Çocuklar temizlik için yurtta kalıyormuş

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 04 Ağustos 2008 16:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Soner KAVAK - KONYA DHA

Konya'nın Taşkent İlçesi'nde bulunan Boğaziçi Özel Öğrenci Yurdu'nda meydana gelen ve 18 kişinin hayatını kaybettiği, 29 kişinin yaralandığı patlama sonucu tutuklanan Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek'in Jandarma Komutanlığı'nda ve Adliye'de verdiği ifadede, çocukların yurtta temizlik yapmak için kaldıklarını söylediği öğrenildi.

Balcılar Beldesi'nde bulunan Balcılar Kasabası Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği'ne ait Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu'nda 01 Ağustos 2008 günü saat 04.15 sıralarında LPG tankından meydana gelen sızıntı sonucu patlama olmuş ve 3 katlı yurt binası yıkılmıştı. Olayda, bir öğretmen ve 17 öğrenci hayatını kaybetmiş, 29 öğrenci de yaralanmıştı. Yapılan teknik inceleme sonucunda, binanın yaklaşık 2.5 metre yanında açıkta bulunan LPG tankından yurdun giriş katıldaki mutfak ve çay ocağına borularla gaz verildiği ve borulardaki sızıntı sonucu, odanın gazla dolduğu ve sabah namazına kalkan bir öğrencinin elektrik düğmesine basmasıyla da patlamanın meydana geldiği belirlenrdi.

Olayın ardından Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek, dernek ve yurt temsilcileri Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş, Hadim İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alınmış ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak, Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulmuştu.

'GÜNDÜZ KALMALARI İÇİN İZİN VERDİM'

Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek'in jandarmada ve Adliyede Cumhuriyet Savcısı ve Hakime aynı ifadeyi verdiği öğrenildi. Çömlek'in ifadesinde öğrencilerin temizlik amacıyla yurtta bulunduğunu ve sadece gündüz kalmaları için izin verdiğini söylediği belirtildi. Tutuklu bulunan Çömlek, savcının 'Patlama neticesinde bina içerisinde bulunan çocuklar, ne amaçla yurtta bulunuyorlardı? Bu çocuklara ne gibibir eğitim veriyorsunuz ? Bu öğrencilerden sorumlu nöbetçi öğretmeniniz var mı? Varsa öğretmenin ismi nedir?' sorusuna şu yanıtı verdi:

"Patlama neticesinde bina içerisinde ölen ve yaralanan çocukların orada bulunmalarının amacı,okul kayıtlarının yeni başlaması nedeniyle birbirleriyle kaynaşmak, yaz kursu kapsamında İngilizce kursuna katılmak ve öğrenci yurdunu temizliği için orada bulunmaktaydılar. Biz bu çocuklara herhangi bir eğitim vermiyoruz. Eğitimi devletin resmi okullarından almaktadırlar. Öğrencilere yurtta gezme, bilgi edinme ve temizlik yapmaları için sadece gündüz için izin verdim. Geceleyin de yurttan çıkmaları konusunda telkinde bulunmadım. Çocukların, geç vaktin olduğundan dolayı evlerine gitmeyerek, orada kaldıklarını öğrendim.Yurtta sırasıyla yurt personeli nöbet tutmaktadır. Patlamanın olduğu gece yurtta nöbetçimiz mevcut idi. İsmini şu anda hatırlamıyorum. Aylık nöbet sistemi mevcuttur. Olayda herhangi bir ihmalim ve kastım yoktur. Suç işlemek amacıyla haraket etmedim. "

AVUKAT ERDİNÇ: 'SİSTEMATİK NAMAZ KILMA VE KILDIRMA OLAYI YOK'

Balcılar Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği Başkanı Mehmet Göktaş, Özel Boğaçiçi Ortaöğretim Yurdu Müdürü Hüseyin Çömlek, yurdun müdür yardımcısı Mehmet Semerci'nin avukatı Sait Akdağ ve Tahsin Erdinç DHA'ya açıklamalarda bulundu.

Avukat Tahsin Erdinç, "Bu dernek Balcılar Okul Talebelerine Yardım Derneği olarak kurulmuştur. 1983 yıllarından beri yasalara uygun olarak kurulmus ve faaliyet göstermektedir. Oranın sartlarında çocuklara yurt olarak tahsis edilmek üzere yurt binası yaptırmıştır. Bu yurt binası 1992-1993 yıllarında Valilik ve İlçe milli eğitim müdürlüğünün onayıyla, izin belgesiyle yurt açılmıstır. 2007 yılının sonuna kadar erkek öğrenci yurdu olarak faliyet göstermiştir. 2006-2007 yılalrında yeni yurt binası yapılmış, erkek öğrencilerin nakline, yeni yapılan binaya kız öğrencilerin tahsisine karar verilmiş. Bakımı boyası badanası tamamlanabilirse, halk eğitim kursu, yaz aylarında bu sene dil kursu düzenlemeyi düsünmüşler. İlçe milli eğitim müdürlüğü'ne başvuruda bulunmuşlar. İlçe milli eğitim asgari 20 öğrenicinin yazılması kaydıyla dil kursu açılabileceğini bildirmiş. müvekkillerimiz 15 öğrenciyi yazmışlar. 20 öğrenciyi bulduklarında müraacat edip kurs açılmasını ve kurs öğretecisinin tayini yapacaklardı. Badanası tamiratı bitmiş, temizlik yapılmak üzere kursiyer adayı çocuklar ve arakadaşları çay içmişler, binayı temizlemişler. Geç saate kadar kalmıslar. Geç saate kadar kalmalarına paralel olarak yurtta kalmışlar" dedi.

Gazı sağlayan dökme beton tesisinin İpragaz tarafından standartlara uygun yapıldığını belirten Erdinç, bununla ilgili belgeleri mahkemeye sunduklarını kaydetti. Tesisin her ay bakımı ve kontrollerinin yapıldığını ve standartlara uygun olduğunu belirten Erdinç, " Gaz sızdırmazlık belgeleri mevcuttur. Bunun dışında kaçak olarak yapılmış ve kaçak olarak çalışan bir bina değil. Milli Eğitim Müdürlüğü'nden yurt açma belgesi alındıktan sonra açılmış bir yurttur. Bu belgenin alınabilmesi için çeşitli kurumların yurt açılmasına engel bir durum olmadığına dair raporun ardından verilmiştir. İtfaiye ve deprem raporunun dışında güvenlik, yangın , saglık bakımından sakıncası olmadığı yönündeki olur belgesi alınmıştır" şeklinde konuştu.

2006-2007 öğretimi yılı sonunda erkek öğrenci yurdunun faaliyetinin son bulduğunu belirten Erdinç, " Kız öğrenci yurduna baslanmadan, tadilatı, onarımı, badanası , boyası yapılmış. Temizliği yapıldıktan sonra açılmasına başlanacak bir yurt. Olay günü ve öncesi herhangi bir Kur'an kursu faliyeti sözkonusu değildir. Derneğin bu tür kurs açmak ve yürütmek amacı değildir. Bu tür faliyetler yoktur. Böyle olay vaki değildir. Açılmayı bekleyen bir yurttur. Müvekkilimizin kusuru ve yanlış fiili söz konusu değildir.

Olayla bir başka bir yöne dikkat çeken Erdinç, " Oun yargının araştırmasına bırakıyorum. Belki sabotaj ihtimali düşünülebilir. Şu an bu konuda net bir şey söyleyemiyoruz" dedi.

Kimsenin sikayetçi olmamasından duyulan tedirginlik sözkonusu olduğu yönündeki iddialara ise, " Ölen ve yaralanan öğrencilerin yakınlarından hiç kimsenin şikayetçi olmaması doğaldır. Müvekkkilim o binayı yapmış ve yurt olarak tahsis etmiştir. Bu yüzden müvekkilerimin kusuru ve kabahatlari olduğu kanısını kanısını taşımaktadırlar. O insanlar sosyal kurum açmıs, ve o insanların çocukların hizmetine vermiştir. Çocuklara dil eğitimi, biçki dikiş kursu açmış, eğitim esnasında yurt olarak tahsis etmis insanlardır. Bölgenin fakir insanına yurt ve bunun beraberinde kursların açılması, bu hizmetlerin verilmesi o belde halkı için lükstür. Kendilerine hayırlı yararlı hizmet sunmuş insanların kusur ve kabahatini görmüş değildir. İyi niyetli hizmete çalışan insanlardır. Şikayetçi olması doğanın tabiyetine aykırıdır.

Bu yurt erkek yurdu olarak tahsis edilen bir yer. Bu güne kadar din ve kuran eğitimi yapıldığı yönünde kimsenin iddiası yoktur. Köylülerin çoçuklarının bazıları namaz kılmış olabilir. Sistematik namaz kılma ve kıldırma olayı yoktur" dedi.

İTFAİYE DAİRE BAŞKANI: "BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN SONRA GEREKLİ AÇIKLAMAYI YAPARIZ"

Özellikle LPG tankının bulunduğu binalarda ruhsat verilmeden önce alınması gereken önlemlerden bahseden Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Cevdet İşbitirici, "LPG tankının orada bulunmasıyla ilgili önlemler var. Bu önlemlerin alınıp alınmadığını bilmiyoruz ama, ruhsatlar aşamasında alınması gereken önlemleri ifade edersek, LPG depo ve yerüstü tanklarının en az 3 metre, yeraltı tanklarının da enaz 1 metre uzaklığından itibaren tel örü veya çit ile çevrilmesi, bu mesafeler içerisinde ot ve benzeri kolay yanabilen maddelerin bulundurulmaması, yatay doğrultuda her yönden 7.5 metre uzaklıkta olması zorunludur. Depolama alanlarında çıkabilecek yangınlarda görevli ve sorumlulara uyarı verecek bir alarm sistemi olması şarttır. Tank sahasına her yönden görülecek şekilde ikaz levhaları yerleştirilmesi gerekir. Gaz kapatma vanasının algılama sistemine bağlanması ve tehlike anında otomatik olarak kapatması, ayrıca kapatma vanasının gaz kaçağı ve yangın halinde uzaktan kapatılabilir özellikte olması gerekir. Acil hallerde personeli ikaz etmek için sesli alarm sistemi bulunması mecburidir. Soğutma ve söndürme sistemi de olması gerekiyor. O olayla ilgili bir değerlendirme yapmamız doğru olmaz ama, bilirkişi raporlarından sonra gerekli açıklamayı yapabiliriz." dedi.

"YURT BİNASININ RUHSATI İÇİN BİZE BİR TALEP GELMEDİ"

Yapılacak binaların ruhsatlarının nasıl verildiği hakkında açıklama yapan İşbitirici, "Binalarda yangından korunma yönetmeliği itfaiyeye verilmiştir. Projeler çizilir ve bize getirirler. Projeler bize gelmeden 1 inşaat mühendisi, 1 mimar, 1 makine mühendisi ve 1 elektrik mühendisi bunları kontrol eder. Bunların içerisinde binaların yangından korunma özelliğini taşıyıp taşımadığına göre rapor verilir. Proje bittikten sonra bina uygulamasına, bina bittikten sonra oturma ruhsatı alınmaya gelinir. Bizim ruhsat verdiğimiz proje ile mevcut uygulama doğru olarak örtüşüyorsa tamam deriz ve ruhsatı veririz. Bunun için de ilçe belediyelerine ruhsatın verilmesi için raporumuzu veririz. İlçe belediyelerinde bu konuyla ilgili birim yoksa bize yönlendirilirler. Burayla ilgili de bize bir talep gelmedi. "dedi.

"ORADA ÇOKTA BİLGİ SAHİBİ OLUNMADIĞI KANAATİ VAR"

Yıkılan yurt binası gibi yerlerde verilecek eğitimin altını çizen İşbitirici, "Burada elektrik kontağından çıktığı söyleniyor. Bu çocuklarımıza öncelikle yurt ve benzeri yerlerde bir yangın eğitiminin verilmesi ve bir tatbikatın yapılması gerekir. Gaz kokusu alındığında yanıcı bir maddeyle yaklaşılmaması ve hemen havalandırılma yapılması gerekir. Çok hassas ve bilinçli birinin de böyle bir durumda bu işe el atması gerekir. Orada çokta bilgi sahibi olunmadığı kanaati var." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber