TCK Tasarısı... Anayasa ihlalinde ''Cebir ve Şiddet'' koşulu aranacak

Haber Giriş : 16 Eylül 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı'nda yapılan değişiklikle, Anayasayı ihlal, yasama organı ve hükümete karşı suç işlenmesinde ''cebir veya tehdit'' yerine, ''cebir ve şiddet'' koşulu aranması benimsendi.

Genel Kurul'daki görüşmeler sırasında AK Parti ve CHP'nin verdiği ortak önerglerle bazı maddelerde değişiklik yapıldı. Buna göre, Anayasayı ihlal, Yasama organı ve Hükümete karşı suç başlıklı maddelerde ''cebir vea tehdit'' ibaresi yerine ''cebir ve şiddet' ibaresi konulması benimsendi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, önergelere hükümet olarak katıldıklarını belirterek, tasarı görüşüldüğünden beri bazı vatandaşların olağanüstü dönemlerde yaşanan gayrı hukuki uygulamalar nedeniyle ileride de benzer uygulamalar olabileceği endişesiyle bazı değişiklik isteğini dile getirdiklerini anlattı.

Gayrı hukuki uygulamaların Türkiye'nin olağanüstü dönemlerinde yaşandığına işaret eden Çiçek, şöyle konuştu:''Arzu edilen husus; Türkiye'nin o neviden uygulamalara meydan verecek şartları hazırlamaması, böyle bir dönemin artık sonuna gelinmiş olmasıdır. Bu yasayı getiren bizler, günlerdir yoğun çalışıyoruz. Hep söylemeye çalıştık ki, biz özgürlükleri kısıtlamak için değil, tam tersine özgürlüklerin teminat altına alınması ve daha iyi kullanılması için bu yasayı getirdik. Karşılaştığımız her somut olayda bu kanun hükümleri uygulanırken uygulayıcıların şunu gözardı etmemesi gerekir; (kanun koyucunun bu maddeleri düzenlerken muradı nedir denilirse), muradı özgürlüklerdir, özgür bir Türkiye, hukukun egemen olduğu bir Türkiye'nin meydana gelmesidir. O sebeple bu değişikliği, bu tereddüter meydana gelmesin diye, bu müesseseye güven olsun diye uygun buluyoruz.'' Demokrasilerin sadece kanunlarla kurulmadığını, olağanüstü dönemlerin kanun ve anayasalara rağmen zaman zaman o ülkeye geldiğini vurgulayan Çiçek, ''Biz bu kanunda neyi yazarsak yazalım tek başına kanunlarla demokrasi ve hukuk devletini tesis etmek mümkün olsaydı, bir çok ülkenin hukuk devleti olması çok kolay olurdu'' görüşünü kaydetti.
Çiçek, olağanüstü dönemlerde karşılaşılan hukuk olmayan davranışların bir daha meydana gelmemesi, keyfi uygulamaların olmaması için herkesin Parlamentoya güvenmesini gerektiğini belirterek, ''Türkiye'nin en itibarlı kurumunun burası olması gerekir. Herkesin ülkenin sorunlarının çözümünü burada araması gerekir. Bu müesseseinin dışındaki anlayışlar ve sorun çözme anlayışlarıdır ki keyfi uygulamalara kapı aralıyor'' dedi.

ELEŞTİRİ AMACIYLA YAPILAN DÜŞÜNCE AÇIKLAMALARI SUÇ OLMAYACAK

TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı'nın 56 maddesi daha kabul edildi.

Genel Kurul'da verilen ortak önergenin kabulü ile tutuklu ve hükümlünün kaçmasını düzenleyen 2 ayrı madde birleştirilerek tek madde altında toplandı. Yeni düzenlemeye göre, gözaltına alındıktan sonra kaçan kişilere verilmesi öngörülen 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası, ''Tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözaltında bulunduğu görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezası uygulanır'' şeklinde değiştirildi.

Kısa süreli hapis cezasının özel infaz şekillerinin gereklerine uymayan hükümlüler hakkında uygulanması öngörülen hücre hapsi cezası da 1 aydan 2 aya kadar hapis cezası olarak benimsendi.

Gözaltına alınan veya tutuklunun kaçmasını sağlayan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle yargılanacak.

Hükümlünün kaçmasını sağlayan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle yargılanacak.

Tutuklu ve hükümlü, suçun konusunu oluşturan eşyayı kimden ve ne suretle elde ettiği konusunda bilgi verirse verilecek ceza yarı oranında indirilecek.

Hükümlü ve tutuklulara tanınan hakların kullanmalarını engelleyenlere 1 yıldan 3 yıla kadar, hükümlü ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi beslenmenin engeli sayılacak.

Hükümlü ve tutukluların toplu olarak ayaklanması halinde her biri hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Hükümlü ve tutukluların sayısı 3'ten fazla değilse, bu suçtan dolayı ceza verilmeyecek.

DEVLETE KARŞI SUÇLAR

Cumhurbaşkanı'na hakaret eden kişi hakkında, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Türk bayrağını yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen aşağılayan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis, İstiklal Marşı'nı alenen aşağılayan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.

Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM'yi alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak.

Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak.

DEVLETİN BİRLİĞİ VE ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZMA

Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, devletin birliğinin bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak, devletin bağımsızlığın zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye, idam yerine konan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.

Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kuruluşlardan doğrudan veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayanlara, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası verilecek.

Türkiye'nin savaş halinde olduğu devlete, savaşta Türkiye devletinin aleyhine kullanabileceği her türlü eşyayı karşılıklı veya karşılıksız veya doğrudan veya dolaylı olarak veren kişiler için 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenecek. Bu hüküm, Türkiye'de oturan yabancılar hakkında da uygulanacak.

ANAYASA'YI İHLAL...

Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya başka bir düzen getirmeye veya düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulanacak.

Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'nin ortadan kaldırılması veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemek durumunda da ağırlaştırılmış müebbet cezası uygulanacak. Aynı hüküm hükümete yönelik suçlarda da uygulanacak.

CUMHURBAŞKANINA SUİKASTTE BULUNANLAR

Cumhurbaşkanı'na suikastte bulunan kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülürken, bu fiile teşebbüs edilmesi durumunda bile suç tamamlanmış gibi sayılacak.
Hükümete karşı silahlı isyanı tahrik eden kişiler için 15 yıldan 25 yıla kadar ceza öngörülürken, isyanı idare eden kişiler için de ağırlaştırılmış müebbet cezası verilebilecek.

HALKI ASKERLİKTEN SOĞUTMA

Halkı askerlikten soğutmaya yönelik etkinlikte veya teşvikte bulunanlara veya propaganda yapanlara 6 aydan 2 yıla kadar ceza verilirken, bu fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi durumunda ceza, yarısı oranında artırılacak.

Devletin güvenliğine ve anayasal düzenin işlemesine karşı suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kuran ve yöneten kişi hakkında 10 yıldan 15 yıla, bu örgüte üye olanlar hakkında ise 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenecek.

Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin eden kişi hakkında 3 yıldan 8 yıla, bu bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin eden kimse ise 15 yıldan 20 yıla kadar hapse hükmolunacak.

Yabancı bir devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin eden vatandaş veya bunu Türkiye'de temin etmiş bulunan yabancıya ise 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istenecek.

Askeri yasak bölgelere gizlice veya hileyle giren kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Suçun savaş sırasında işlenmesi halinde ceza 3 yıldan 8 yıla kadar uygulanacak. Yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı ve niteliği açısından gizli kalması gereken bilgileri temin eden kimse hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.

Yabancı devletlerden birinin başkanına karşı suç işleyen kişiye verilecek ceza, sekizde bir oranında artırılacak. Yabancı devlet bayrağına hakaret eden kimse 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber