Burhan Kuzu: Başörtüsü, Anayasa ile çözülecek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Aralık 2007 18:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, ''(Başörtülü kadınların siyaset yapma engeli kalkar) diyemem ama başörtülü kızların üniversitede okumalarının önündeki engelin kalkması için yeni anayasada açık düzenleme olacak'' dedi.

AK Parti İstanbul İl Kadın Kollarınca Muammer Karaca Tiyatrosu'nda düzenlenen ''5. Pera Buluşması''nda, ''Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkının 73. Yılı'' dolayısıyla ''Yerel Siyaset'' konusu ele alındı.

Toplantının açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, yerel yönetimlerde kadın bakış açısının önemli olduğunu belirterek, bir belediye başkanı başarılı olmak istiyorsa öncelikle kadınları dinlemesi gerektiğini söyledi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Edibe Sözen de İstanbul'u bir ''kadın kent'' olarak nitelendirerek, kadınların yarattığı bir kent olan İstanbul'un, her geçen gün bu özelliğini yitirdiğini görmenin kendisinde öfkeli bir hüzün yarattığını belirtti.

Sözen, kadınların yerel siyasetteki rolünün mutlaka artması gerektiğini vurgulayarak, ''Çok daha güzel bir İstanbul için kadının yerel yönetimde olmasına, kadın bakış açısına ihtiyaç var'' dedi.

Açılış konuşmalarının ardından AK Parti İstanbul Milletvekili Güldal Akşit'in yönettiği panele geçildi. Akşit, 2009 yılında yapılacak yerel seçimlere değinerek, bu seçimlerde kadınların daha fazla söz sahibi olması gerektiğini ifade etti.

-''KADINLAR, İKİNCİ PLANDA KALDI''-

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, panelde yaptığı konuşmada, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının üzerinden 73 yıl geçmesine rağmen ortadaki tablonun hiç iç açıcı görülmediğini belirterek, kadınların sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada uzun yıllar 2. planda kaldığını anlattı.

Kuzu, 22 Temmuz seçimlerine bakıldığında, merkeze yakın ve seçilme şansı yüksek olan partilerin kadın adaylara daha fazla ve ilk sıralarda yer vermediğini, seçilme şansı olmayan partilerin ise kadın adayları bol ve ilk sıralarda gösterdiğinin gözlemlendiğini dile getirdi.

Dünyadan bazı örnekler veren Kuzu, Ruanda'yı örnek göstermeyeceğini, kadınların siyasette daha fazla yer almasının seçim sistemleriyle de ilgili olduğunu ifade etti.

Türkiye'de 3 bin 225 belediye başkanından sadece 18'inin kadın olduğuna dikkati çeken Kuzu, bunu söylerken yüzlerinin tabii ki kızardığını ama bir bilim insanı olarak bunları ortaya koymaları gerektiğini anlattı.

Kuzu, dünyaya bakıldığında da 5 devlet başkanı ve 5 kadın başbakan bulunduğunu ifade ederek, Avrupa'da ise yerel yönetimlerde her 5 yerel yöneticiden 1'inin kadın olduğunu söyledi.

''Pozitif ayrımcılık ve kota akla gelen yoldur. Ben kotanın yüzde 100 karşısında değilim. Kadınlar 'bizim acelemiz var' diyorsa, o zaman kotaya gidilmeli'' diyen Kuzu, ancak Türkiye'de bu alanda iyiye doğru bir gidiş olduğunu, bekleyerek sonuca gitmenin sağlıklı olacağını söyledi.

AK Parti'nin kadınlara yönelik yüzde 20-25 oranında fiili bir kota uyguladığını da dile getiren Kuzu, ''AK Parti programında bu konuda kadınlarla ilgili bölümler var. Bu konuda en samimi ve en duyarlı partiyiz. Bu, reklam değil. Bunu icraatlarla gösteriyoruz'' dedi.

Kuzu, belediyelerde, kadın konularıyla ilgili bir kadın belediye başkan yardımcısı olabileceğini de belirterek, buna yasal bir engel bulunmadığını da söyledi.

-KOCA PARASIYLA SİYASET-

''Kadınlar neden yerel yönetimlerde zayıf?'' diye soran Kuzu, bunlardan birinin ''mahalle baskısı'' olabileceğini ve yerel bir çevrede kadınların piyasaya çıkmakta zorlanabileceğini belirtti.

Öte yandan, ev işlerinin ve çocuk bakımının önemli bölümünün kadınların yükümlülüğünde olmasının da kadınların önünü kestiğini anlatan Kuzu, ayrıca ekonomik güçlüklerin de buna neden olabildiğini söyledi.

Türkiye'de malların yüzde 92'sinin erkeklerin üzerine kayıtlı olduğuna işaret eden Kuzu, ''Koca parasıyla markete gidilir ama siyaset yapılmaz. Zor iş... Kadınların önce kendi paralarını kazanmaları lazım. Ben de dairemi eşimin üstüne yaptım. Yani ben yüzde 92'nin içinde değilim. Her zaman kadınların arkasındayım'' diye konuştu.

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Kuzu, ''Koca parasıyla siyaset olmaz'' cümlesini kurarken bir tespitte bulunduğunu, kocaların markete giderken bir şey demeyeceklerini ancak kadın 'siyaset yapacağım' dediğinde 'bunu bir konuşalım' diyeceğini, bunları da artık aşmak gerektiğini söyledi.

Kota konusundaki bir soru üzerine de Kuzu, önümüzdeki yerel seçimlerde bir kotanın görülmediğini, partilerinin ise fiili kota uygulamasına devam edeceğini dile getirdi.

-''BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA SİYASET VE EĞİTİM ENGELİ'' SORUSU-

''Başörtülü kadınların siyaset ve başörtülü kızların üniversitede okuma engeli'' bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine de Kuzu, ''(Başörtülü kadınların siyaset yapma engeli kalkar) diyemem ama başörtülü kızların üniversitede okumalarının önündeki engelin kalkması için yeni anayasada açık düzenleme olacak'' dedi.

Eğitim hakkının engellenemeyeceğini, bunun bir insan hakkı ihlali olduğunu vurgulayan Kuzu, başörtülü bir öğrencinin ödül almasının engellenmesi olayını da ''insanlık ayıbı'' olarak nitelendirdi.

Kuzu, başörtülü kızların engeller nedeniyle yurt dışında okuduklarını ve memleketlerine karşı da kırgın olduklarını ifade etti.

Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne (CEDAW) ve bu konudaki raporlara da atıfta bulunan Kuzu, raporlarda başörtüsü dolayısıyla okuyamayan kızlara ilişkin insan hakları ihlallerinin yer aldığını ve bu konuya Kadın Adayları Destekleme Derneğinin (Ka-Der) de sahip çıkması gerektiğini anlattı.

Kuzu, bir başka soru üzerine de yasaların değişmesine rağmen uygulamada yaşanan aksaklıklar bulunduğunu dile getirerek, TCK'nın 301. maddesiyle ilgili ne lazımsa yaptıklarını ancak hakimleri eğitime tabi tutmalarına rağmen davaların açılmaya devam ettiğini, işin özünün ise ''zihniyet değişikliği'' olduğunu ifade etti.

22 Temmuz seçimlerinde bağımsız adayların listelerde isminin yer alması nedeniyle okuma yazma bilmeyen kadınların zorluk çektiğine ilişkin bir değerlendirme üzerine de Kuzu, bu düzenlemeden DTP'lilerin değil, özellikle İstanbul'da kendilerinin zarar gördüğünü söyledi.

-KA-DER BAŞKANI GÜLBAHAR'IN KONUŞMASI-

Ka-Der Genel Başkanı Hülya Gülbahar da kadınların siyasette gerçekten aceleleri bulunduğunu belirterek, mutlaka pozitif ayrımcılık, kota uygulamasına gidilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye çapında 5 kadından, Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da ise her 2 kadından birinin okuma yazma bilmediğini dile getiren Gülbahar, son seçimlerde bağımsız adayların isimlerinin yazılmasının kadınların ''seçme hakkı''nı bile elinden aldığını savundu.

Türkiye'de genç işsiz nüfusun yüzde 88'inin kadın olduğuna da dikkati çeken Gülbahar, kadınların istihdamda da yer alamadıklarını ve geleceklerinin tehlike altında bulunduğunu belirtti.

Gülbahar, KİT'lere bakıldığında ise çalışanların yüzde 93'ünün erkek olduğunu belirterek, kadının istihdamda yer almadığı bir ortamda siyasetteki hakkının da konuşulamayacağını söyledi.

Burhan Kuzu'nun ''Koca parasıyla markete gidilir ama siyaset yapılmaz'' cümlesine de değinen Gülbahar, bu cümlenin haklı bir cümle olduğunu, çünkü Türkiye'de siyasetin para için ve parayla yapılan bir iş olduğunu vurguladı.

Türkiye'de iç hukukta yapılan düzenlemelere rağmen kadınlar söz konusu olduğunda bu düzenlemelerin uygulanmadığını da dile getiren Gülbahar, ''Kadınlar söz konusu olduğunda hukuk devleti uygulanmıyor. Kotaya 'hayır' denemez. Bu, uygulanması gereken bir durum. Pozitif ayrımcılık ve kota olmadığı sürece ne yerel yönetimde, ne de Meclis'te kadınlar olmayacak'' diye konuştu.

Gülbahar, hazırlanan yeni anayasadaki düzenlemelere de dikkati çekerek, kadınların öncelikle anayasal eşitlik istediğini vurguladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber