7 yıl önce doktora açtığı dava bitmedi şimdi mahkemeyi AİHM'ye götürecek

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 24 Eylül 2007 10:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bülent İçin, yedi yıl önce adli tıp raporuna dayanarak, babasının ölümünden sorumlu tutulan doktor hakkında dava açtı. Dava dört ay içinde sonuçlanmazsa 'zamanaşımı'na uğrayacak. İçin, zamanaşımı olursa adalet sistemi işlemeyen Türkiye'yi AİHM'ye şikayet edecek.

Babalarını, doktor hatası yüzünden kaybeden İzmirli Bülent ve Sedat İçin kardeşlerin açtığı dava yedi yılda sonuçlandırılamadı. Dava 4 ay içinde karara bağlanmazsa zamanaşımına uğrayacak. Adli Tıp raporunun 'hatalı' bulduğu doktor ve hemşireler ceza almaktan kurtulacak. Davadan ümidini kesen İçin kardeşler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nde 'adalet sağlanamadığı için' Türkiye Cumhuriyeti aleyhine dava açacak.

Yedi yıl önce yaşanan olayda baba Abdülgani İçin, boyun fıtığı sebebiyle SSK Bozyaka Hastanesi'ne gitmiş. Yapılan tetkiklerden sonra Prof. Dr. Alpaslan Kulalı ve ekibince boynuna platin takılmış. Dört ay sonra platini aldırmak isteyen baba İçin, nöroloji bölümüne başvurmuş. Opr. Dr. Ali Rıza Ertürk tarafından yapılan ameliyatta İçin'in toplardamarı yanlışlıkla kesilmiş. Ameliyattan sonra yoğun bakıma kaldırılan Abdülgani İçin, nefes borusunun kanla dolması ve kanın pıhtılaşması neticesinde nefessiz kalarak 2000 yılı Temmuz ayında vefat etmiş. Bülent ve Sedat İçin kardeşler şüpheli ölüm nedeniyle cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulununca olay yargıya intikal etmiş.

Ailenin avukatı Mahmut Dikmen, 7 yıllık dava sürecinin bu aşamada başladığını anlatıyor. Dikmen'in verdiği bilgiye göre, davanın ilk celsesi 27 Ekim 2000 tarihinde 18. İzmir Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim İlhan Özen tarafından açıldı. Özen, 2003 yılında emekli olunca davaya 2005 yılına kadar geçici hakimler baktı. Bu hakimler de 'dava çok kapsamlı' diyerek asil hakim gelene kadar davayı erteledi. Nihayet, hakim Nevzat Öz, 5 Ocak 2006 tarihinde davayı karara bağladı. Hakim, sanık sağlık personeline çeşitli cezalar verdi.

Davalılar tarafından temyize giden dosya uzun bir süre Yargıtay'da bekledi. Ardından Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu (CMK)'nda yer alan 'cezanın üst sınırı beş yıl ve daha fazla olan suçlarda sanığa müdafi tayini zorunluluğu vardır.' hükmünün ihlal edildiğine karar verilerek sanıklar lehine bozuldu. Usulen bozulan dava dosyası, tekrar görüşülmek üzere yerel mahkemeye iade edildi. Yerel mahkemedeki son duruşma 11 Eylül 2007'de yapıldı. CMK avukatının davaya gelmemesinden dolayı dava bir kez daha ertelendi.

Gelişmeleri 'hayret verici' olarak niteleyen avukat Mahmut Dikmen, zamanaşımı süresinin en fazla 7,5 yıl olduğunu söylüyor. Bu sürenin dolmasına 4 ay kaldığını kaydeden Dikmen, davanın büyük ihtimalle bu sürede de sonuçlanmayıp zamanaşımına uğrayacağını savunuyor. "AİHM'ye gitmekten başka çare kalmadı." diyen Dikmen, davayla ilgili bir çelişkiyi de şöyle anlatıyor: "Olayın olduğu tarihte yürürlükte olan eski yasanın geçerli olması gerekiyor. Yeni yasa, çıkmış olduğu tarihten öncesi için uygulanamaz." Bülent ve Sedat İçin kardeşler ise "Sağlık sisteminde mağdur edilmekten şikâyet ettik, şimdi hukuk sisteminde başka bir mağduriyet yaşıyoruz." diyor. İçin kardeşler, dava sonuçlanmadığı için Türkiye'de Adalet Bakanlığı aleyhine, AİHM'de de adaleti sağlamadığı için Türkiye Cumhuriyeti aleyhine dava açmaya hazırlanıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber