Erdoğan'dan 'Çankaya noteri' cevabı: Anayasa mı fırlatsın istiyorsunuz?

Başbakan Erdoğan'ı kızdıran Gül sorusu

Başbakan, Gül'ün hükümetten giden kararnameleri imzalamasının ?Çankaya Noteri' diye ifade edilmesine sert tepki gösterdi: Geçmişte kimler yaptıysa, adap anlayışının dışında yapmışlardır...

Başbakan Erdoğan, 60. Hükümetin Eylem Planı'nı açıklamak üzere Başbakanlık Yeni Bina'da 12 bakanla birlikte basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Erdoğan, neşeli tavrı ile dikkat çekti. Ancak Erdoğan Gül'e yönelik ?Çankaya noteri? benzetmesine kızdı ve ?Böyle bir soruyu çirkin buluyorum? diyerek tepkisini dile getirdi. Başbakan'ın sorulara verdiği cevaplar şöyle:

- Konuşmanızın AB bölümünde Cumhurbaşkanı'ndan bahsederken ?artık' ifadesi ile başladınız. Geçmişte Köşk'le ilişkilerden memnun olmadığınızı biliyoruz. Gül'ün göreve başlamasından sonra uyumunuzda sorun var mı?

Bireysel bir soru. Sayın Sezer'le aramda herhangi bir sıkıntılı, vukuat teşkil edecek bir olay olmadı. Ama bizden önceki dönemde biliyorsunuz oldu. Ben böyle bir şeyi yaşamadım. Yaşamamak için de elimden gelen bütün gayreti gösterdim. Ama bu dönemde şu anda Çankaya AB konusunda bizleri rahatlatıyor. İkili ülkelere koşturmada, markaja almada gücümüzü artırıyor.

- Gül için ?Çankaya noteri? şeklinde yakıştırmalar, eleştiriler yapılıyor. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?

Böyle bir soruyu çirkin buluyorum. Yani Çankaya'ya çıkan hiçbir irade noter olmaz. Ama Çankaya ile hükümetin başının uyumlu çalışmasını bir noterlik tanımı içine sokmak da bu ülkede çok çirkin, bunu geçmişte kimler yaptıysa geleceği görmeden edep adap anlayışının dışında yapmışlardır. Yani bir Başbakan'ın Cumhurbaşkanı ile uyumlu olması, öyle bir tanımı gerektirir mi? Çok yanlış. Tam tersi millet olarak 'Başbakanım Cumhurbaşkanımla uyumlu çalışıyor, aynı hedefe kilitleniyor.' Hedef nedir? Türkiye'nin kalkındırılması. Yani Anayasalar mı fırlatılsın? Böyle bir ülke mi güzel olur? Yoksa noterler böyle bir görevle tanımlanabiliyor mu, böyle bir şey var mı? Bunları doğru bulmuyorum, çirkin. Biz ne kadar uyumlu olursak, Türkiye o kadar mesafe alır. Yasama organı bir kanun çıkarıyor. 15. günün akşamına kadar bekliyor. Biz dünya ile yarışıyoruz.

Her yasanın 15'le çarpıldığını düşünün Türkiye'nin ne kadar zaman kaybettiğini görürsünüz. Parlamentoda aynısını düşünün. Engellemek için elinden geldiğince gayret gösteren bir muhalefet anlayışı ile bu ülkeye hizmet edilmez. Var mı teklifin, yok. Suyu görüşüyorsun adam geliyor bozayı anlatıyor. Dersini çalışmamış. Tek dersi var; engellemek. Bu politikayı zayıflatıyor.

Cumhurbaşkanımızla aramızdaki çalışmalar, daha önceden görüşülmesi gerekiyorsa onları da görüşüyoruz. Önceki Cumhurbaşkanımızla da görüşüyordum. Bu konularda bizleri fazla konuşturmayın, onlar bizde kalsın. Niye, ülkemizin geleceği için bu konuları konuşmak istemiyoruz. Vekaleten görev yapanların iş başında olduğu ülke olsun istemiyoruz. Anayasa, yasalar yerindelik konusunda yetkiyi bize vermiş. Yetkimizi kullanma gayreti içinde olan bir dönem yaşadık. Yerindeliğini biz belirleriz, hukukiliğini ise Çankaya belirler. Hukuki değilse iade eder. Yerinde olup olmadığı bizi bağlar.

Erken seçim yok

- Yerel seçimleri erkene alınabilir mi?

İktidarımızın en önemli özelliği seçimleri zamanında yapmaktır. Kusura bakmayın ben alıştığınız ülkenin Başbakanı değilim. Bizler 22 Temmuz seçimleri bile kendi arzumuzla yapmadık. Ülkede 367 komedyasını ortaya koyanlar bizi bu noktaya getirdi. Biz basit menfaatlerle, seçimlerin tarihleriyle oynamayız.

221 değişecek demedim

- Etkin pişmanlık konusunda 221. madde ve 301. madde konusunda bir çalışma olacak mı?

?221'i değiştiriyoruz? diye bir ifadem olmadı. İfadem, 221'de çalışılabilir, esneme yapılabilir şeklinde idi. Bu konuda bizim yaptığımız değerlendirmelerde, henüz beklediğimiz istikamette bir talebin, teklifin olmadığını gördük.

Tekelci medya olmaz

Erdoğan, konuşmasının sonunda Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak şunları söyledi: ?Gününüz kutlu olsun. Bugün çalışan gazeteciler günü. İşleyen bir demokrasi, açık ve şeffaf bir toplum için mutlaka çok sesli bir medya ortamına ihtiyaç var. Türkiye'de çoğulcu bir medya ortamının oluşmasında en büyük pay biliyorum ki, siz habercilere aittir. Tekelci medyaya karşıyım. Çoğulcu olması takdire şayandır.?