Aşıda kimliksiz göçmen krizi!

Kimliksiz göçmenler doğumda ucuz diye merdiven altı kliniklere yöneliyor. Çocuğun doğum belgesi olmayınca aşı kartı çıkarmıyorlar. Uzmanlar uyardı: "50 yıldır görülmeyen hastalıklar yeniden hortladı"

Haber Giriş : 02 Şubat 2021 08:31, Son Güncelleme : 02 Şubat 2021 08:33
Aşıda kimliksiz göçmen krizi!

Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre: Suriye'deki iç savaştan kaçıp Türkiye'ye gelen milyonlarca göçmenin bir kısmı da kayıt dışı bir şekilde Türkiye'de yaşıyor. Bir kimlik kartı olmayan bu kişiler başta sağlık olmak üzere birçok hizmetten faydalanamıyorlar. Bu durumun en çok hamile kadınlar için sorun yarattığına dikkat çeken Göçmen Dayanışma Derneği, doğum sonrası bazı göçmenlerin hastanelerde rehin durumda kaldığına dikkat çekiyor. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Ödemiş, "Ne yazık ki en büyük sıkıntıyı da hamile kadınlar yaşıyor. Çünkü doğum, acil tıbbi hizmet kapsamına dahil değil. Bu durum kadınların ve çocukların yaşam hakkını riske atabiliyor" diyor.

Ödemiş, kimliksiz göçmen kadınların doğum sürecinde yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı: "Bir mülteci kadın doğum yapacak diyelim; hastaneye gidiyor, eğer kimliği yoksa, devlet hastanesi kadını kabul etmiyor. Kapıdan dönmek zorunda kalıyor. Kapısından çevrilmeyip kabul ediliyorsa da doğum sonrası çıkarılan ücreti karşılayamadıkları için rehin kalma riski var. Böyle çok sayıda vaka var. Hastaneler kabul etmeyince ve yüksek fiyatlar çıkarınca, insanalar merdiven altı kliniklere yöneliyor ya da evde doğum yapıyor. Merdiven altı klinikler, hem doğum yapan kadın açısından hem de doğan bebek açısından çok ciddi komplikasyonlar ve hayati risk içeriyor. Hijyen yok hem de merdiven altında çalışanlar uzman değil. Merdiven altında yapılan doğumlar, yaşam hakkı ihlalidir."

Aşı zinciri bozuldu

"Doğum belgesi olmadığı için de bir sürü sıkıntı yaşanıyor. En önemlisi, çocuğun doğum belgesi olmuyor. Belge olmayınca da aşı kartı çıkarmıyorlar. Bu da binlerce bebeğin aşılanmaması demek. Aşı zinciri bozuluyor. 50 yıldır görülmeyen bir takım hastalıklar yeniden görünmeye başladı. Ölüm oranları da artıyor."

"Göç idaresi verilerine göre; 1,5 milyon kayıtsız olmak üzere 5,5 milyon mülteci var. Kadınların güvenli doğum hakkı için yasal düzenlemeler var. Bunlardan en önemlisi Barcelona Deklarasyonu. Güvenli doğum hakkından bahseden deklarasyon, 'Göçmen olan gebe kadınlar ev sahibi ülkenin kadınlarıyla aynı koşullarda yardım alma hakkına sahiptir' diyor. Geçici koruma kanunu ve buna bağlı ikincil mevzuatın güncellenmesi gerekir. Kimlikli kimliksiz ayrımı yapılmaksızın güvenli doğuma erişim hakkı sağlanmalı."

8 bin TL istediler

Suriye'den 5 yıl önce Türkiye'ye gelen ve kimliği olmayan 24 yaşındaki Z.O. adlı kadın, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde rehin kaldığını öne sürerek şunları aktardı: "Gebeliğim boyunca Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittim orada herhangi bir ücret almadılar. Bana doğum içinse, 'Pandemi nedeniyle burada doğum yapamazsınız' denildi. Bunun üzerine Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittik. Muayene ücreti istediler, onu ödedik. 4 gün yatışım oldu, taburcu olmak gerekiyordu ancak etmediler ve bin 900 TL para istediler. Ödeyecek durumda değildik. Eşim kaymakamlığa ve polise gitti ancak değişen bir şey olmadı. Göçmen Dayanışma Derneği ile iletişime geçti eşim, parayı onlar yatırdı ve taburcu oldum. Çocuğum ise 14 gün kuvözde kaldı. Onun için de 4 bin TL para istediler. Ama para yoktu. Yine dernek ödedi ve çocuğumu alabildik."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber