İdealist pratisyen profesör oldu

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 27 Nisan 2008 10:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AYŞEGÜL AYDOĞAN ATAKAN

24 yıl önce mecburi hizmet kurasında Siirt Sason'u çeken ve ?Torpil bulur gider? diyenlere inat 2 yıl kalan Dr. Nurperi Toker Gazioğlu, bugün Türkiye'nin ilk kadın nöroşirürji profesörü...

Türkiye'de yıllardır tartışılan Doğu'da mecburi hizmet, hâlâ pek çok doktorun istifa etmesine, hatta mesleğini yapmamasına neden oluyor. Dr. Nurperi Toker Gazioğlu ise ne istifa, ne de pes etti. Tam 24 yıl önce terörün Doğu'da baş gösterdiği 1980?li yıllarda kimsenin gitmeye cesaret edemediği Siirt'in Sason ilçesine, mecburi hizmet için hiç tereddüt etmeden giden Dr. Toker Gazioğlu, o günlerde ?İnsanlığa hizmetin yeri ve zamanı yoktur? diyerek kura çektiği yere seve seve gittiğini Milliyet'e anlatmıştı.

O günün yeni mezun idealist pratisyeni Dr. Toker Gazioğlu, bugün beyin cerrahisi branşında Türkiye'de profesörlük unvanını alan ilk kadın oldu. Gazioğlu, ?Koşullarımı hazırlarlarsa yine seve seve giderim, kurs da veririm, ameliyat da yaparım? diyor.

Prof. Nurperi Toker Gazioğlu'nun hayatı başarılarla dolu. Ailesinin tek çocuğu olan Gazioğlu, Galatasaray Lisesi'ni birincilikle bitirmiş. Dört dil bilen Gazioğlu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazanmış. Eğitimini bitirince sıra mecburi hizmete gelmiş.

?Torpil bulur gider'

O yıllarda mecburi hizmet kurasının kız kurası ve erkek kurası olarak iki şekilde yapıldığını anlatan Gazioğlu, kurada Siirt Sason'u çekmiş. Terörün çirkin yüzüyle yeni tanışan Doğu'da göreve giden Gazioğlu o yılları şöyle anlatıyor:

?Kurada kızlara daha merkezi yerler veriliyordu ama benim için fark etmiyordu. Hatta Siirt Sason çıkınca beni şehire aldırmak istediler, vali beyle tanıştırdılar. ?Merkeze alalım sizi' dedi. Zaten Sason'da da ?Nasılsa bir torpilini bulur, kendini bir yere aldırır' diye tahmin ediyorlarmış ama onların öyle düşünmesine çok üzüldüm ve Sason'da kalmaya karar verdim. Vali Bey'e Sason'dan memnun olduğumu söyledim, oradakiler de sevdiler beni. Askerler de her konuda çok yardımcı oldular, görev yapan kişilere çok sahip çıkıyorlar.?

?Mezar bile açtırdım'

İki yıl süren mecburi hizmeti boyunca her türlü zor şarta rağmen elinden geleni yaptığını anlatan Gazioğlu, ?Merkez sağlık ocağı tabibi olarak fethi kabir (mezar açıp ceset çıkarmak) bile yaparak cesedi adli tıbba incelenmek üzere gönderdim. Aşı taramasına da gittim, dağ köyüne doğuma da? diyor.

O iki yılı ?Meslek hayatımdan alınmış iki yıl olarak görsem de hekimliğime çok önemli deneyimler kazandırdı? diye anlatan Gazioğlu, Doğu'da şartların çok da değişmediği inancında. Bu nedenle bugün de mecburi hizmetle Doğu'ya gitmek istemeyen hekimleri anlayabildiğini belirten Gazioğlu, ?Keşke şartlar iyi olsa da herkes gidebilse? diyor.

Gazioğlu, doğuya gidecek hekimin tek başına yeterli olamayacağını, önce altyapının hazır olması gerektiğini şu sözlerle anlatıyor:

?Doktorluk ?Alın tepe tepe kullanın' demek değildir. Hemşiresi, yardımcı sağlık personeli, hastanesi, altyapısı, ilacı ile sağlık hizmeti bir bütündür. Doktor tek başına bir yere kadar bir şeyler yapar ama doktor dediğiniz yetişmiş bir elemandır. Eğer altyapısını hazırlamazsanız potansiyelinden yararlanamıyorsunuz, demektir.?

Erkekler topluluğunda var oldu

Mesleğinin ilk yıllarında psikiyatriye ilgi duyan Gazioğlu, daha sonra kendisine daha gizemli gelen beyin cerrahisine yani nöroşirürjiye merak salmış. Gazioğlu şu anda, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Öğretim Üyeliği'nin yanında Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulu Üyesi olarak çalışıyor. Profesörlük unvanını iki ay önce alan Gazioğlu, beyin cerrahisi alanında erkeklerin egemen görünmesine karşın kadınların sayısının da giderek arttığını, halen Türkiye'de aktif 35 kadın beyin cerrahisi uzmanı olduğunu söylüyor. Uluslararası derneklerde söz sahibi olmak istediğini kaydeden Gazioğlu, bu konuda Prof. Dr. Gazi Yaşargil ve Prof. Dr. Necmettin Pamir'i örnek aldığını söylüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber