Kusursuz görünme isteği, gençler arasında yayılıyor

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 23 Eylül 2008 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Manken hastalığının tuzağına düşmeyin!

Çağımızı saran zayıf ve kusursuz görünme takıntısı, yeme bozukluğu hastalıkları olan anoreksiya nevrozaya bulimianın artmasına ve ani ölümlere bile neden oluyor

Türkiye'nin önde gelen işkadınlarından Leyla Akçağlılar'ın hayatını kaybetmesiyle gündeme gelen anoreksiya nevroza'nın, ciddi bir tuzak olduğunu belirten Psikolog Şebnem Turhan uyarıyor: Zayıflara ilişkin toplumun değer yargıları, medyanın da zayıflığa özendirmesi, arkadaş etkileri, ailenin çocuğu diyete teşvik etmesi ya da tam tersine sürekli yemek yemesi için baskı kurması gibi birçok etken özellikle genç kızların anoreksik olmasına zemin hazırlıyor. Bu nedenle topluma, aileye ve medyaya önemli görevli düşüyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden Psikolog Şebnem Turhan; yeme bozukluğu anoreksiya nevroza hastalığı hakkında bilgiler verdi:

TAKINTILARLA BAŞLIYOR

?Hepimizin dış görünüşümüzle ilgilendiğimiz ve fazlasıyla dikkat ettiğimiz bir dönemimiz olmuştur. Özellikle buluğ ve ergenlik dönemlerimizde hepimiz için nasıl göründüğümüz önemlidir ve bu duruma diğer dönemlerden daha fazla odaklanmak normaldir de... Dış görünüşümüze dikkat etmek, ideal kiloda olmak ve bakımlı olmak; bizi hem sağlıklı kılması açısından, hem de ruhsal açıdan iyi hissettiren durumlardır. Ancak her davranışta olduğu gibi, dış görünüşümüzle ilgilenmeye olması gerekenden daha fazla odaklandığımızda (daha zayıf olmak, hep zayıf kalmak, yemek yememe, daha kaslı olmak için ağır egzersizler yapmak...) bu durum bir takıntı; sonrasında da ruhsal bir hastalık olarak karşımıza çıkabilir."

?İşte söz konusu bu ruhsal hastalıklardan biri de 'anoreksiya nevroza' (AN) hastalığıdır. AN; buluğ ve ergenlik döneminde, yani 12-18 yaşları arasında başlayan ve genellikle genç kızlarda gözlenen 'şişmanlama korkusu' olarak tanımlanır. Rastlanma sıklığı net bir şekilde bilinmiyor; ancak eskiye oranla sanıldığının aksine çok nadir görülen bir hastalık olmadığı kesin! Anoreksiya takıntısının ortaya çıkmasında; biyolojik, psikolojik ve sosyal etkenlerin birlikte rol oynadığı sanılıyor."

Arkadaş çevresi çok etkiliyor

"Biyolojik olarak; kalıtım, endokrinolojik sistemdeki değişiklikler; psikolojik olarak bazı gelişimsel özellikleri kabullenmekten kaçınma, yetiştiriliş tutumları, zayıflara ilişkin toplumun değer yargıları, arkadaş etkileri, kişinin bedeninden hoşnut olmamasına karşı bir tepki, mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip olma, ailevi sorunlar ve kişide bazı psikiyatrik bozuklukların bulunması anoreksiya nevroza zemin hazırladığı söylenebilir."

Aslında hep yemek hayal ederler!

"Anoreksiya nevroza hastalarının genel özellikleriyle ilgili olarak şunlar söylenebilir: Her şeyden önce hasta, şişmanlama korkusuyla yemek yemeyi reddeder. Bu tavrını değişik şekillerde sergileyebilir; örneğin yemiş gibi yapar ama hiç yemez, bazen lokmaları ağzında tutar, bazen de uzun süreyi alan yemek yeme davranışı geliştirebilirler... İştahları azalmış gibi ya da yokmuş gibi görünmesine karşın, hastayı yemekten asıl alıkoyan bunlar değil kilo alma korkusudur. Hastalar, yemeyi sanılandan daha fazla düşünür ve düşlerler.

AİLELER DE ZEMİN HAZIRLIYOR

Anoreksiyanın devamını sağlayan ailevi tepkileri de unutmamak gerekir. Çünkü bazı durumlarda ailelerin de, diyet ürünler alarak, çocuklarının zayıflama tutkularını onayladıkları gözlenir. Bazı aileler ise farklı bir tutum takınarak; çocuklarının yeterli beslenmemeleri karşısında kendilerini suçlu hisseder ve çocuklarıyla şekilde ilişki kurmak yerine, yeme bozukluğunu sürdürücü bir tavır içine girerler."

Acaba geçici bir sıkıntı mı

Her hastalıkta olduğu gibi anoreksiya nevrozada da erken teşhis ve tedavi önemlidir. Bu durumun geçici bir takıntı mı yoksa uzman yardımı almayı gerektiren bir durum mu olduğu nasıl anlaşılır?

?Anoreksiya nevrozada kişi, olması gereken kilonun yüzde 15 daha zayıfsa,

?Olması gereken kilonun altında olmasına karşın, hala kilo alıp şişmanlamaktan aşırı şekilde korkuyorsa,

?Dışarıdan bakıldığında bir deri bir kemik olarak tanımlanmasına karşın; hala kalçalarının geniş olduğunu, çok yağlandığını, belinde bir kalınlaşma olduğunu söylüyorsa,

?En az 3 aydır adet kanaması) olmuyorsa,

?Zaman zaman bilinçsizce aşırı yemek yeme dönemleri varsa,

?Yemek sonrası kendiliğinden ya da parmağıyla yediklerini çıkarıyorsa,

?Sürekli olarak bağırsak boşaltıcı ve idrar söktürücü gibi ürünler kullanıyorsa; mutlaka durumun değerlendirilmesi için bir uzmana başvurulması gerekir.

Yakınlarına büyük görev düşüyor

Anoreksiya nevroza hastalarının tedaviyi almadaki en büyük sorunları; içinde bulundukları durumun bir hastalık olduğunu kabul etmemeleridir. Söz konusu durum onlar için bir sıkıntı değildir. Bu nedenle tedavi almak için bir yakınlarının yardımına ihtiyaçları vardır. Hastalığın tek bir nedene dayanmaması; biopsikososyal bir hastalık olarak değerlendirilmesine ve bir ekip olarak multidisipliner bir şekilde primer tıbbi hekim, psikoterapist, psikiyatrist ve beslenme uzmanı tarafından tedavinin planlanmasını gerekli kılar.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber