Babanın yakın ilgisi çocuğun duygusal gelişmesine olumlu katkı yapıyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 23 Eylül 2008 17:51, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

FATİH KARAKILIÇ-Yaşam/Sağlık

BURSA- Babanın yakın ilgisinin, çocuğun sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimi üzerinde olumlu etkileri olduğunu söyleyen uzmanlar; "Çocuğa oyuncak almakla ilgilenmiş olmazsınız" uyarısında bulunuyor.

İlk aylarda baba tarafından yoğun ilgi ve bakım gören bebeklerin çevreleriyle iletişim kurmada daha istekli olduğunu kaydeden Uzm. Dr. İsmail Özcan, babanın çocuğun bakımıyla yakından ilgili olmasının özellikle erkek çocuklarda, ileriki yaşlarda karşı cinse şiddet uygulama eğilimini düşürdüğünü vurguladı. Özcan, tek başına bir anne tarafından yetiştirilen çocuklarda büyüme süreçlerinde sadece anneyle beraber oldukları için en ufak mutsuzluklarını ya da sorunlarını bile direkt anneye bağlayabildiklerini ve ileriki yaşlarda anneye, dolayısıyla karşı cinse karşı olumsuz tepkiler geliştirebildiğini söyledi. Kız çocuklarında ise babasızlıkla birlikte erkeklere düşmanlık başlayabildiğini anlatan Dr. İsmail Özcan, babanın çocuğun büyüme sürecindeki aktif rolünün bu olasılığı düşürdüğünü dile getirdi. Dr. Özcan şöyle devam etti; "Bebekler kendilerini ifade edebilirler. Yapılan araştırmalar babalarının yakın ilgisiyle büyüyen çocukların genelde kendilerini ifade etme ve iletişim kurabilme konusunda daha becerikli olduğunu göstermiştir. Babanın, çocuğun bireyselleşmeyi öğrenmesi üzerinde rolü büyüktür. Çünkü anneler çocuk bakımında çok daha korumacı, denetleyici bir yaklaşım sergilerken babalar çocuğun çevreyi ve hayatı keşfetme aşamasında ona daha fazla özgür alan bırakmayı tercih eder. Yetişme sürecinde babanın aktif rol oynadığı çocukların içgüdülerini kontrol etmede ve sosyal adaptasyonda daha başarılı oldukları bilinmektedir."

Ebeveynlere konuşmadan önce iyice düşünmeleri tavsiyesinde bulunan Dr. Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha önce çocuğa herhangi bir uyarıda bulunmuş ya da bir kural koymuşlarsa ona uymaları gerekir. Bununla birlikte, çocuktan beklenen davranış ya da konulan kurallar gerçekçi olmak zorundadır. Bir diğer önemli nokta da, ebeveynin her zaman aynı biçimde davranması, bir gün farklı diğer gün farklı kurallar koymamasıdır. Çocuklar ne zaman nasıl davranacaklarını çabuk öğrenirler. Bunun için de zaman zaman ebeveynin koyduğu kuralları sınarlar ve onun sınırlarını öğrenmeye çalışırlar. Örneğin, bakkalda huysuzluk yapan bir çocuğu sakinleştirmek için anne ona sakız, şeker gibi şeyler alırsa, bir daha bakkala gittiğinde çocuk yine aynı biçimde davranacaktır. Bunu önlemek için ebeveyn her zaman aynı biçimde davranmalı ve kendi koyduğu kuralları çiğnememelidir. Çocuk huysuzlandığında onun duyguları da dikkate alınmalı ve onun neden öyle davrandığını anlamaya çalışmalıdır. Eğer davranışın nedeni bulunursa çözüm arkasından gelecektir. Herhangi bir biçimde yanlış davrandıkları zaman önce sakinleşmeli, gerekirse çocuktan özür dilenmeli, bundan sonra nasıl davranacağını ona söylemelidir. Çocuğa doğru davranışları öğretmek çocuk eğitiminde elbette ki çok önemlidir. Ancak, çocuk kendini kontrol etmesini ebeveynlere ve diğer büyüklere bakarak daha çok öğrenir. Onun için ebeveynlerin söyledikleri ile yaptıklarının tutarlı olması zorunludur."

Çocuk için yeni olan ve bilinmeyen her şeyin ona korku verdiğini belirten Dr. İsmail Özcan, 2- 3 yaş çocukların yüksek seslerden, elektrik süpürgesinin çıkardığı sesten, gök gürültüsünden korktuğunu kaydetti. Zeki ve üstün yetenekli olan çocukların korkularının daha çok ve çeşitli olduğuna dikkat çeken Özcan, çocuğun zaman zaman davranışlarının başkaları tarafından beğenilmeyeceği korkusunu taşıdığını da sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber