Erdoğan: Bin yıllık kardeşilği kurda kuşa yem etmeyiz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Ocak 2008 14:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hiç kimse kendini boş umutlara kaptırmasın, Türkiye'nin huzurunu, istikrarını bin yıllık kardeşlik ruhunu kurda kuşa yem etmeyiz'' dedi.

Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, Anadolu'nun değişik yerlerini ziyaret ettiğinde, özellikle ''yaşlı amcaların'', ''bizim son umudumuzsunuz'' dediklerini belirtti. ''Bunu kimler söylüyor, işte bu ülkenin geçmişinden bu güne her şeyini yaşamış olanlar söylüyor'' diyen Erdoğan, bu umudun sönmemesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Türkiye'nin sıkıntılı dönemlerini aşmak adına dümeni demokrasinin dışına çevirdiği her dönemde, daha ağır sıkıntıların içine sürüklenmiştir.

Değişmenin, kalkınmanın bir türlü istikrarlı, devamlı, yerleşik bir nitelik kazanamaması, demokratik istikrarın kazanılamamasındandır. Bunun suçunu herkesten önce siyasetçiler kendilerine sormalı. Çünkü, siyaseti bu ülke için umut olmaktan çıkaranlar kifayetsiz, yeteneksiz siyasetçilerdir. Kendi menfaatini düşünmekten ülkesini, milletini unutanlardır.

Türkiye'nin düz bir ilerleme çizgisinde ilerlemesini, kırılmalar yaşamadan kalkınmasını ve istikrarını sürdürmesini istemeyenlerin varlığı aşikardır. Bugün var, siyasetin içinde var, bırakın vatandaşları, siyasetin içinde...

Şu anda siyaset yapanlar içinde Türkiye'nin kalkınmasını istemeyenler var. Bunu böyle bilelim. Dikkat edin, çözüm üretmek diye bir derdi olmayanlar sadece karanlığa tükürüyorlar, karanlığa taş atıyorlar. Bunları böyle bileceğiz. Onun içinde onlara cevap yetiştirmeye çok fazla zaman ayırmayalım.

Kendimizi bunlarla çok fazla da yormayalım. Enerjimizi oraya harcamayalım.

Bizim enerjimizi harcayacağımız bu ülkede çok yer var. Biz enerjimizi ülkemizde hizmet üretmeye harcayacağız. Ve biz enerjimizi tüm dünyaya ayıracağız ki, Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmasını gerçekleştirelim.''

-''KİRLİ OYUNLAR''-

Huzur ve istikrarın bu ülkenin her yanına dalga dalga yayılmasından, 70 milyon insanın kalplerinden yeniden mutlu ve müreffeh bir Türkiye heyecanının filizlenmesinden rahatsız olanların kirli oyunlarını bugün de hep birlikte izlediklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Buradan çok açık ve net olarak ifade ediyorum. Hiç kimse kendini boş umutlara kaptırmasın. Türkiye'nin huzurunu, istikrarını bin yıllık kardeşlik ruhunu kurda kuşa yem etmeyiz. Birlikte yaşama irademiz her zamankinden çok daha güçlenmiştir, daha da güçlenecektir. 70 milyon insanımızın kalbi birlikten, vahdetten yanadır. Bunu Diyarbakır'da bu hafta sonu yaptığımız ziyarette özet olarak gördük. Bütün o ağır bedele, faturalara rağmen gördük, hamdolsun tevekkülü gördük. O işte bizim milletimizin değer yargılarından kaynaklanan kaza ve kader meselesidir.

Milletimizin büyük fedakarlıklarla, büyük zorluklara, sıkıntılara göğüs gererek, elde ettiği kazanımları, hiçbir ihanet planına inşallah kurban etmeyiz, etmeyeceğiz.

Kim Türkiye'nin huzur ve istikrarının pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşünüyorsa gaflet uykusundadır. Bu millet üstündeki ölü toprağını silkeledi. Umudunu ve öz güvenini yeniden kazandı.

Şimdi gelecek hedeflerine doğru kararlılıkla ilerliyoruz. Ben dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak bir güç göremiyorum. Göreceksiniz, son çırpınışlar da fayda etmeyecek. Türkiye, medeniyet yolundan dönmeyecektir.

Yaralar alırız. Yaralarımızı millet olarak bir bütün olarak, dost olarak, kardeş olarak asırlardır sardığımız gibi sarar yolumuza devam ederiz. Türkiye'nin büyük zenginlikleri vardır. Ama en büyük zenginliği, gücü, bu sarsılmaz millet olma bilincidir. Bunu herkes iyi bilmelidir.''

-''MİLLETİMİZİN UZAĞINDA KALMADIK''-

Türkiye'de sadece beş yıl gibi kısa bir zaman içinde bütün dünyayı şaşırtan bir değişim yaşandığını belirten Başbakan Erdoğan, bu değişimin nasıl gerçekleştirildiğinin akıldan çıkarılmaması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, bu değişimin demokrasi, millet uyumu, millet beraberliği, değişim ruhu, değişim bilinci ile gerçekleştirildiğini ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu:

''AK Parti hükümetleri, değişimin güzergahını cesaret ve kararlılıkla belirlemiş, Türkiye'nin kaynaklarını doğru yönetmiş, suistimale ve popülizme yüz vermemiş ve en önemlisi demokrasiye, milli iradeye sadakatini bir an bile yitirmemiştir.

Geçen 5 yıllık zamanın tek bir anında bile milletimizin sesine asla sağır kalmadık, milletimizin beklentilerine yabancı olmadık.

Milletimiz de bizim samimiyetimize, dirayetimize ve liyakatimize inandı, bize güvendi, büyük bir destek verdi, omuz omuza Türkiye'nin ileri hedeflerini kovaladık, kovalıyoruz.

Zorluklarla, engellerle karşılaştık, asla yılmadık, yorulmadık. Kazandıklarımız bizi şımartmadı, bulunduğumuz makamları tapulu malımız olarak görmedik. Akşam başımızı yastığa koyduğumuzda her günün, her saatin, her anın muhasebesini yapmayı ihmal etmedik.

Milletimizin uzağında kalmadık, her zaman onların arasında olmaya devam ettik, ama onların yüzüne, gözlerinin içine baktığımız kadar vicdan aynamızda gönül rahatlığıyla kendi yüzümüze de baktık. Şükürler olsun, sandık ortaya her konduğunda milletin terazisinde doğrularımız ağır bastı, her siyasi yarıştan alnımızın akıyla çıktık.

İnşallah, sandıktan milletimizin rızasını alarak nasıl yüz akıyla çıktıysak, bütün hesapların görüleceği hesap gününden de hesabımızı doğru tutmuş olarak yüzümüzün akıyla çıkarız. Zira biz, millete siyaset dikte etmiyoruz, milletin siyasetini iktidara taşıyoruz. Çünkü biz, milletimizle aynı istikamette yürüyoruz. Bunu da kılı kırk yararak, hesabımızı her an önce Allah'a, sonra milletimize vermeye hazır olarak ve nereye doğru yürüyeceğimizi, nerede duracağımızı iyi bilerek yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz.

Geleceğimizin aydınlık olacağından en ufak bir şüphem yok. Umutsuzluğa, karamsarlığa zerre kadar prim vermeyen, Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklayan bir kadroyuz. Ülkeme, milletime ve siz değerli dava arkadaşlarıma sonuna kadar inanıyor, güveniyorum.

Yetmiş milyon insanımızın hayallerinin gerçek olmasına, aydınlık ufuklara ulaşmaya az kaldı. Yeter ki, istikameti şaşırmayalım. Yeter ki, kardeşlik ruhumuzu, hizmet aşkımızı yaralamak isteyenlere fırsat vermeyelim. Yeter ki, adalet ve kalkınma çıtasını milletimizle birlikte her gün biraz daha yükseltelim.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Siyasetin yeniden rayından çıkmasına, yozlaşmasına, popülizmin kucağına düşmesine, kararlı bir şekilde asla izin veremeyiz'' dedi.

AK Parti il başkanları toplantısı, parti genel merkezinde gerçekleştirildi. Toplantının başında, şehitler ve Diyarbakır'daki patlamada yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu ve ardından İstiklal Marşı okundu.

Erdoğan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok daha mutlu ve müreffeh yarınlara doğru çıktığı yolculukta, Türk siyasetine değişim ruhunu ve heyecanını getiren yol arkadaşlarıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Teşkilatların, hareketlerinin ''bel kemiği'' olduğunu dile getiren Erdoğan, ''Memnuniyetle söyleyebilirim ki AK Parti'nin başarısının altında yatan en önemli sırlardan biri, sahip olduğu teşkilatın gücü, dinamizmi ve samimiyetidir'' dedi.

Erdoğan, 3 Kasım, 28 Mart ve 22 Temmuz seçimlerindeki başarılarında, teşkilatlarının önemli bir rolü bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''En üst kurul olan Merkez Yürütme Kurulu üyelerinden mahalle temsilcisine ve sandık müşahidine kadar teşkilatımızın her kademesindeki arkadaşlarımızın özverili çalışmaları, gayreti, samimiyeti hareketimizi bugünkü noktalara taşımıştır. Büyük Türkiye idealiyle çıktığımız bu hizmet yolculuğunda arkadaşlarımızın heyecanını, azmini, gayretini koruması, artırması gücümüze güç katacaktır. Bu yüzden sizlerle bir araya gelerek heyecanımızı paylaşmamız, vizyon ve hedeflerimizi tazelememiz büyük önem taşıyor.

Bildiğiniz üzere 2007 yılı içinde ülkemiz için çok önemli seçimler yaşadık. Hem genel seçimler, hem Cumhurbaşkanlığı seçimi, hem de ülkemizin siyasi tıkanma noktalarını açmak adına yapılan referandum, demokrasinin zaferi ile sonuçlandı. Bütün bu seçimlerin ardından Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda yolculuğunu nasıl bir istikamet üzere yapacağına milletimiz karar verdi. Hamdolsun ki o istikamet, AK Parti'nin savunduğu değişimin gösterdiği istikamettir. O istikamet, geçen beş yılda Türkiye'yi karanlıklardan alıp huzura, istikrara, kalkınmaya, büyümeye götüren istikamettir.''

-MİLLET İRADESİ-

Erdoğan, millet iradesinin, Türkiye'nin yönünü artık tartışılmaz bir şekilde geleceğe çevirdiğini açık ve net olarak bir kere daha gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:

''70 milyon insanımız, hep birlikte aydınlık bir Türkiye hedefine kilitlendiğini, sadece ekonomik değil, demokratik ve sosyal kazanımlarımızdan da asla vazgeçilmeyeceğini ifade etmiştir. Milletin bu sözünü, milletin mesajını, milletin verdiği dersi anlayan anlamıştır; anlamayanın da milletin ilgisini, millet nezdindeki itibarını yitirdiği açıkça ortaya çıkmıştır. Türkiye'yi çıktığı bu medeniyet yolculuğundan çevirmeye kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Millet iradesini kimse dizginleyemez, durduramaz. Çünkü bu yol milletin yoludur, milletin çizdiği istikamettir, milletin gösterdiği hedeftir.

AK Parti'nin, bu yolun, bu değişimin, bu hedeflerin sancaktarlığını üstlenmiş olmasının şerefi ve bahtiyarlığını yaşamak da hepimizin, her AK Parti'li arkadaşımın hakkıdır.''

-''SİYASET PÜR DİKKAT OLMAMIZI GEREKTİREN BÜYÜK BİR SORUMLULUKTUR''-

''Siyaset pür-dikkat olmamızı gerektiren bir büyük sorumluluktur'' diyen Erdoğan, ''Hepimiz, birbirimizden olduğu kadar temsil ettiğimiz büyük kitlelerden, milletimizden mesuliyet duymalıyız'' dedi.

Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklamak, 81 ilin kardeşliğini taçlandırmak için atılan adımların her türlü takdirin üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Daha çok kollarımızı açacağız, daha çok günlümüzü açacağız'' diye konuştu. Milletin henüz karşılanmamış ihtiyaçları bulunduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, hayatın tabii seyri içinde toplumun yeni ihtiyaçları ve yeni taleplerinin bulunmasının son derece normal olduğunu kaydetti. Dolayısıyla her zaman bir adım önde olmak, gelişmeleri iyi takip etmek, yenilenmek zorunda olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Aklımızdan çıkarmamamız, asla unutmamamız gereken iki önemli husus var. Bunlardan birincisi, Türkiye'de yıllar yılı hükümetlerin hataları neydi, bu hatalar Türkiye'yi nasıl bir felaketin eşiğine getirdi? Bakınız bundan sadece beş yıl önce bu ülkede umutlar tükenme sınırına gelmiş, milletin, ülkesine ve devletine aidiyeti ağır yaralar almıştı. Hangi alana, hangi sektöre, hangi göstergeye baksanız, uçuruma doğru hızla giden bir ülkenin işaretleriyle karşılaşıyordunuz. Analar babalar, geçim sıkıntısını, yaşanan krizleri, ödedikleri ağır faturaları bir yana bırakmış, çocuklarının sürüklenmekte oldukları karanlık geleceği kara kara düşünür olmuşlardı. Gençlerimiz, ülkelerini çok sevmelerine rağmen, Türkiye'nin geleceğinden umutlarını kesme noktasına gelmişlerdi. Çünkü yaşanan ekonomik ve siyasi krizlerin faturası artık taşınmaz bir yük olarak, her gün daha da ağırlaşan bir yük olarak bu milletin sırtına yükleniyordu. İşte o günleri, o ağır krizleri, Türkiye'yi uçurumun kenarına kadar getiren yönetim zafiyetlerini hiç unutmamamız gerekiyor. Neden? Türkiye, bir daha o karanlıklara dönmesin, aynı hatalar bir daha yapılmasın, aynı acılar bir daha yaşanmasın diye... Bunları millet olarak unutmamalıyız, unutmayacağız.

Erdoğan, ''beş yıl önceki Türkiye ile bugünün Türkiye'sinin aynı ülke olduğuna inanmanın gerçekten çok zor olduğunu'' ifade ederek, ''İşte bu muhasebeyi yapan her insaf sahibi, 5 yılda nelerin olduğunu çok açık, net görebilir'' dedi.

-''YOL HARİTAMIZIN REHBERİ MİLLETTİR''-

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Peki o günlerden bugünlere nasıl gelindi, o kara bulutlar nasıl dağıldı? Millet iktidara el koydu, demokratik hakkını kullanarak kifayetsizleri yönetimden uzaklaştırdı ve Türkiye, belirlenen değişim rotasına girdi. İşte o rota AK Parti'nin de rotasıdır, AK Parti'nin, milletimizin hedefleri ve beklentilerini esas alarak çizdiği yol haritasıdır. Bu yol haritamızın rehberi, yol göstericisi millettir. Topyekun millet, bir bütün olarak millet. Bütün farklılıklarını bir ruh ve gönül zenginliğine dönüştüren, bir arada yaşama iradesini güçlendiren millet. Bu millete hizmet etme şerefi de Allah'ın lütfu ile bizlere nasip oldu. Bunun kıymetini çok ama çok iyi bileceğiz, samimiyetle çalışacağız, emek ve değer üreteceğiz.''

-''FAZLASIYLA YETER...''-

Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğunu, imkanlarını, ihtiyaçlarını karşılamaya fazlasıyla yeteceğine işaret eden Başbakan Erdoğan, yıllarca bu millete ödetilen faturanın, Türkiye'nin imkansızlıklarından değil, yönetimlerin kifayetsizliklerinden, demokratik istikrarın yakalanamamasından kaynaklandığı görüşünü dile getirdi.

Ülkenin kaynaklarının kötü kullanıldığını, istismar edildiğini ve sistemin çürümesine göz yumulduğunu anlatan Erdoğan, ''Siyaset, millet adına yapılmaktan uzaklaşmış, kişisel menfaatlere endekslenmiştir'' dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Milletimizin ihtiyaçları ihmal edilmiş, devletle millet arasına yüksek duvarlar çekilmiştir. Açık söyleyeyim; Türkiye'nin on yıllar boyunca yaşadığı bütün o sıkıntılar, bütün o istikrarsızlıklar, bütün o krizler hem bu millete, hem bu zengin ülkeye yapılan en büyük haksızlıktır. Türkiye, bugün elde ettiği kazanımları bundan çok zaman önce zaten yakalamış, bugün çok daha farklı hedefleri kovalıyor olmalıydı. Bu muhasebeyi her insanımızın ama özellikle de siyasetçiler olarak bizlerin aklından asla çıkarmaması gerekiyor. Siyasetin yeniden rayından çıkmasına, yozlaşmasına, popülizmin kucağına düşmesine, kararlı bir şekilde asla izin veremeyiz. Bu, her AK Parti'linin olmazsa olmaz sorumluluğudur, mesuliyetidir. Aksine son beş yılda olduğu gibi siyaset ve demokrasi bu ülke insanının gelecek adına en büyük umudu olmaya devam etmelidir.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber