Tüp bebek erken doğumları patlattı

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Ağustos 2008 07:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Prof. Dr. Bülent Tıraş, çoğul gebeliklerde prematüre doğum riskinin yüksek olduğunu söyledi. Türk Jinekoloji ve Obstetrik (hamilelik ve doğumla ilgili bilim dalı) Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Tıraş, tüp bebek uygulaması sırasında gebelik ihtimalini yükseltmek amacıyla embriyo sayısını artırmanın önemli sorunlar getirdiğini belirtti.

Embriyo sayısının artırılmasının, "çoğul gebelik" ihtimalini yükselttiğini ifade eden Tıraş, "Çoğul gebelik, iki ve fazla fetusun geliştiği gebeliktir. Tüp bebek yöntemiyle nakledilen embriyo sayısı ne kadar çok olursa, rahme düşecek embriyo sayısı da artacaktır. Yani ikiz, üçüz, dördüz, hatta daha fazla sayıda fetus aynı anda gelişmeye başlayacaktır." dedi.

Bebeklerin yüzde 10'u düşük kilolu doğuyor

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Neonatoloji (Yenidoğan Bebek) Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Yurdakök, Türkiye'de "her yıl doğan yaklaşık 1,3 milyon bebekten, en az 130 bininin düşük doğum ağırlıklı ve bu bebeklerin üçte ikisinin prematüre olduğunu'' bildirdi.

Murat Yurdakök, Neonatoloji (Yenidoğan Bebek Hastalıkları) alanında 1970'li yıllarda başlayan bilimsel ve teknolojik gelişmelerle çok küçük prematüre bebeklerin yaşatılmasının mümkün hale geldiğini kaydetti.

Yenidoğanların yaşatılabilmesi için, bebeğin organlarının yeterince oluşması gerektiğini ifade eden Yurdakök, Amerikan Pediatri Akademisi'nin, gebelik yaşları 23 haftanın veya doğum ağırlıkları 400 gramın altında olan bebeklerin doğumdan sonra yaşatılmaya çalışılmamasını önerdiğini anlattı. Yurdakök, bu sınırın bazı Avrupa ülkelerinde 500-600 gram olduğunu belirterek, "Bebek küçüldükçe sıklıkları ve şiddetleri artan beyin içi kanamalar ve beyin dokusundaki zedelenmeler sinirsel sakatlıkların başlıca nedenidir. Bu bebeklerde kandaki oksijen düzeyleri normal düzeylerde bile olsa göz diplerinde körlüğe kadar gidebilen değişiklikler olabilmekte; ağır işitme bozuklukları görülebilmektedir." diye konuştu.

Prof. Dr. Yurdakök, son yıllarda "tüp bebek" gibi yardımcı üreme tekniklerinin fazla kullanılması sonucunda çoğul gebeliklerin erken doğum riskini artırdığını belirterek, "Bu da ölüme ve yaşam boyu ağır sakatlıklara sahip olacak bebeklere neden olmaktadır." dedi.

Erken doğumun ne zararı var?

El Bebek Gül Bebek Derneği Yönetim Kurulu üyesi Yenidoğan Uzmanı Dr. Gülnihal Şarman'ın verdiği bilgiye göre, 37. haftadan önce doğan bebekler prematüre olarak kabul ediliyor. Prematüre doğumlarda ilk haftalarda; beyin kanaması, solunum yetersizliği sindirim, beslenme, dolaşım, bağışıklık, kalpte sorunlar ve hayatı tehdit eden enfeksiyonlar görülebiliyor. Uzun dönemde ise görme, işitme veya beyin hasarına bağlı zihinsel gelişim geriliği, hareket bozuklukları, spastisite nedeniyle yürüyememe, dikkat dağınıklığı görülebiliyor. Pınar Kaman, Ankara, Cihan


Tüp bebek erken doğumları patlattı

ESRA TÜZÜN

Dünyanın en fazla tüp bebek yapılan ülkelerinden biri olan Türkiye'de SGK'lıya tüp bebek izni verilmesinden sonra erken doğumların çok arttığını anlatan uzmanlar, "Altyapı yetmiyor, kuvöz yok" diyor..

Türkiye'de her on bebekten biri dünyaya erken geliyor. Bu yıl da 150 bin bebeğin zamanından önce doğması bekleniyor. Bunlardan 60 bininin yaşaması çok zor olacak, çünkü çok küçük doğacaklar. Erken doğumlar giderek artarken, uzmanlar uyarıyor: SGK'lılara tüp bebek izni çıkması erken doğumları on kat artırdı. Ancak hastanelerde bu kadar çok erken doğan bebeğe bakacak donanım yok." Dünyaya erken gelen bebekler ölümle yaşam arasındaki incecik çizgide geziniyor. Çok azı hayatta kalabiliyor. Kuvöz bulabilenler biraz daha şanslı, kablolara bağlanıp, özel şekilde besleniyorlar, kuvöz bulamayanlar zaten ölüyor.

KUVÖZ SIKINTISI

Türkiye'de erken doğan bebeklerin yaşaması için en az 5 bin kuvözün bulunması gerekiyor. Oysa mevcut 2.600 kuvöz, olması gerekenin neredeyse yarısı. Devlet hastaneleri zaman zaman bebeklerin bu kuvözlere ikişer ikişer yatırıldığını itiraf ediyor. Bu da bebekler için hayati risk anlamına geliyor. Yapılan araştırmalar Türkiye'de erken doğan bebeklerin sayısının giderek artığını ortaya koyuyor. Eskiden 'erken doğdu, öldü' denen bebeklerin artık yaşama şansı bulunuyor ancak bunun için savaş verilmesi gerekiyor. Devlet hastanelerinde bebeklerine yatacak kuvöz bulamayan aileler özel hastanelere koşuyor. Özel sağlık sigortaları erken doğan bebeklerle ilgili sağlık harcamalarını karşılamıyor.

