Kovid nedeniyle 'açık büfe' gitti, israf azaldı

- Kovid-19 tedbirleriyle değişen "açık büfe" anlayışıyla otellerdeki israfın azaldığı, konukların daha az yorulduğu, yeni sistemle konforunun ve memnuniyetinin arttığı belirlendi.

Denizi, kumu, güneşi kadar doğal güzellikleriyle öne çıkan tatil beldelerindeki "Güvenli Turizm Sertifikası" alan oteller, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında misafirlere "güvenli tatil" imkanı sunuyor.

Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının en sert etkilediği sektörlerden biri de turizm oldu. Türk turizmi bu dönemde aldığı tedbirlerle rakiplerine örnek uygulamalar sergiledi.

Seyahat kısıtlamalarının yaşandığı tatil dönemlerinde turizm birçok ülkede daralırken, tatilcilerin talepleri de salgına göre yeniden şekillendi. Tatilciler rotalarını belirlerken Güvenli Turizm Sertifikası'nın iki ayağı olan "güvenilirlik" ve "hijyen"i baz almaya devam ediyor.

Yerli ve yabancı misafirlerine Kovid-19 sürecinde sağlıklı tatil imkanı sunmak isteyen turizmciler, Güvenli Turizm Sertifikasyonu Programı'nı büyük titizlikle uyguluyor.

- Mutfak ve restoranda 35 kriter

Konaklama tesislerinin mutfaklarında ve restoran bölümlerinde Güvenli Turizm Sertifikasyonu kapsamında, 35 kriteri yerine getirmesi gerekiyor.

Kalite standartları çerçevesinde çalışanlar harici kimsenin kabul edilmediği otellerin mutfak bölümlerinde sıkı hijyen ve güvenlik kriterleri yerine getiriliyor.

AA muhabirinin, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) sitesindeki "Konaklama Tesisi Belgelendirme" sorgulama listesinden derlediği verilere göre, tatilcilerin rota tercihlerini etkileyen "Güvenli Turizm Sertifikasyonu" uygulamasına geçilen 2020'nin haziran ayından bu yana 3 bin 968 turizm tesisi belge almaya hak kazandı. Bu tesislerden 2 bin 379'u Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli, 1589'u ise belediye belgeli otellerden oluşuyor.

Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelin Kalite Müdürü Gülden Sevinç Duman ise sertifika kapsamında aldıkları önlemleri ve Kovid-19 ile sona eren açık büfe uygulaması hakkında bilgi verdi.

Duman, iki yıldır Güvenli Turizm Sertifikasyonu'nun tüm süreçlerini ve kriterlerini uyguladıklarını, bu kapsamda tüm misafirlerin otel girişinde ateş ölçümlerinin yapıldığını, misafir bagajlarının dezenfekte edildiğini ve tüm odaların genel temizliğe ilaveten dezenfekte edildiğini, genel alanları sosyal mesafeye uyarladıklarını söyledi.

- "Dezenfeksiyon, güven hissi ve artan hizmet ile konforu artırdık"

"Güvenli Turizm Sertifikasyonu ile misafirler otellere güvenerek geliyorlar. Otelimize gelip bu uygulamaları gördüklerinde kendileri de bunu dile getiriyorlar. Bu tedbirlerden dolayı çok memnunlar. Tedbirlerin salgın sürecinde bizim konaklama hizmetimize artı katkısı oldu." diyen Duman, Kovid-19 öncesinde, dezenfeksiyonu ve mutfak kısmındaki kalite standartlarını yüksek tutarak uyguladıklarını, ancak bir aşama daha yükselterek, kalıcı hale getirdiklerini söyledi.

Duman, "Bu süreç bitse de biz bu uygulamaları yapmaya devam edeceğiz. Sadece Kovid-19 değil, pek çok bulaşıcı hastalık var. Aldığımız önlemler, pek çok bulaşıcı hastalığın önüne geçmiş oluyor." dedi.

Geri dönüşüm noktasında gıda israfının önüne geçtiklerini belirten Duman, "Her bölümde ekstra personel çalıştırıyoruz. Personel maliyetleri arttı. Konfor da arttı. Dezenfeksiyon, güven hissi ve yüksek hizmet ile daha çok konfor sunuyoruz. Daha güvenli ve konforlu bir tatil sunmuş olduk misafirlerimize." ifadelerini kullandı.

Geçen yıl sertifikasyon kapsamında otellerde oluşturulan izolasyon odalarına da değinen Duman, toplum sağlığı ve misafirlerin güveni için bu odaları oluşturduklarını, Kovid-19'a yakalanan misafirleri ayrı bir odada, izole bir şekilde ağırladıklarını anlattı.

- "Misafirler de bu sisteme alıştılar"

Geçen sene açık büfe uygulamasının sona erdiğini hatırlatan Duman, aşçıların yemekleri servis ettiğini, misafirlerin istedikleri yemekleri sosyal mesafeye uygun şekilde görerek seçtiklerini ve servis hizmeti aldıklarını dile getirdi. Duman, şöyle devam etti:

"Masada bulunan tuz, baharatları kişi sayısına göre koyuyoruz. Önceden tuzluk, karabiberlik vardı şimdi yok. Kaşık, çatal ve bıçaklar özel cepli kılıflar içinde bulunuyor. Alkol bazlı mendillerimiz masalara veriliyor. Peçeteyi bile özel kılıf içinde veriyoruz. Restoranlar turistlerin en çok keyif aldıkları alanlar. Misafirler de aşçıların yemekleri servis etmesine alıştılar. Memnuniyet yüksek. Misafirler için daha az yorucu masaya servis hizmeti. İlk başta hiç alışık olmadıkları ve açık büfeyi de sevdikleri için tepki vardı ama şimdi alışıldı, 'sistem oturdu' diyebiliriz. Salgın sonrası açık büfe uygulaması eskiye yine de dönebilir. Ama diğer uygulamalarımız aynen devam edecek."

Kovid-19 sonrası daha bilinçli çalışacaklarına işaret eden Duman, personelin sürece ilişkin eğitim aldığını ve bilinçlendiğini kaydetti.

Duman, "Bize salgın sürecinin getirdiği en büyük artı personelin eğitimi oldu. Biz dezenfeksiyonu, hijyeni tam anlamıyla öğrendik, farkındalığımız daha da arttı. Önceden de eğitimler veriyorduk ama farkındalık daha arttı." değerlendirmesinde bulundu.