalılar, Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ü "Türkiye sizinle gurur duyuyor" diye karşıladılar.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Malatya mitinginde muhalefeti eleştirdi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananları halka şikayet etti.

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananları halkın gördüğünü, halkın istediğini Cumhurbaşkanı, istediğini başbakan olarak seçeceğini söyledi.

Elazığ mitingi sonrası uçakla Malatya'ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ü havaalanında Vali Halil İbrahim Daşöz, Belediye Başkanı Cemal Akın, milletvekili adayları ve partililer karşıladı. Araç konvoyları eşliğinde mitingin yapılacağı alana gelen Erdoğan ve Gül'e partililer sevgi gösterisinde bulundu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından önce kürsüye gelen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananları hatırlattı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananları anlatan Gül, "Türkiye eski Türkiye değil. Olup biten her şeyi seyrediyorsunuz oyunları, seyrediyorsunuz, haksızlıkları seyrediyorsunuz. Zannediyorlar ki bir avuç insan istediğini gerçekleştirecek. Bu mümkün olmayacak. Bir gün sözün millette olacağını unutuyorlar. İnanıyorum ki onların türlü oyunlarına bütün bu ayak oyunlarına cevabı sandıkta vereceksiniz" dedi.

35 senelik enflasyon canavarından AK Parti iktidarıyla kurtulduğunu belirten Gül, "Geçmişte neler oldu siz daha iyi biliyorsunuz. Bir alış-verişe gittiğinizde her gün etiketler, fiyatlar değişirdi. Bunları unuttuk mu? Organize sanayi bölgelerinde kapanan fabrikalarda işçileri meşgul etmek için basketbol sahaları yapıyorlardı. Fabrika sahibi de işçi de ağlıyordu. Bir de şimdi bakın. Yeni fabrikalar, yeni işyerleri açılmış yeni yollar açılmış. Esnaf, memur parası olunca hemen gidip dövize yabancı paraya

çevirirdiniz. Bugün Türk parasının değerini saygınlığını gerçekleştirdik. Milliyetçilik vatanseverlik budur. Türk insanının başını dik yapabilirsen milliyetçisin" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananların Türkiye'ye yakışmadığını kaydeden Gül, "Anayasaya aynı kanunlar aynı, bir noktası değişmemiş, oylama yapılırken neler oldu gördünüz. Bunu kimse yutmadı. Oynanan oyunları kimse yutmadı. Bu oynanan oyunlar Türkiye'de yakışmadı. Fransızlar Cumhurbaşkanı seçti yollarına devam ediyorlar. Orada kurallar neyse çalıştı ama Türkiye'de maalesef bu yakışmadı. Bunu yapanlar yakışmadı. Bunu yapanlar zannediyorlar ki, millet bunları affedecek, millet bunları unutacak. Bunun cevabı sandıklarda çıkacak bu yanlışları düzeltmek için bu arkadaşlarımı göndereceksiniz. Bunların ayak oyunlarına en iyi cevap bu olacaktır" diye konuştu.

"TÜRKİYE AYAKLARI ÜZERİNDE SAĞLAM DURUYOR"

Malatya mitinginde halka hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla, demokratik, istikrar ve güveni yakaladığını söyledi. Halkın yeniden AK Parti iktidarını istediğini belirten Başbakan Erdoğan, "Sizler seçimden seçime maske takanları da hakka ve hakkaniyet ölçülerine uygun siyaset yapanları da gayet iyi biliyorsunuz" dedi.

AK Parti'nin öğrencilere 150 milyon verdiğini, bir parti liderinin 3 katını vereceğini söylediğini belirten Erdoğan, "Bunları geçmişte yaşadık. Bir lider diyor ki filanca bir verdi benden 5 katı. Birileri anahtarlar dağıttı, kimileri araba dağıttı bunlar oldu. Peki Türkiye nereye geldi? 1990'lı yılların krizlerini böyle yaşamadık mı? 2000'li yılların krizini böyle yaşamadık mı? Türkiye bizi bekliyordu siz bu görevi verdiniz, göreve geldik şimdi Türkiye ayakları üzerinde sağlamda duruyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimin ne kadar demokrat olduğunun da anlaşıldığını kaydeden Erdoğan şunları söyledi;

"Cumhurbaşkanlığı seçimini yaptık. Herkes adaletten ne anladığını nereye kadar demokrat olduğunu gösterdi. Milletimiz herşeyi gözleriyle gördü. Kim ne kadar demokrat adı demokrat ama demokrasinin semtine uğramamış. Bütün bunların hepsi sizin vicdanlarınız sesi. Biz dedik ki parlamento merhum Özal'ı nasıl seçtiyse sayın Demirel'i nasıl seçtiyse, sayın Sezer'i nasıl seçtiyse aynısını yapacaktık. Anayasa'yı değiştirmedik aynı anayasayla seçime gittik, Abdullah bey kardeşim 357 oy aldı, sayın Sezer 330 oy

aldı. Şimdi soruyorum biraz matematik bilirsiniz 357 mi büyük 330 mu büyük? Sular yokuş yukarı akıtılamaz. Hak er-geç yerini bulacak, demokrasi halkın iktidarıyla halk istediğini cumhurbaşkanı, istediğini de başbakan yapacak".

Şimdi bazı çevrelerin MHP-CHP'yi bir araya getirmeye çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, "Bir defa bu parlamentoda Allah'ın izniyle böyle bir şeye ihtiyaç bile kalmayacak. İşte halk burada. Halep ordaysa, arşın Malatya'da. Demokrasiye, milletin egemenliğine tuzak kuranlar mahcup olmuşlardır bitmişlerdir, hiç endişeniz olmasın onlar bitti, tükendi. Millet ayakta. Gerilim siyaseti onların elinde kaldı. Şimdi büyük bir çaresizlik içindeler. Milletimizin tek bir oyu bile CHP'ye yedek parça olmayacak. Çünkü

milletimizin vicdanını yaraladılar cevabını da yine milletten alacaklar. 22 Temmuz'da göreceksiniz bir yaprak dökümü daha yaşayacaklar" diye konuştu.

Konuşmasına atasözüyle devam eden Erdoğan, şunları söyledi: "'Ramazan'da yalan söyleyenin bayramda yüzü kara çıkarmış' bunların durumu bu. Bunların da yüzü kara çıkacak merak etmeyin. Doğru istikamette olanlar düzgün gidenler, istikamet üzere olanlar, emaneti sadakatle taşıyanlar millete efendilik edenler değil, hizmetkar olanlar başaracaklar. Biz AK Parti olarak tercihlerimizi sizden yana koyduk, milletten yana koyduk. Biz milletin efendisi değil, biz milletimizin hizmetkarıyız. Bu yola böyle çıktık,

milletin hukukunu esas olan siyaset ortaya koyduk. Değişimin öncüsü olduk. Yüzümüz ak, alnımız açık yola devam ediyoruz".

Milletin artık ideolojik partilere prim vermediğini kaydeden Erdoğan, "Bu millet ideolojik partilere artık prim vermiyor, halka yukardan bakan siyasetçilere prim vermiyor. Zayıf koalisyonları, Türkiye'yi tarihin en büyük faturasını ödeten koalisyon dönemlerine dönmek istemiyor. Kimse Türkiye'nin bir gecede servetleri kaybettikleri günleri unutmuyor. Biz Malatya'nın kaderiyle Rize'nin, Sakarya'nın kaderini bir görüyoruz. Bu millet değişim istiyor, hizmet istiyor, kendisi gibi yaşayan yöneticiler istiyor.

Bu millet Türkiye'yi dünyadan tecrit edecek yönetimleri istemiyor" dedi.

Konuşmasında isim vermeden MHP'yi de eleştiren Erdoğan, "Aramıza fitne sokmak isteyenler var. Bu milleti birbirine düşürmek isteyenler var. Farklı bir partinin mensuplarını gördüm. Kendi işaretleriyle beraber çirkin tavırlar içerisinde orada bile gerginliğe prim veriyorlardı. Bu iş iş değil. Ama hayatları böyle geçti. Bunlar şehitlerimizin cenazelerini de istismar eden takım. Çünkü söyleyecek bir şeyleri yok. Millete söyleyecek projeleri yok" şeklinde konuştu.

"BABALIĞA TALİP DEĞİLİZ"

Miting alanını dolduranların 'Tayyip Baba' sloganları üzerine Başbakan Erdoğan, "Biz babalığa talip değiliz hizmetkarlığa talibiz. Bize bir Allah razı olsun yeter. Biz bu yola bunun için koyulduk. Bu anlayışla yürüyoruz" dedi.

Göreve geldiklerinde Ziraat Bankası'nın çiftçiye yüzde 59 faizle kredi verdiğini ancak şimdi bu faizin yüzde 7'ye düştüğünü esnafa Halk Bankası'nın yüzde 47 faizle verdiği krediyi şimdi yüzde 13'le verdiğini söyleyen Erdoğan, "Milli gelir 181 milyar dolardı, 79 senede buraya geldik. 4 senede biz bunun üzerine 219 milyar dolar koyduk. 4 senede şimdi 400 milyar dolar oldu. Benim vatandaşımın kişi başına geliri 2 bin 500 dolardı şimdi 5 bin 500 dolar. 1959 da IMF ile görüşmeler başladı. O günden bugüne her

gelen gelen Hükümet IMF'yle konuşur. 18 kez anlaşma yapıldı hepsi de borçlandı. Yapılan borç 23.5 milyar dolar, Bunda CHP'nin MHP'nin DYP'nin hepsinin payı var. Ama bizim dönemimizde bu borç 8.7 milyar dolara indi" dedi.

Türkiye ekonomisinin yaşanan hiçbir olumsuz gelişmeden etkilenmediğini kaydeden Erdoğan, "Göreve geldiğimizde Merkez Bankası'nın kasasında 26 milyar dolar vardı. Şimdi 66 milyar dolar var. Bu imkan olmasaydı o krizler yaşandığı gibi Mayıs, Haziranda da biz de aynı krizi yaşardık. Biz şimdi yere sağlam basıyoruz. Sağda solda olan şeyler bizi ilgilendirmiyor. Petrol varili 22 dolardan 70 dolara çıktı. Bundan rahatsız olmadık. Şimdi çıkmış kuru sıkı atıyorlar, gayri ciddi konuşuyorlar. Bu millet yutar

zannediyorlar. Bu millet onları sandığa gömer" şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber