İstanbul, 2008'de dünyanın 5 büyük finans merkezinden biri olur!

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Aralık 2007 17:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul'un, 2 milyar dolarlık bir yatırımla üç yıl içinde uluslar arası bir finans merkezi haline gelebileceği, 2038'de de dünyanın beş önemli finans merkezinden biri olabileceği bildirildi.

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince İstanbul'un uluslar arası finans merkezlerinden biri olması yönünde başlattıkları çalışmanın ilk aşaması olan ön araştırma raporunu kamuoyuna açıkladı. Türkiye Bankalar Birliği tarafından Deloitte Touche Danışmanlık Firmasına yaptırılan araştırma İstanbul'un 2 milyar dolarlık bir yatırımla 2010 yılına kadar uluslar arası bir finans merkezi haline gelebileceğini ortaya koydu.

Araştırma sonuçlarına göre İstanbul, uluslar arası bir finans merkezi olması durumunda, finans sektörünün 2025 yılına gelindiğinde GSMH'ya toplam katkısı yüzde 8'e çıkacak ve 20 milyar dolarlık bir katma değer yaratılacak. Ön araştırmanın sonuçlarına ilişkin raporda, İstanbul Finans Merkezi'nin çok üstün niteliklere, bilgiye ve yaşam kalitesine sahip 150 bin seçkin insan gücü kaynağını oluşturacağı ve İFM'nin yeni bir yaşam alanı yaratacağı tezi işlenerek, ?İFM'ye ulaşımın kolaylaşmasını ve yüksek kaliteli gayrimenkullere erişimini sağlayacak altyapı geliştirilmelidirö denildi.

?TÜRKİYE'NİN MİLLİ GURURU YETEBİLİR"

?Türkiye'de dünya standartlarında değer yaratan bir finans merkezi kurulması mümkün müdürö sorusundan yola çıkılarak gerçekleştirilen araştırmada toplam 60 üst düzey finansçıyla görüşülürken, 200'den fazla veri kaynağı referans alınarak incelendi ve Londra, Moskova ve Dubai'yi kapsayan 6 rakip merkezin analizi yapılarak sonuçlara ulaşıldı.

Deloitte Touche araştırmasının sonuçlarına ilişkin raporda, İstanbul'un finans merkezi olması yönündeki görüş, ?Türkiye zengin kaynaklara, bölgesel ve yerel potansiyele, gizli kalmış işgücü tabanına ve milli gurura sahip bir ülkedir.Bu özellikleriyle evet İstanbul'un uluslar arası bir finans merkezi olması mümkündür. Ancak zor kararların verilmesi güçlü bir liderlik ve kararlılığın yanı sıra önemli ölçüde bir kaynağın bu yatırıma ayrılması ve yatırımların getirilerinin elde edilebilmesi için de sabırlı olunması gereklidirö şeklinde ifade edildi.

?İSTANBUL 2038''DE EN BÜYÜK 5' E GİREBİLİR

Raporda, İstanbul Finans Merkezi'nin 10 yıl içinde bölgeye hakim bir konuma ulaşacağı, 30 yıl içinde de yani 2038 yılında New York, Londra ve Tokyo ile birlikte dünyanın en önde gelen 5 finans merkezinden biri olabileceği görüşü savunulurken bu hedefe ulaşmak için gerekli vizyon ve strateji şu görüşlerle dile getirdi:

?İstanbul Finans Merkezi, ilk hedef olarak Moskova'nın önemli büyüklüğe sahip yerel potansiyelini devreye sokarak gerçek anlamda rekabet gücünü yakalamasını beklemeden ? kritik ölçek büyüklüğüne ulaşmalıdır.İkinci olarak İstanbul yerel ekonomik potansiyelini, nitelikli işgücünü ve kentin sağlayacağı yüksek yaşam kalitesi ve dikkat çekici potansiyelini kullanarak Körfez ülkelerini de devre dışı bırakmalıdır. Üçüncü konu olarak da İFM destek hizmetler konusunda maliyet avantajını kullanarak, Orta Avrupa ülkeleri ile de rekabet edebilir duruma gelmelidir.ö

GÜVENİLİR FİNANS HUKUKU VE FİNANS HUKUKÇUSU YARATILMALI

Raporda, "Başarılı bir finans merkezi olmak için neler yapılabilir" başlığı altında, İFM'nin başarısı için öncelikle yasal ortamda ciddi boyutta iyileşmeler sağlanması ve uluslar arası tahkimin anlaşmazlıkların çözümünde etkin olarak kullanılması gereğine işaret edilirken, hukuk ve diğer süreçlerdeki belirsizliklerin ve güvensizliklerin giderilmesinin ve hukuk süreçlerinde yer alan kişilerin finans alanındaki bilgilerinin artırılması gereğine vurgu yapıldı.

İFM'NİN ÖZERKLİĞİ OLMALI

Mali ortamın daha etkin ve istikrarlı olması için bazı dolaylı vergilerin azaltılmasının şart olduğu görüşü savunulan raporda, İFM'nin başarısı için İstanbul'da yeni bir düzenleyici kuruma, yeni bir vergi idaresine ihtiyaç olduğu ve bu kurumda da yüksek nitelikli ve ticari düşünce yapısına sahip kişilere ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, ?İFM Türk ekonomisinden ayrı düşünülemez. Oluşturulacak her türlü gerçekçi yapı uygun düzeyde Bakanlar Kurulu, Maliye ve Adalet Bakanlıkları'nın etki ve kontrollerini içermeli, ancak uluslar arası finansal merkez kendi kendisine yönetebilecek özerk bir yapıya sahip olmalıdırö denildi.

"SORUMLU BAKAN RİSK ÜSTLENEBİLMELİ"

Deloitte Touche raporunda İFM'yi oluşturma girişiminin zorlu bir süreç olduğu, programın yürütülmesi için sorumlu bir bakan atanması gerektiği ve bu bakanın da istekli, enerjik olması ve kabineyi etkileme gücüne sahip olması gereği hatırlatılarak ?Vizyon sahibi ve uluslar arası güvenilirliliği ve saygınlığı olması gereken bu kişi, risklere duyarlı olmalı ,ancak gerektiğinde de risk almayı göze alabilmelidirö görüşü yer aldı.

"PROGRAM KİŞİLERİN GÖREV SÜRESİNİ AŞAR"

Raporda doğru program felsefesinin en üst düzey politikacılar tarafından benimsenmesi ve dile getirilmesi gerektiği ifade edilerek şu görüşler dile getirildi:

?Bu felsefe başarı ya da başarısızlık tartışmaları yerine ne yapılması gereğine odaklanmalı ve Türkiye'de finansal hizmetler sektörü için gereken temel hususlar her koşulda doğru bir şekilde uygulanmalıdır.Milli başarma duygusunun oluşturulması önemlidir. Çünkü programın tamamlanması ve finansal getiri sağlanması politikacıların , bankacıların ve diğer katkı sağlayanların görev sürelerinden daha uzun vadede gerçekleşir.Bu nedenle milli başarma arzusu tüm zihinlerde yer almalıdır.ö

?RAKİPLER PROGRAMI SORGULAYAİBİLİR DİKKAT"

Rapor sonuç bölümünde, İFM projesine şüpheyle yaklaşanlara sağlam ve mantıklı açıklamalar getirilmesinin önemine değinilirken ?İFM gibi programlar doğası itibariyle genelde birçok kişi tarafından sorgulanmaktadır.Bu sorgulayanlar rakipler ve rekabetin artacağını düşünen yerel kuruluşlar olabilir. Bu nedenle bu tip sorgulamalara tutarlı açıklamalar yapılabilmelidirö uyarısı yer aldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber