Bilançolar artık daha şeffaf olacak
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Başkanı Hulusi Taşkıran, sigorta şirketlerinin 2008 bilançolarında kar-zarar ve ayırdıkları karşılıkların net olarak görüleceğini belirterek, "2008 bilançoları gerçekten şirketlerin röntgenleri, MR'leri haline gelecek. Göstermediği veya gösteremediği şeyleri saklayamayacak" dedi.
Taşkıran, bazı gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, sektörün bugün büyüklük olarak 10 milyar dolara ulaştığını, değerinin de 25-30 milyar dolar seviyelerinde olduğunu söyledi.
Türk sigortacılık sektöründe son 2-3 yıldır ciddi gelişme olduğunu, 1 Ocak 2008'den itibaren uygulanacak yeni düzenlemelerle AB'nin belki de en iyilerinden biri haline geleceğini vurgulayan Taşkıran, sigorta şirketlerinin gerçek, şeffaf bilançolara sahip olacağını ifade etti.
2008 bilançolarında kar-zarar ve ayrılan karşılıkların net olarak görüleceğini kaydeden Taşkıran, "2008 bilançoları gerçekten şirketlerin röntgenleri, MR'leri haline gelecek. Göstermediği veya gösteremediği şeyleri saklayamayacak. Bir şirket zarar ettiyse bu bilançoda görülmeli ve insanlar bunu bilmeli, tercih ettikleri şirketin mali yapısı hakkında net bilgilere sahip olabilmeli" diye konuştu.
Sektörde 2007'nin 2006'dan daha iyi geçtiğini dile getiren Taşkıran, sektörün ortalama yüzde 10 büyüdüğünü, 2008'de de aynı oranda büyüme beklediklerini söyledi.
Sigorta şirketlerini, ulusal bir imece veya kooperasyon sistemini yöneten şirketler olarak nitelendiren Taşkıran, sektörde kar marjlarının düşük olduğunu, zaten dünyanın hiçbir yerinde maksimize karların söz konusu olmadığını ve yüzde 12-13'den fazla kar elde edilemeyeceğini ifade etti.
-YABANCI PAYI-
Hulusi Taşkıran, yabancıların Türk sigorta sektöründeki varlığına değinerek, şöyle devam etti:
"Bu sektör şu büyüklüğüyle 20 sigorta şirketini kapsar. Bunun nereden baksanız yüzde 75'i yabancıların olur. Şu anda 9-10 şirkette yabancıların payı var. Yabancılar, sektörün geleceğine yatırım yapıyorlar. Gelen yabancılar, artık kendi ülkelerinde poliçe satamıyorlar. Türkiye'de ise büyük bir potansiyel görüyorlar. Kasım 2007 itibarıyla sektörde yabancı ortaklı sigorta şirketlerinin toplam sermaye içindeki payı yüzde 39'a, prim üretimi içindeki payı da yüzde 67'ye ulaştı."
Sermayedarların sektörden çıkmalarına yönelik de Taşkıran, "Biz Türkler ortaklık yapmayı bilmeyiz. Türkiye'ye yabancılar geldiği zaman bir tek şey değişecek. Aynı lisanı konuşma imkanımız olacak. Patronla sigortacılık konuşmak zordur. Ama yabancı geldiğinde, o yöneticilerle aynı lisanı konuşmaya başlayacağız. Aynı lisanı konuşan yönetim kurulları oluşmaya başlayacak" görüşünü dile getirdi.
Türkiye'de sigortacılık sektörünün büyümesinde bireysel sigortacılığın çok büyük önemi bulunduğunu vurgulayan Taşkıran, bunun için adil bir ekonomik gelişmenin şart olduğunu söyledi.
Sektörün geçmişte çok zor yıllar yaşadığına dikkat çeken Taşkıran, iki tür sorunla karşılaştıklarını, bunların da çetelerle organize yapılan kaçaklar ve hasar rakamlarının yüksek çıkmasından kaynaklandığını belirterek, "Son 10 yılı sadece kendimizi kurtarmakla geçirdik" dedi.
-"ŞİRKETLERİN SİGORTA ZORUNLULUĞU İÇİN SPK'YA GİDECEĞİZ"-
Türkiye'de şu anda halka açık şirketler de dahil hiçbir şirketin sigorta yapma zorunluluğu olmadığına işaret eden Hulusi Taşkıran, "Çoğunun vardır. Ama bunun zorunlu olmasıyla ilgili yasal bir düzenlemeye ihtiyaç var. Sigorta yapılmaması aslında büyük bir risk. Herhangi bir kayıp olursa veya şirket iflas ederse buradaki hissedarların yatırdığı paranın, şirket sahibinin garantisi olamaz, hiç kimse hak iddia edemez. Biz de böyle bir yasal çerçeve için yakında Sermaye Piyasası Kuruluna tekrar gideceğiz ve önerilerimizi sunacağız" şeklinde konuştu.
TSRŞB Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Fırat da yabancıların Türkiye'yi buradaki portföy çeşitliliğinden dolayı seçtiğini belirterek, "Buradaki beklentilerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği performansa da bağlı. Mutlu da olmayabilirler" değerlendirmesinde bulundu.
-SİGORTA SEKTÖRÜNE İLİŞKİN VERİLER-
Verilere göre, Türk sigorta sektörünün bu yılın ilk 6 ayında ulaştığı prim büyüklüğü 5 milyar 552 milyon YTL olarak gerçekleşti. Bunun en büyük bölümünü, yüzde 31,6'lık pay ve 1 milyar 756 milyon YTL ile kaza branşı oluşturdu. Hayat dışı toplam primler 4,8 milyar YTL, hayat primleri ise 721,8 milyon YTL oldu.
Bu yılın ilk 6 ayında hayat dışı branşta 2 milyar 648 milyon YTL, hayat branşında da 573 milyon YTL olmak üzere toplam 3 milyar 221 milyon YTL hasar ödemesi yapıldı.
2007 Ekim sonu itibarıyla bireysel emeklilik sistemindeki toplam sözleşme sayısı 1,5 milyona, katkı payı tutarı 3 milyar 670 milyon YTL'ye, yatırıma yönlendirilen tutar 3 milyar 550 milyon YTL'ye, toplam fon büyüklüğü ise 4 milyar 301 milyon YTL'ye ulaştı.
Verilere göre, zorunlu deprem sigortası kapsamındaki yaklaşık 11 milyon konutun 2 milyon 296 bin adedi 19 Kasım 2007 itibarıyla zorunlu deprem sigortası kapsamı altına alındı.
Sistemin devreye girdiği 27 Eylül 2000 tarihinden 19 Kasım 2007 tarihine kadar 179 adet deprem sonucunda 9 bin 749 başvuru sahibine 18,7 milyon YTL hasar ödemesi yapıldı.