DOĞUMLAR AZALSIN

Türkiye'de bebek ölümlerinin en başta gelen nedeni düşük doğum ağırlığı yani erken doğum olarak açıklanıyor. Türkiye'nin en büyük üniversite hastanelerinden Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Seyfettin Uludağ, "Erken doğan bebekleri yaşatmak için bizim imkanlarımız bile yetersiz. Bu kadar doğumun olduğu bir ülkede bu bebekleri yaşatmak çok zor. Doğum oranları azaltılmalı" diyor.

'ALTYAPISIZ İZİN'

Tüp bebeğin erken doğumları patlattığını söyleyen uzmanlardan biri de Dr. Gülnihal Şarman. Parmak bebekleri hayata bağlamasıyla ünlü Dr. Şarman, "Hiçbir altyapı çalışması yapılmadan Sosyal Güvenlik Kurumları tüp bebeğe destek verdi. Tüp bebek merkezleri patladı bu da erken doğumları patlattı" diye yorum yapıyor.

PREMATÜRE ARTTI

Bu görüşü savunan pek çok doktor var. İstanbul Cerrahi Hastanesi Kadın Doğum Doktoru Prof. Dr. Faruk Buyru da, Tüp bebekte erken doğum oranının on kat fazla olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Faruk Buyru, "Devlet çoğul gebeliği önlemek için üç embriyodan fazlasının kadına nakledilmesine izin vermiyor. Dördüzlerin önünü kestik ama üçüzler, ikizler bol miktarda. Türkiye'de bu kadar bebeğe yetecek yoğun bakım yok" diyor.

PEK ÇOK NEDEN VAR

Erken doğumlarda asıl sorumlunun tüp bebek olmadığını iddia eden doktorlar da var. Çünkü erken doğumun tüp bebek ve çoğul gebelik dışında pek çok nedeni de bulunuyor. Hamilelik sırasında anne adayının aniden tansiyonunun çıkması, küçük bir böbrek rahatsızlığı, önemsiz sayılan küçük bir kadın hastalığı ve son dönemde çok moda olan ileri yaş gebelikleri erken doğumu tetikliyor. Sonuçta Türkiye'de erken doğumlar artıyor ve bebekler imkansızlıklar nedeniyle öldüğü için insanın içini sızlatan skandallar yaşanıyor.

Kime parmak çocuk denir?

Tıp dilinde otuz yedinci haftadan önce doğan bebeklerin hepsine prematüre deniyor. Halk arasında adları çoğu zaman bir el kadar olduklarından 'parmak bebek.' Anne karnında henüz yeterince gelişmeden dünyaya geliyorlar. Yaşamaları çok çok zor. Henüz akciğerleri bile gelişmediğinden aynı anne karnındaki gibi kuvözler içinde özel beslenerek büyümeleri gerekiyor. Bebek ne kadar erken doğarsa riski ve alacağı hasar o kadar artıyor. Hayatta kalanları 7 yaşına kadar onlarca sorun bekliyor. Spastik olabiliyorlar, felç kalabiliyorlar, zeka gerilikleri olabiliyor, sakat kalabiliyorlar. Her şeyi normal olsa hiperaktif ya da okul başarısızlığı ile karşılaşabiliyorlar.

Bu bebekler neden ölüyor?

* TAM donanımlı "referans merkezi" tarzında bir çocuk hastanesi bulunmuyor.

* YOĞUN bakım yatağı olan hastane sayısı kısıtlı.

* HASTANELER arası bilgi ağı olmadığından, acil durumda, hangi hastanede müsait yatak olduğu doktorlar ve aileler tarafından bilinemiyor.

* ERKEN doğan bebeklerin doğum masrafları sigorta kapsamına girmiyor.

* GENÇ anne babaların bebekleri hastanelerde rehin kalabiliyor.

* HASTANE masraflarını karşılama imkanı olmadığı düşünülen ve erken doğum riski olan anneler, yer sıkıntısı olduğu söylenerek doğuma alınmıyor ve geri çevriliyor.

* ERKEN doğan bebek sahibi anne ve babalara psikolojik destek ve prematüre bakımı ile ilgili eğitim verilmiyor.

* BEBEĞİNİ yaşatabilme şansı bulan birçok prematüre bebek ailesi, rutin çocuk doktoru ve göz doktoru kontrollerini maddi imkansızlık nedeniyle gerçekleştiremiyor veya yine aynı nedenle gerekli ameliyatları yaptıramayabiliyor.

Her ile bir bebek hastanesi

Bebeklerini yaşatmak için savaşan aileler 'El Bebek Gül Bebek Derneği'ni kurdu. Dernek erken doğan bebekleri yaşatmak isteyen yeni ailelere destek vermek istiyor. Kendisi de 22 yıl önce erken doğan iki bebeğini kaybettikten sonra annelik hayallerini bir kenara atan ama bunun acısını yaşayan modacı Canan Göztepe derneğin başkanlığını yürütüyor. Türkiye'nin ilk bebek hastanesi açmak için çalıştıklarını anlatıyor. "İstanbul, Ankara ve İzmir'de bile böyle bir hastane yok" diyor. Her ile bir bebek hastanesi açılması için herkesin uğraşması gerektiğini anlatan Göztepe, parmak çocuk aileleri adına konuşuyor: "Özel hastanelerde kuvözler boş beklerken devlet hastanelerinde iki bebek bir kuvöze sıkışıyor. Buna izin verilmesin. Herkes bebeklerin yaşamasına destek olsun."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber