Bardakoğlu sinirlendi: Din görevlilerine sakıncalı muamelesi yapılamaz

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 11 Eylül 2007 13:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Diyanet teşkilatından diğer devlet kurumlarına geçişleri eleştiren TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ'a cevap verdi.

Yalçındağ'ı eleştiren ve kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini belirten Bardakoğlu, din görevlilerine sakıncalı insan muamelesi yapılamayacağını söyledi.

Vakit gazetesinin haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışan memurlar diğer devlet memurlarının sahip olduğu bütün haklara sahip kimseler olduğunu kaydeden Bardakoğlu, "Diyanet mensuplarına sakıncalı insan muamelesi yapmak yanlıştır. Sakın ola ki bunları hiçbir yerde görmeyelim gördüğümüzde de telef edelim gibi bir anlayış kabul edilemez. Bunlar üniversite eğitimi almış, çağdaş, devlet memurluğu sıfatlarına sahip bireylerdir" dedi.

Yalçındağ'ın gündeme getirdiği Diyanet'ten başka kurumlara geçen 1850 görevli hakkında bilgi veren Prof. Dr. Bardakoğlu, şunları söyledi:

Bahsi edilen kişilerden 886'&sı İlahiyat fakültesi mezunu oldukları için Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Dün Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olabilmek için bu bakanlık bünyesine geçmişlerdir. Bu kişiler öğretmen olana kadar başkanlığımız bünyesinde imamlık görev alıyor. Bunlardan daha tabi bir şey olamaz. Bir imam hatibin din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olmasında bir sakınca var mı? Gerekli şartları taşıyorsa bunda ne sakınca var. Bu insanlara gerekli şartları taşıyor ki Milli Eğitim Bakanlığı da atamalarını yapıyor. Sen imamlık yaptın, başarılı olmana rağmen seni memur yapamayız, öğretmen yapamayız demek hangi insan haklarıyla izah edilir.

Geçiş yapanların diğer grubu ise kasabada, bir köye imamlık yaparken iktisat, işletme, ziraat, mühendislik, inşaat gibi fakülteleri bitirdiği için bizden kariyerlerine uygun görev istiyor. Biz de bun diplomalarının bizim başkanlığımız bünyesinde bir hükmü olmadığını, kendisini köyde ya da kasabada imam olarak tutmaya mecbur olduğunuzu söylüyoruz. Çünkü bizde kariyer ilerlemesi yapabilmesi için ilahiyat mezunu olması lazım. Farklı alanlarda diploma sahibi olan arkadaşlarımız da diploması doğrultusunda farklı bakanlıkların bünyesinde görev geçmek istiyor. Biz izin vermesek de idari yargıya başvurup lehlerinde karar getiriyorlar. Sonra işletme, iktisat gibi fakültelerden diploma alıp bizde bir adım ilerleyemeyecekse başka kuruma geçmesinde ne sakınca olabilir. Sen bir defa imamlık yaptın başka görev getirilemezsin diye düşünülüyorsa o zaman bu insanların üzerine bir damga vuralım hiçbir yere gidemesinler. Benim bu insanları tutmam doğru olmaz. Tabii gönül ister ki bu bilgili birikimli arkadaşlarımla birlikte çalışayım ama kariyerlerinin önüne geçmek de doğru değil.

Din görevlilerinin özlük hakları açısından en geride devlet memurları olduğunu kaydeden Bardakoğlu, "Din görevlilerinin özlük hakları çok geride. Özlük hakları açısından en geride olan kurum biziz. Özlük hakları iyileştirilmesi durumunda diğer kurumlara geçişlerin de azalacağını umuyorum. İnsan görev yaptığı yerde rahatsa, özlük hakları iyi ise neden başka kurumlara geçiş yapsın, sorunu tamik etmek yerine bu şekilde gündeme getirmeyi doğru bulmuyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber