MHP'den generallere bir mektup daha

Haber Giriş : 31 Ekim 2004 07:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milliyetçi Hareket Partisi, ?hükümetin uyarılması' talebiyle generallere gönderdiği ?Tarihi Görev Çağrısı'nı tekrarlıyor.

Avrupa Birliği İlerleme Raporu ve hükümetin uygulamalarını eleştiren yeni bir mektup kaleme alan MHP, hazırladığı metni askerlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarına da gönderecek. ?AKP'nin Teslimiyet Anlayışı, Gerçekler-Dayatmalar' başlıklı mektupta, vatanını seven herkes, hükümete karşı mücadeleye çağrılıyor. Yaptıkları şeyden ?hiç pişmanlık duymadıklarını' belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, ilk mektupla ilgili bir yanlışı da düzeltiyor: ?Medyada yer aldı-ğı gibi 313 değil, 364 generale gönderdik.?

Mektubun ?kışkırtma' olarak nitelendirilme ihtimalinden endişe duyduklarını ifade eden Mehmet Şandır'a göre görev çağrısı; herkese ülke gündemiyle ilgili duydukları endişeleri sunmak amacıyla yazıldı. MHP, haziranda generaller, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, bakanlar ve milletvekillerine bir mektup gönderdi. ?313 generale ?Uyarı Yap' Mektubu' başlığıyla medyaya yansıyan mektup, toplumun çeşitli kesimlerinden tepki gördü. Ancak eleştiriler MHP'yi yıldırmadı. Zaman'ın sorularını cevaplayan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, yeni bir mektup hazırladıklarını açıkladı. İlk mektubu öncelikle basın açıklaması olarak medyaya verdiklerini; ancak itibar edilmeyince başka yerlere gönderdiklerini dile getiren Şandır, ikinci mektubun AB ağırlıklı olacağını vurguladı. AK Parti'yi ?teslimiyetçilik'le suçlayan metin, yarından itibaren aynı adreslere gönderilecek. İlerleme Raporu'nu ?çıkmaz yol'a benzeten MHP, Türkiye'nin ?ikinci sınıf bir konumda AB'nin kontrolünde kalması'nın amaçlandığını savunuyor.

Rapordaki olumsuz ifadelerin sıralandığı kitapçık şeklindeki mektupta, iktidarın tavrı sebebiyle ?AB'nin Türkiye'yi aşağılama cesareti bulduğu' ileri sürülüyor. Türkiye'nin bekasının tehlikede olduğu vurgulanan mektupta, şu çağrıya yer veriliyor: ?Bunu yapanlarla mücadele bizim için milli bir namus ve haysiyet borcudur. Tesadüflerin ve şartların iktidara taşıdığı AKP, tarihin karanlık sayfalarına gömülecektir. Vatanını ve milletini seven tüm vatandaşlarımızı bu mücadelede saflarını almaya davet ediyoruz.? Kitapçığın son bölümünde, Avrupa basınında yayınlanan bir karikatür var: Bir Türk vatandaşı, üzerinde AB amblemi bulunan kapının alt kısmına açılan bir delikten içeri girmeye çalışıyor. Karikatürün altında, ?Bizi bu hallere düşüren AKP'den hesap sorulacaktır.' ifadesi yer alıyor.

MHP'nin, ilk mektubu hangi psikolojiyle gönderdiğini anlatan Mehmet Şandır, ülkenin geleceğiyle ilgili her meseleyi bilmek, değerlendirmek ve bunun sonucunda tavır belirlemek hakkına sahip olduklarının altını çiziyor. Hiçbir ayırım gözetmeden, bu sorumluluğu TSK ve Cumhurbaşkanı dahil herkese hatırlattıklarını vurguluyor. Şandır, ?Mektubu alanların ne yapmasını bekliyordunuz?? sorusuna, ?Bir şey yapmalarını istemiyoruz. Birincisi bilgilendirme, ikincisi MHP'nin hassasiyetlerini açıklama.? karşılığını veriyor. Bunun ?kışkırtma' olarak nitelendirilme ihtimalinden endişe etmemişler. Şandır, ?DEP milletvekillerinin salıverilmesinden sonra ülkemizi yeniden bir iç çatışmaya, bir savaşa davet edecek ihtimale binaen azami sorumluluk anlayışı ve sağduyuyla hareket etmeye davet ediyoruz. Bunu tahrik olarak algılıyorlarsa bu onların takdiri. Bunu engelleyemeyiz.? diyor. ?Yani siz askere ?Sağduyuyla hareket edin, sakın tahrik olup ülkeyi çatışma ortamına sokmayın' mı demek istediniz?? sorusuna şu cevabı veriyor: ?Biz böyle bir tanımlama yapmayı saygısızlık görürüz. Askere göndermemizin özel bir sebebi yok. Hükümeti uyarmak gibi bir talebimiz yok. Biz herkese hak ve sorumluluk olarak ülke gündemiyle ilgili duyduğumuz endişeleri bilgi olarak sunuyoruz. Bunu da siyasetin gereği görüyoruz.?

MHP'nin büyük gürültü koparan ilk mektubunun akıbeti de hep tartışıldı. Genelkurmay Başkanlığı mektubun iade edildiğini açıklarken MHP bunu reddetti. Daha sonra medyada yer alan haberlerde ise mektupların ?yakılmak suretiyle imha edildiği' ileri sürüldü. Mehmet Şandır, ?Bir tek iade yok.? sözleriyle mektubun benimsendiğini savunuyor ve ekliyor: ?Albayın birisi telefon ediyor, (Benim general olmayacağımı nereden biliyorsun sen, niye bana göndermedin?) diye. Mümkün olsa onlara da gönderecektik. Subay, memur kimi bulsak gönderecektik. Tüm sivil toplum örgütlerine toplam 5 bin tane mektup gönderdik. Burada bir senaryo var. O da, kendilerine rakip gördükleri MHP'yi toplum nezdinde anti-demokratik göstermek. Buna güçleri yetmeyecek ve biz bu tür açıklamaları sürekli yapacağız ve gerekli gördüğümüz takdirde bu kapsamda herkese göndereceğiz.?

?Tarihî görev çağrısı' tepki çekmişti

MHP'nin temmuz ayında gönderdiği ilk mektup, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerden tepki toplamıştı. Devlet Bahçeli'nin imzasını taşıyan ?Tarihi görev çağrısı' başlıklı mektupta özetle şu görüşlere yer verilmişti: ?Hükümetin içine düştüğü teslimiyet ve aczden güç ve cesaret alan iç ve dış tahriklerin iç bünyemizi kemirmesine asla izin verilmemelidir. AKP kendisiyle birlikte Türkiye'yi de felakete sürükleyecek tehlikeli yolda ısrar ederse bu durumun çok ağır olacak vebalini tarih önünde taşımak durumunda kalacaktır. Bölücü terör örgütüne yardım ve yataklıktan mahkum olan eski milletvekillerinin tahliyesi, yeni tahriklerin sahneye konulması için siyasi bir gövde gösterisine dönüştürülmüştür. PKK'nın siyasallaşması hedefinin adım adım gerçekleştirilmesini, Türkiye politikasının merkezi haline getiren AB, bu mahkumların serbest bırakılması için bugüne kadar her türlü zorlamayı yapmıştır. AKP, kendisine verilen görevi sadakatle ifa etmiştir. Herkes haddini bilmeli, rüzgar ekenin fırtına biçeceğini aklından hiç çıkarmamalıdır. Bu vatan sahipsiz değildir.?

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber