'Menopoz döneminde kalsiyumlu yiyecekler yenmeli'

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 18 Ekim 2007 20:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

'Menopoz döneminde kalsiyumlu yiyecekler yenmeli'

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özer Öztekin, kadınların menopoz döneminde kalsiyumlu besinleri yemeye özen göstermesi gerektiğini söyledi.

Menopozun kadının âdetten kesilmesiyle birlikte doğurganlığının sona ermesi anlamına geldiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Öztekin, "Bu haliyle menopoz, fizyolojik bir süreç olup yaşlanmanın bir sonucudur ve kendi başına hastalık değildir. Bununla birlikte menopoz sonrası süreç, estrojen eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan, özellikle kemik erimesi, damar sertliği ve kalp krizi gibi bazı önemli hastalıkları da beraberinde getirir." dedi.

Menopoz sonrası sürenin uzamasının sağlık problemleriyle karşılaşma riskini arttığını kaydeden Öztekin, "Ülkemizde menopoza girme yaşı yaklaşık 47-49, dünyada ise 50-52 civarındadır. Menopoza giriş birdenbire ve aniden olmamakta, yıllarca devam eden bir sürecin sonunda ortaya çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.

Menopoza geçiş ve sonrası dönemin sağlıklı geçirilebilmesi için hanımların en az yılda bir defa doktora gitmesi gerektiğini kaydeden Öztekin, "40 yaşından sonra meme röntgeni ve ultrasonografi çektirilmeli. Kalsiyumlu gıdalar yemeye özen gösterilmeli. Güneş ışığından yararlanılmalı. Günlük egzersiz alışkanlığı edinilmei ve kilo almaktan kaçınılmalı." diye konuştu.


Koruyucu hekimlikle, menopozun etkileri önlenebilir

Bursa Zübeydehanım Doğumevi Başhekimi Op. Dr. Şeref Nişancı, toplumdaki kadınların yüzde 20'sinin yaşadığı menopozun olumsuz etkilerinin, koruyucu hekimlikle önlenebileceğini söyledi.

18 Ekim 'Dünya Menopoz Günü' nedeniyle bir açıklama yapan Dr. Nişancı, bu yüzyılın başından buyana kadınların ortalama yaşam süresinin 62'den 80'lere çıktığını kaydetti. Nişancı, genellikle 45 - 50 yaşları arasında görülülen menopoz nedeniyle kadınların yaşamın neredeyse yarısını menopozdan sonraki dönemde menopozun getirdiği sorunlarla geçirdiğini vurguladı. MıÜüenopozdaki kadınların toplumun yüzde yüzde 20'sini oluşturduğuna değinen Nişancı, "Kadınların bu yıllarda daha sağlıklı bir yaşam sürebilmesi, yaşam kalitesi ve süresini rttırmaları için menopozal dönem bilinmeli ve eksik olan hormonları yerine koyarak tedavi ve tedbirler alınmalıdır." dedi.

Yaşlanmanın kaçınılmaz olduğunu belirten Nişancı, şöyle devam etti: "Ancak sağlıklı yaşam şekli, düzenli ilaç kullanımı ve hastalıklardan korunma ile bu değişikliklerin hızı azaltılabilir ve önlenebilir. Çağımızda tedavinin en başarılısı koruyucu hekimliktir. Bu nedenle menopozun erken semptomları olan, ateş basmaları ve terleme gibi belirtilerini tedavi etmenin yanı sıra, adet düzensizlikleri, çok adet görme veya gecikmelerini, uykusuzluk, sinirlilik ve konsantrasyon bozukluklarını gidermek ve geç dönemdeki osteoporoz ve kalp hastalıkları riskinden de korunmak, kırık riskinden ve kemik ağrılarından etkilenmeyi azaltmak hedeflenmektedir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber