Hükümet, Türkiye'nin 'aile içi şiddet' haritasını çıkarmak için kolları sıvadı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 03 Ocak 2008 21:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet, Türkiye'nin 'aile içi şiddet' haritasını çıkarmak için kapsamlı bir çalışma başlattı. AB fonundan aktarılan kredinin büyük bir bölümünün ayrılacağı çalışmayla Türkiye'de kadına yönelik şiddetin istatistiki tablosu ortaya çıkarılacak.

Çalışmanın tüm Türkiye'yi kapsayacağını açıklayan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, "Denek sayısı, il sayısı , kırsal kesim olarak çok kapsamlı ve geniş ölçekli olacak. Bu araştırmanın sonucunda Türkiye'nin bir şiddet fotoğrafını çekmiş olacağız. Hem nedenleri hem de bunları ortadan kaldırma konusunda daha sağlıklı somut politikalar uygulayabileceğiz" dedi.

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İhlas Haber Ajansı (İHA) Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'a bakanlığının 2008 yılı projelerini anlattı. Çubukçu, kadına yönelik şiddetin azaltılmasından Sevgi Evleri Projesi'ne, kadın istihdamının arttırılmasından Koruyucu Aile Kampanyası'na kadar 2008 yılında hayata geçirecekleri düzenlemelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Koruyucu Aile Kampanyası'na ilişkin bilgi veren Çubukçu, öncelikle kurum bakımı altındaki çocukların kendi ailelerinin yanında bakılmalarını

hedeflediklerini söyledi. Çoklu ve kurumsal bakımın var olan sakıncalarını görerek bunun dışında bir yapılanmaya gitmek istediklerinin altını çizen Bakan Çubukçu, modern dünyada gelişen hizmet modelinin aile yanında bakım olduğunu söyledi. 'Koruyucu aile' kavramının toplumda yeteri kadar tanınmamasından yakınan Çubukçu, "Koruyucu aile sistemi neden yaygınlaşmıyor?" sorusunun hem toplumdaki karşılığını hem kendilerindeki eksiklikleri karşılaştırmak istediklerini kaydetti. Toplumun vicdanına ve insafına çok

güvendiğini dile getiren Bakan Çubukçu, "Milletimiz çok duyarlı, ama bu konuyu yeterince kamuoyuna mal edemedik, aktaramadık. Bunun birtakım zorlaştıran nedenleri var diye yönetmeliğimizi gözden geçirdik. Hem aileye vereceğimiz mali destekleri arttırdık, hem bu konuda daha profesyonel bilinçlenme kampanyası başlattık. Bu yeni dönemde kurum bakımı altındaki çocuklarımızın büyük çoğunluğunu, bu konuda hedefimiz 3 bin, koruyucu aile yanına yerleştirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Bakan Çubukçu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de 'koruyucu aile' olmak için girişimde bulunduğu yönündeki haberlere açıklık getirerek, "Sayın Cumhurbaşkanımız ve eşinin kampanyaları genel anlamda sahiplenme konusunda girişimleri olur. Böyle bir girişimleri yok. Böyle bir şey olmadı. Özelde de böyle bir şeyimiz yok, ama genel anlamda yürüttüğümüz kampanyaların ve çalışmaların Cumhurbaşkanımız tarafından desteklendiğini biliyorum. Koruyucu Aile Kampanyası'na her kesimden destek bekliyoruz. Himayeye muhtaç

bir konu. Himayelerinde olması bizim için gurur verici olur" diye konuştu.

"5 BİN ÇOCUK SEVGİ EVLERİ'NE YERLEŞTİRİLECEK"

Bakan Çubukçu, çocuk yuvalarında kalan çocukların hem manevi hem de fiziki şartlarında oldukça iyi mesafeler alındığını açıkladı. Gelinen noktada tüm kurumların koğuş sisteminden oda sistemine geçtiğini anlatan Çubukçu, kurumlarda kalan çocuklara bireysel gelişimlerini tamamlayabilecek uygun ortamlar sağlandığını söyledi. "Çocuklarımızı aile yaşamına benzer bir ortamda büyütüyoruz" diyen Çubukçu, şu anda ülke genelinde Sevgi Evleri ve Engelsiz Yaşam Merkezleri'nin inşaatlarının sürdüğünü bildirdi. 2008

yılı sonunda yaklaşık 5 bin çocuğun Sevgi Evleri'ne yerleşeceğini açıklayan Çubukçu, şu anda yaklaşık 12 bin çocuğa fiziki imkan sağladıklarını ifade etti.

Aileye Dönüş Projesi çerçevesinde 5 bin çocuğun ailesine döndüğünü hatırlatan Bakan Çubukçu, "Evlat edinme ve koruyucu aile yanındaki çocuklarımızı çıkardığımız zaman çok az bir çocuğumuz kalacak. Onlar da 2009 yılı sonuna kadar ümit ediyorum Sevgi Evleri'ne yerleştirilmiş olacaktır" şeklinde konuştu.

"YUVALARDAKİ ŞİDDETE KARŞI HİÇ HOŞGÖRÜLÜ OLMADIK"

Bakan Çubukçu, bakanlık olarak daha önce yuvalarda yaşanan şiddet olaylarına karşı hiç hoşgörülü olmadıklarını vurguladı. Koruma altındaki bir çocuğun fiziki veya sözel bir şiddete maruz kalmasının, psikolojik yapısını çok zayıf düşüren bir olay olduğuna işaret eden Çubukçu, "Bu nedenle onların üzerlerine titriyoruz. Hem hükümet olarak hem de verdiğimiz destekler olarak geldiğimiz noktada kurum bakımı altındaki çocukların üzerlerine titriyoruz" dedi.

Personelin niteliksiz olduğu, çok sayıda çocuğa bir bakıcının düştüğü yönündeki eleştirilere de cevap veren Bakan Çubukçu, gelinen noktada bu sorunların hepsini bitirdiklerini kaydetti. Artık çocuk gelişimi bölümü mezunlarının yurt ve yuvalardaki çocuklara baktığını ifade eden Çubukçu, nitelikli personel çalıştırdıklarını, bakım personeli ile hizmet personelini ayırdıklarını, ihalelerini de ayrı yaptıklarını söyledi. Şu anda 6 özürlüye bir bakım elemanı, 8 çocuğa ise bir görevli düştüğünü anlatan

Çubukçu, bu rakamın bazı yerlerde küçük çocuklar için 5'e kadar düştüğünü bildirdi. Personelin üç vardiya sistemiyle 8'er saat çalıştığını, hiçbir saat personel sayısının düşmediğine dikkati çeken Çubukçu, şunları söyledi:

"Bugün gelinen noktada kurumlarımızdaki çocukların hem psikolojik hem de sosyal açıdan gelişimlerinin, topluma adaptasyonlarının çok ilerlediğini görebiliyorum. Uzun vadede çok farklı bir yere geleceklerine inanıyorum. Çocuklarımızın üniversite başarıları da bunlara örnektir. Bizim onlara verdiğimiz emekleri karşılıksız bırakmadılar. İlk yıldan bu yana artan bir performans sergilediler. Bu yıl üniversite sınavına giren öğrencilerin yüzde 53'ü sınavı kazandı. Ailelerin yanında okuyan öğrencilerin başarısı

yüzde 10 iken, bu oran çok büyük bir başarıdır. Fiziki ortam ve personel olarak çok iyi bir noktadayız. Biz yıllardır üstü örtülen bir sorunun üzerine gittik ve önemli mesafeler aldık. Bütçemiz bugün yaklaşık 8 katına çıktı."

"TÜRKİYE'NİN ŞİDDET HARİTASI ÇIKARILACAK"

Bakan Çubukçu, 2008 yılında Türkiye'nin 'aile içi şiddet' haritasını çıkarmak istediklerini de açıkladı. Çubukçu, Türkiye'de aile içi şiddet konusunda çok çelişkili rakamlar ve istatistikler yayınlandığını, en son 1994 yılında Aile Araştırma Kurumu'nun yapmış olduğu aile yapısı araştırmasındaki veriler dışında yaygın ve geniş anlamda bir araştırmanın Türkiye'de olmadığını söyledi. 2006 yılında Türk aile yapısı araştırmasında bir takım veriler elde ettiklerini, ancak özelde tamamen şiddet konulu bir

istatistik yapılmamış olasından hareketle bu yıl Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü olarak, kullandıkları AB fonunun büyük bir kısmını 'aile içi şiddet' araştırmasına ayırdıklarını dile getiren Çubukçu, yapacakları çalışmaya ilişkin şu bilgileri verdi:

"Tüm ülkede olacak. Denek sayısı, il sayısı, kırsal kesim olarak çok kapsamlı ve geniş ölçekli olacak. Bu araştırmanın sonucunda aslında Türkiye'nin bir şiddet fotoğrafını çekmiş olacağız. Hem nedenleri hem de bunları ortadan kaldırma konusunda daha sağlıklı somut politikalar uygulayabileceğimizi düşünüyorum. Bu sorun sadece Türkiye'nin sorunu değil. Bunu bilmemiz lazım. Dünyada 3 kadından biri şiddete uğruyor. Gelişmiş ülkelerde de azalsa bile şiddet varlığını sürdürüyor. Bizim farklılığımız şu olmalı,

en azından kendi değerleri içinde bunu çok kolay halledebilecek bir ülke. Bir kere bu hem dinimiz tarafından hem de geleneklerimiz açısından hiçbir şekilde kabul edilebilir bir olgu değil. Yani biz bu kadar bunları reddeden bir toplumuz. Bunu daha farklı halledeceğimize inanıyorum. Şiddet konusunda attığımız tüm adımların sonuçlarını da alacağımız düşünüyorum."

"KADIN İSTİHDAMINI ARTTIRICI PROJELER YOLDA"

Bakan Çubukçu, bakanlığının 2008 yılında kadın istihdamını arttırmayı da hedeflediğini vurguladı. Kadın istihdamının çok önemli olduğuna işaret eden Çubukçu, 2008 yılının kadın istihdamının, işçi ve işveren olarak arttırılması için çok önemli projeleri hayata geçirecekleri bir yıl olacağını kaydetti. Çubukçu, "Dünyada en yoksul kitle kadın ve çocuklar. Kadın yoksulluğunun çocuklara da yansıyan bir yönü var. Erkeklerin evini terk etmeleri durumunda kadınlar başka sorunlarla da karşı karşıya kalabilir.

Çalışmak kadının evlilik içi konumunu güçlendirdiği gibi erkeğin bakımından mahrum kaldığı dönemlerde de toplum içinde de dirayetli ve onurlu yaşam sürmek için gereklidir. Evliliğinin sona ermesi ve terk edilme durumunda kadın maddi anlamda yoksun kaldığında çok zor duruma düşüyor. Bu nedenle kadınlar ve kız çocukları için eğitim çok önemli ve istihdama katılmaları çok önemli" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber