Türkiye'de 103 bin 177 doktor çalışıyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 11 Nisan 2008 16:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Sağlık Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın hazırladığı 'Türkiye Sağlık İnsangücü Durum Raporu'nda sağlık personelinin nicelik olarak yetersiz olduğuna dikkat çekilerek, "Bunun giderilmesi için sağlık personeli yetiştirilmesi yönünde atılacak adımların zaman geçirilmeden başlatılması gerekmektedir" denildi.

YÖK, Sağlık Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın işbirliği ile 'Türkiye Sağlık İnsangücü Durum Raporu' hazırlandı. Raporda, sağlık personelinin istihdam edildiği tüm kurum ve kuruluşların verileri toplandı, nüfus başına düşen sağlık personeli sayısının hesaplanmasında Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) esas alındı, Türkiye'nin nüfusu ise 70 milyon 586 bin 256 olarak kullanıldı.

Raporda, 2008 yılı içinde yeni kurulan tıp fakülteleri ile birlikte tıp fakültesi sayısının 66'ya ulaştığı, bunlardan 49'unda tıp doktorluğu, 50'sinde tıpta uzmanlık eğitimi verildiği belirtildi. Sağlık Bakanlığına bağlı 48 eğitim ve araştırma hastanesinde tıpta uzmanlık eğitimi verildiği kadedildi. Yeni kurulan fakültelerle birlikte diş hekimliği fakültesi sayısının 24'e, eczacılık fakültesi sayısının 14'e ulaştığı, ayrıca 273 adet sağlık meslek lisesinin mevcut oduğu, YÖK'e bağlı sağlık ile ilgili toplam 224 fakülte ve 'sının yüksekokul bulunduğu ifade edildi.

TIP FAKÜLTELERİNDEKİ ÖĞRENCİ SAYISI 33 BİN'E ÇIKARKEN ÖĞRETİM ÜYESİ SAYISI 8 BİN'E YÜKSELDİ

Türkiye Sağlık İnsangücü Durum Raporu'nda, Türkiye'deki tıp fakültesi sayısının 1986-1987 öğretim yılında 21 iken, 2006-2007 öğretim yılında 47'ye, bu fakültelerdeki öğrenci sayısının aynı dönemde 29 bin 759'dan 33 bin 537'ye ulaştığı, öğretim üyesi sayısının ise 2 bin 7'den 8 bin 512'ye yükseldiği dikkat çekti. Raporda, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı oranının 14.8'den 3.9'a düştüğü vurgulanarak, "Ülkemizde daha fazla öğrenci yetiştirecek sayıda tıp fakültesi ve öğretim üyesi olduğu görülmektedir. Bu oran bazı Avrupa ülkelerinin öğrenci sayısı/öğretim üyesi sayısı oranı ile karşılaştırıldığında ülkemizde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının düşük olduğu görülmektedir" denildi.

Raporda, Türkiye'de aktif çalışan hekim sayısının Sağlık Bakanlığı'nda 59 bin 357, üniversitelerde 24 bin 492 ve özel sektörde 19 bin 328 olmak üzere toplam 103 bin 177 olduğu belirtildi. Aktif çalışan pratisyen hekim sayısının ise 30 bin 662 olduğu kaydedildi.

ÖZELDE ÇALIŞAN DİŞ HEKİMİ SAYISI DEVLETTE ÇALIŞANIN YAKLAŞIK 2 KATI

YÖK'ün raporunda, 1983-1984 öğretim yılında Türkiye'de 8 diş hekimliği fakültesinde 3 bin 598 öğrenci ve 504 öğretim üyesi varken, 2006-2007 öğretim yılında fakülte sayısının 24'e yükseldiği ve bunlardan 18'inin eğitim verirken, öğrenci sayısının 5 bin 873'e ve öğretim üyesi sayısının ise bin 480'e ulaştığı ifade edildi. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının ise 7.1'den 3.9'a düştüğü kaydedildi.

Raporda aktif çalışan diş hekimlerinin sayısının toplam 17 bin 750 iken, bunlardan 5 bin 158'inin Sağlık Bakanlığı'nda, 636'sının üniversitelerde ve 11 bin 956'sının özel çalıştığı bilgisi dikkat çekti.

1983-1984 öğretim yılında eczacılık fakültesi sayısının 7, toplam öğrenci sayısının 3 bin 667 ve öğretim üyesi sayısının 366 iken, 2006-2007 öğretim yılında eczacılık fakültesi sayısının 12'ye, öğrenci sayısının 4 bin 572'ye ve öğretim üyesi sayısının 824'e çıktığı ifade edildi. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı oranını ise 10.0'dan 5.5'e düştüğü kaydedildi.

Rapora göre, aktif çalışan eczacı sayısının toplam 24 bin 515 iken bunların bin 178'i Sağlık Bakanlığı'nda 162'si üniversitelerde ve 23 bin 175'i özelde çalışıyor.

Raporun sonuç bölümünde ise, "Ülkemizde, sağlık personelindeki nicelik olarak yetersizlikler raporda da çok net olarak görülmekte ve bunun giderilmesi için sağlık personeli yetiştirilmesi yönünde atılacak adımların zaman geçirilmeden başlatılması gerekmektedir. Bunun için de konunun tüm paydaşları bir araya gelerek çalışmalıdırlar. Tüm bunların sonucunda ortaya çıkacak plan; ülke gerçeklerine uygun, uygulanabilir, makul-mantıklı ve güncellenebilir olmalıdır." ifadelerine yer veriliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber