Küresel ısınmanın faturası ağır oldu

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın, artan sıcakların tarım sektöründe ekonomik kayıp yarattığını belirterek, ''Tarım sektöründe sadece 1 yılda ortaya çıkan üretim kaybının maliyeti 5 milyar YTL'' dedi.

Ziraat Mühendisleri Gaziantep Şubesi'nce düzenlenen ''Küresel Isınma ve Tarıma Etkisi'' konulu toplantıda konuşan Gökhan Günaydın, bu yıl şubat ayında Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Raporu'na göre, gelecek 30 yılda Akdeniz havzasında 2 derece düzeyinde sıcaklıkların artacağı ve yağış miktarının azalacağı yeni döneme girileceğini söyledi.

Günaydın, ''Bu yeni dönem, Türkiye'nin hem tarım sektörü hem sanayi ve hizmetler sektörü açısından yeni bir zemine işaret ediyor'' diye konuştu.

2006'nın sonundan itibaren Türkiye'nin çok daha az yağış aldığını anlatan Günaydın, Ziraat Mühendisleri Odası olarak ''özellikle buğday, arpa, çavdar, yulafın üretiminde ve bunların yanında yağ ve endüstri bitkileri, yaş meyve ve sebzenin üretiminde ciddi verim ve kalite kaybı olacağını'' açıkladıklarını hatırlattı.

Günaydın, buna uygun önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

''Bu ülkede tarım sektöründeki üretim kaybının maliyeti, sadece 1 yılda ortaya çıkan kayıp 5 milyar YTL. Bu, daha az yağıştan ve daha yüksek sıcaklıktan kaynaklandı. Tarımsal ürün kaybının 2,5 milyar YTL'lik düzeyi buğday ve arpaya ilişkin. Buğday ülkemiz için son derece stratejiktir. 18 milyon ton düzeyinde Türkiye'nin yıllık buğday ihtiyacı vardır. Türkiye bu yıl 15,5 milyon ton buğday üretebildi. En az 2-2,5 milyon ton arz açığı söz konusu. Bunu kapatmanın tek yolu maalesef ithalat. Dünyada da buğday çok pahalandı. Son 5-6 ay içinde buğday fiyatları 100-150 dolar arttı. Biz eğer şubat ve mart aylarında buğday ithalat bağlantısını yapsaydık, ekonomiye yansıması 300 milyon doları bulacaktı. Türkiye, buğday ithalat kararında geç kaldı.''

-''SULANABİLECEK ALAN ARTIRILMALI''-

Alınacak önlemlerden sözeden Günaydın, kısa vadede ithalattan başka yapılacak birşey olmadığını, ama asıl önemli önlemin sulanabilecek alan miktarını artırmak olduğunu bildirdi.

Günaydın, Türkiye'nin yeraltı ve yerüstü su kaynağının 112 milyar metreküp olduğuna işaret ederek, şöyle dedi:

''Bununla biz 8,5-9 milyon hektar alanımızı sulayabiliriz. Bunun yalnızca yarısını sulayabiliyoruz. Sulayamadığımız alanlarda kuraklık ve büyük ekonomik zararlar oluşuyor. Önümüzdeki 10 yılda teknik ve ekonomik ölçütlere göre sulanabilecek alan miktarının sınırına ulaşmalıyız. Açık alanlarda taşınan suyu kapalı sulama sistemlerine dönüştürmeliyiz, damla ve yağmurlama sulama sistemlerine dönmeliyiz. Böylece bir taraftan suyu tasarruflu kullanırken diğer taraftan ürün verimini önemli ölçüde artıracağız.''