İşte, Erdoğan-Baykal düellosunun tutanakları: Halinize acıyorum

Haber Giriş : 05 Aralık 2007 14:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

2008 yılı bütçesinin Meclis Genel Kurulu'nda görüşmelerinin başladığı Salı günü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Antalya'da 5 trilyon TL'lik arazisi bulunduğu iddiasıyla ilgili konuştuğu sırada, Baykal'ın Başbakan'a, ?Hâlinize acıyorum! Hâlinize acıyorum! Bunları söyleme noktasına düştüğünüzü görüyorum. Ne kadar yazık! Ne kadar yazık!" diye bağırdığı Meclis tutanaklarında kayıtlara geçti.

Başbakan'ın bu konudaki iddiasını dile getirirken CHP milletvekilleri de sık sık laf atarak Başbakan'a tepkilerini gösterirken, CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol'un, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin talebi üzerine imar planında değişiklik yapıldığı iddiasıyla ilgili Başbakan'a soru yönelttiği ortaya çıktı.

İMAR PLANI YAPILMIŞ

Başbakan'ın, Baykal ve CHP'li milletvekilleriyle karşılıklı söz düellosu Meclis tutanaklarında şu şekilde yeraldı:

Başbakan Erdoğan(Devamla) - 16/4/2001 tarihinde bu alanın imar uygulaması yapılıyor. O zaman buranın belediye başkanı DSP'li.

CHP'li Mehmet Sevgilen - Yeni bir şey yok.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Parselleri ifrazlı hâle getirdiler ve daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi teşkilatının karşı çıkmasına rağmen bu başkan Cumhuriyet Halk Partisine geçti. Ve Sayın Baykal'ın yaklaşık 10.000 metrekarelik imarlı arsası var orada, işte orası. Şu anda ise bedeli herhâlde 5 trilyondan aşağıya değil. (AK Parti sıralarından alkışlar).

Demek ki imar planı yapılabiliyormuş! Herkese göre, talep edene göre yapılabiliyormuş.

?HALİNİZE ACIYORUM"

CHP'li Kemal Anadol - Şaban Dişli'ye de yapılıyor değil mi?.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Yapılabiliyormuş ve yapılmış.

CHP'li Kemal Anadol - Şaban Dişli de var, onu da söyleyin.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Rahatsız olma.

Deniz Baykal - Hiç rahatsız değilim Sayın Başbakan.

CHP'li Anadol - Tuzla, Tuzla.

Deniz Baykal(Antalya) - Hâlinize acıyorum! Hâlinize acıyorum! Bunları söyleme noktasına düştüğünüzü görüyorum. Ne kadar yazık! Ne kadar yazık!

Başkan - Lütfen arkadaşlar.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Tabii, sizler her şeyi söyleme hakkını kendinizde buluyorsunuz da.

?TAA AİLEME VARINCAYA KADAR"

Deniz Baykal - Hayır, söyle, söyle!

Başbakan Erdoğan(Devamla) -sizlerle ilgili bir şeyler söylendiği zaman.

Deniz Baykal - Hiçbir itirazım yok.

Başbakan Erdoğan(Devamla) -taa aileme varıncaya kadar her şeyi kurcalayan, karıştıran siz olacaksınız.

Deniz Baykal - Söyle, söyle!

Başbakan Erdoğan (Devamla) - ?orada her şey meşru. Ama sizin şöyle karanlık defterleriniz açıldığı zaman hoplayacaksınız. Hoplama rahat ol, yerinde otur. (AK Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar).

ÇÜRÜMÜŞ

Deniz Baykal - Şöyle. Şöyle. İtirazım yok. Bunlar çürümüş? Çürümüş?

Başbakan Erdoğan - Ve az önce burada kalkıp başka şeyler konuşursunuz. Nedir o? Efendim, işte Tokat'ta Tekel'in? İşte Sayın Unakıtan'ın oğlu oradan şunu götürmüş, bunu götürmüş? (CHP sıralarından "Doğru" sesleri).

CHP'li Mustafa Özyürek - Para gelmiş mi, gelmemiş mi?

CHP'li Anadol - Para gelmiş para.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Ortaya beraat belgesini getirdi koydu. Sayın Unakıtan'ın oğlunun dokunulmazlığı yok. Suç duyurusunu yapın, gereği yapılsın. Niye takip etmiyorsunuz? İddia sahibi sizsiniz. (AK Parti sıralarından alkışlar).

CHP'li Anadol - Rapor var rapor.

CHP'li Özyürek - Rapor sizin elinizde. Raporu işleme koyun o zaman.

Başbakan Erdoğan - Yani, o kadar tutarsız şeyler söylüyorsunuz ki.

?RAPORUN ÜZERİNE YATIYORSUNUZö

CHP'li Özyürek - Raporu işleme koyun.

Başkan - Sayın Özyürek.

Deniz Baykal - Rapor size verildi. Rapor sizin elinizde.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Yani, siz iddia sahibisiniz.

Deniz Baykal - Biz iddia sahibi değiliz. Hazine kontrolörlüğü, Hazine denetmeni, Hazine müfettişi iddia sahibi. Üzerine yatıyorsunuz, kapatıyorsunuz.

CHP'li Özyürek - Rapor sizin elinizde, raporu tutuyorsunuz, işleme koymuyorsunuz. Raporun üstüne yatıyorsunuz. Raporu işleme koyun o zaman.

Başbakan Erdoğan - Bakın, iddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Suç duyurusunda bulunursunuz, gereği yapılır. Olay bu kadar basittir.

Değerli arkadaşlar.

CHP'li Özyürek - Kapatan sizsiniz, raporun üstüne yatıyorsunuz, raporu işleme alın o zaman.

Başkan - Lütfen arkadaşlar..

?TÜRKİYE'NİN DERDİ CHP"

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Vallahi biz? Az önce bir şey söylediniz "Türkiye'nin derdi BOP değil GAP" dediniz. Bende diyorum ki, Türkiye'nin derdi GAP değil, CHP, çünkü hayatınızda hiçbir zaman bir hayrınız olmadı ki! (AK Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar, CHP sıralarından gürültüler).

CHP'li Akif Ekici - Çok ayıp, bir Başbakana yakışmıyor.

CHP'li Canan Arıtman - Atatürk'ün partisi Cumhuriyet Halk Partisine böyle diyemezsiniz.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - İşte burada, bakınız burada GAP'a yapılan yatırımlar var.

Değerli arkadaşlar, GAP'a tarihinde yapılan yatırımların ortalaması yıllık yüzde 7'dir. 1990'da 8,1, 1991'de 8,5, 1992'de 7,3, 1993'te 7,6, 1994'te 7,5, 1995'te 7,2, 1996'da 6,9, 1997'de 7,7. Geliyoruz 2000'de 7,2, 2001'de 4,9, 2002'de 5,9, 2003'de 5,8, 2004'te 6,8, 2005'te 7, 2006'da 7,2, 2007'de 7,1, yani dönemimiz ortalamanın üstündedir, altında değil.

CHP'li Özyürek - Ne kadar arazi suladınız Sayın Başbakan, onu anlatın.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Ve şimdi GAP'la ilgili olarak çalışmalarımızı çok daha farklı bir şekilde ele almış bulunuyoruz ve Başbakan Yardımcım Nazım Ekren Bey'in başkanlığında bir heyet sürekli olarak bölgede çalışmalarını sürdürüyor.

BAŞBAKAN:"LÜTFEN SUSAR MISINIZ? ? -

CHP'li Özyürek - Beş yıl uyuduğunuzu gösteriyor işte! Beş yıl uyudunuz, şimdi harekete geçtiniz.

Başbakan Erdoğan(Devamla) - Lütfen, susar mısınız! Lütfen!.

AKP'li Avni Doğan - Ayıp yahu!.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Lütfen! Yani, sizin bu tahriklerinize gelecek değilim. Çok konuşuyorsun, lütfen!.

MHP'li Mehmet Şandır - Geriliyorsunuz değil mi?.

?MOĞULTAY'DAN NE FARKINIZ VAR?"

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Bak burada ne yazıyor?.

CHP'li Anadol - Niye yasa çıkarıyorsunuz aynı yöntemle oluyorsa?.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - "5 bin kişilik kadro çıkardım, bu kadroları örgütüme vermeyip de MHP'ye mi verseydim?" (AK Parti sıralarından alkışlar).

CHP'li Cevdet Selvi - Ne alakası var onunla ya?.

KCHP'li Anadol - Ne alakası var? Ne alakası var?.

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partinin Bakanı, alıp?.

MHP'li Oktay Vural - Siz de MHP'lileri dışlıyorsunuz. Ne farkınız var Moğultay'dan sizin?

?YANDAŞ MEDYADA ÇOK KABİLİYETLİSİNİZ"

Başbakan Erdoğan (Devamla) - Ve değerli arkadaşlar, yandaş medya, o konuda siz çok kabiliyetlisiniz, biz size yetişemeyiz. Çok çok kabiliyetlisiniz. (AK Parti sıralarından alkışlar) Bizim size yetişmemiz o noktada, mümkün değil. Ve şu anda TMSF'nin yapmış olduğu ihaleyi de biz izliyoruz. Bu ihalede de katılmak isteyenler katılmıştır, ön yeterliliği olanlar girmiştir, neticesi yarın belli olacaktır ve bu konuda TMSF özerk bir kuruluş olarak da gereğini yapacaktır.

?SİZİ DEĞİL ATATÜRK'Ü ALKIŞLADIK"

Maliye Bakanı Unakıtan ? Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk diyor ki: "Tam bağımsızlık ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur." 1 Mart 1922. Bunu da soruyordunuz "Ne zaman söyledi?" diyordunuz, bu da size bir cevaptır. [CHP sıralarından alkışlar(!)].

CHP'li Rasim Çakır - Bravo!.

Maliye Bakanı Unakıtan (Devamla) - Tamam, teşekkür ederim. Bizi alkışlamaya devam edeceksiniz, devam edin. (AK Parti sıralarından alkışlar).

CHP'li Anadol - Atatürk'ü alkışladık sizi değil.

AUSTİN KAMYONUN TEKERLEĞİ"

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın 12 Aralık'ta yapılacak sivil toplum örgütleri ve tüm muhalefet birleşeceği mitingle halkın, ?saltanatın siyasasına, çoğunluğun diktasına karşı bu halk zirveye çıkan AKP'yi artık yuvarlayacağını" söyledi.

Bunun üzerine karşılıklı söz düellosu oldu:

AKP'li Fatih Öztürk - Hayal, hayal? Uçmuşsun sen, uçmuşsun! Hayal âlemindesin. Kendine gel.

DTP'li Kaplan - Vallahi ben ne hayalciyim? Sizler gerisiniz.

Başkan - Lütfen arkadaşlar?.

AKP'li Halil Aydoğan - Rüyanızda gördünüz galiba!.

DTP'li Kaplan - Vallahi halk gösterecek size, çok yakındır, merak etmeyin.

Başkan - Arkadaşlar, lütfen?.

DTP'li Kaplan - Zirveden sonrası yuvarlanmaktır. Austin kamyonunun patlak tekeri gibi yuvarlanacaksınız. (DTP sıralarından alkışlar).

?KAPLAN'DAN ALMAK ZOR"

BAŞKAN - Sayın Kurtulan, üç dakikanız kaldı. Ama, Sayın Kaplan izin verirse onun süresini kullanabilirsiniz.

DTP'li Fatma Kurtalan (Devamla) - Kaplan'dan almak çok zor olabilir Başkanım.

Başkan - O zaman üç dakikanız kaldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber