Hükümetlerin son 19 yıllık ekonomi karneleri

Haber Giriş : 10 Temmuz 2007 10:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Son 19 yılda iktidara gelen siyasi partiler ekonomide sınıfta kaldı. Ekonomi bürokrasisinde görev yapan Şeref Efe ve Mustafa Rumeli'nin hazırladığı "Hükümetlerin Performansı" değerlendirmesine göre 19 yılda kurulan hükümetler ve AKP iktidarı dönemi de dahil olmak üzere Türkiye ekonomisinin temel sorunu işsizliğe çözüm bulanamadı.

Değerlendirmeye göre, dış borç yükü Çiller döneminde yüzde 19 arttı, milli gelirde en kötü performans Ecevit hükümetinde yaşandı, Çiller döneminde enflasyon yüzde 99 yükselirken, 1987 yılından bu yana Türkiye'nin ekonomisi belirgin ve istikrarlı bir çizgi göstermedi.

Türkiye Halk Bankası Denetim Kurulu Üyesi Şeref Efe ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın Özel Kalem Müdürü Mustafa Rumeli tarafından hazırlanan ?1988-2007 Yıllarında Görev Yapan Hükümetlerin Performanslarının Temel Ekonomik Göstergelerinin Değerlendirmesi? incelemesinde, son 20 yılda iktidarda bulunan hükümetlerin performansları karşılaştırmalı olarak sunuldu. Görev süreleri bir yılın altında olan hükümetlerin incelemelerinin yapılmadığı değerlendirmede, milli gelir, enflasyon, istihdam, dış ticaret, borçlanma ve bütçeye ilişkin göstergeler temel alındı.

Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak hazırlanan değerlendirmeye göre, 1987 yılında Turgut Özal döneminde kişi başına düşen GSMH 1636 dolar civarında iken 1993'te Tansu Çiller döneminde 3 bin dolar seviyesine çıktı. Söz konusu rakam 1994'ten sonra 2001 yılında yaşanan keskin düşüşle tekrar 2 bin dolar seviyesine gerileyerek, 1990 yılı öncesindeki seviyesine indi. 2001 yılı sonrası dönemindeki gelişmelerle 2006 yılında kişi başına düşen GSMH 5 bin 500 dolara yaklaştı.

?1987'DEN BU YANA TÜRKİYE EKONOMİSİ İSTİKRARSIZ?

Satın alma gücü paritesine göre milli gelir 1987'de 2 bin 730 dolar iken geçen yıl 9 bin 100 dolar seviyesine geldi. Bu değişim yıllık yüzde 4.8'lik artış hızına denk geliyor. Değerlendirme de, söz konusu gelişmenin, gelişmiş ülkelere yakınlaşmak için yeterli gözükmediği dile getirildi. Ayrıca geçen yıl dünya ekonomisinin toplam değeri 48 trilyon dolar iken, Türkiye ekonomisinin toplam değeri 400 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin 1987 yılından bu yana ekonomisi belirgin ve istikrarlı çizgi göstermiyor. Türkiye'nin milli geliri tüm dünyanın yüzde 0.95'i civarında seyrediyor.

?MİLLİ GELİRDE EN KÖTÜ PERFORMANS ECEVİT DÖNEMİNDE?

En yüksek milli gelir artış hızı Erdoğan döneminde yüzde 7.6 ile gerçekleşirken, Erbakan Hükümeti de yüzde 6.9'la ikinci sırada yer aldı. En kötü performans ise Ecevit döneminde yaşandı. Ecevit Hükümetinde ortalama milli gelir yüzde 0.4'la birinci olurken, en kötü performansın ikinci sırasında yüzde 1.3 ile Özal yer aldı. 1983 ve 1987 yıllarındaki birinci Özal Hükümeti döneminde yüzde 7 civarındaki hızlı büyüme ikinci dönemde de aynı başarıyı gösteremedi.

?ENFLASYON 1995'DEN BU YANA DÜŞÜŞTE?

Enflasyon, 1988-1995 yılları arasında artma eğilimi gösteriyor. Artış özellikle 1991 sonrası belirginleşiyor. 1995 sonrası ise enflasyon genel bir düşme eğilimine giriyor. Diğer yandan 2002 yılı sonundan itibaren enflasyonda daha hızlı bir düşüş gösteriyor. Enflasyon, 1989-1994'te Yıldırım Akbulut, Tansu Çiller ve Süleyman Demirel döneminde dalgalı bir seyir izlemeyerek, ekonomiyi olumlu etkiledi. Erdoğan Hükümeti döneminde ise yüzde 13 ile en düşük seviyesine ulaşırken, ikinci sırada yüzde 55 ortalama enflasyon oranıyla Ecevit Hükümeti geldi. En kötü enflasyon yüzde 99'la Çiller döneminde yaşanırken, bu oranı yüzde 89 ile Yılmaz Hükümeti izledi.

"ERDOĞAN DÖNEMİNDE İŞSİZLİK ORTALAMASINDA REKOR ARTIŞ"

Enflasyondaki düşüşe ve büyüme oranlarına karşın Erdoğan Hükümetinde işsizlik oranlarında rekor artış yaşandı. İşsizlik oranı 1988-1994 yılları arasında kadar yüzde 8-9 civarında seyredenken, 1994 sonrasında düşüş yaşadı. Erbakan Hükümeti döneminde yüzde 6.2'ye inen işsizlik oranı Ecevit döneminde yüzde 5.6'ya geriledi ve son yılların en düşük işsizlik oranına ulaşıldı. Erdoğan döneminde ise işsizlik oranında rekor artış meydana geldi. Söz konusu oran 2004 yılından bu yana yüzde 10 seviyesinin üzerine çıktı. En yüksek işsizlik ortalaması yüzde 10.2 ile gerçekleşti, bunu Özal Hükümeti yüzde 8.5 oranla izledi.

"EN İYİ İHRACAT/İTHALAT ORANI ECEVİT VE ÖZAL DÖNEMİNDE"

İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 77'yle Ecevit ve Özal döneminde en yüksek seviyesine geldi. Demirel döneminde ihracat ve ithalat oranı en düşük seviyeye indi. İhracat/ithalat oranı Demirel hükümetinde yüzde 62 seviyesinde iken, Akbulut Hükümetinde yüzde 63 olarak gerçekleşti.

Turizm gelirlerine bakıldığında da 1980 sonrasında hızlı artış yaşandı. 2000-2005 yılları arasında Türkiye'ye gelen turist sayısı mevcut rakamın iki katına çıktı. 2001 yılında hazırlanan 8'inci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda 2005 yılı için konulan hedef 18 milyon turist sayısına ulaşmaktı. Turist sayısı ise hedeflenenin üzerinde 21 milyon olarak gerçekleşti. Turizm geliri 1988 yılında 2.3 milyon dolarken, yıllara göre yaşanan artış sonucu 2006'da 17 milyar dolara yükseldi. Geçen 18 yıllık dönemde ortalama yüzde 18 civarında artış yaşandı.

"DIŞ BORÇ YÜKÜ ÇİLLER HÜKÜMETİNDE YÜZDE 19 ARTTI"

Dış borç yükü, Özal Hükümeti döneminde yüzde 9, Erdoğan Hükümeti döneminde yüzde 7, Akbulut Hükümeti döneminde yüzde 6 azaldı. Dış borç yükünde en olumsuz gelişme yüzde 19'luk ortalama artışla Çiller Hükümetinde yaşandı. Bu olumsuz performansı yüzde 12 oranında artış ortalamasıyla Ecevit Hükümeti izledi.

İç borç yükünün GSMH oranına bakıldığında ise, Akbulut döneminde iç borç yükü yıllık yüzde 17 azalma eğilimi gösterirken, en yüksek artış yüzde 45.6'yla Çiller Hükümetinde yaşandı. Bütçe dengesi de tüm hükümetlerde açık verdi. En düşük açık ortalama yüzde 3.1 ile Özal, en yüksek olduğu dönemde yüzde 13.3 ile Ecevit döneminde gerçekleşti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber