Hemşirelik MYO müdürlüğüne tarih mezununu atadılar

"Yard. Doç. Dr. Hamdi Doğan Zübeyde Hanım Hemşirelik MYO Müdürü, tarihçi, Yard. Doç. Dr. İbrahim Öztürk, coğrafya mezunu, tarihçi, su ürünleri bölümü olan Çamardı MYO müdürü.? Tarafıma gönderilen iki yard. doç. dr ve bir öğrt. görevlisinin imzasını taşıyan yazılı metinde aynen böyle denilmektedir.

Türkiye' de hemşirelik okuluna müdür yapılacak sağlık eğitimi ve su ürünlerine müdür yapılacak bu alanda eğitim almış uzman kalmadı mı da tarih ve coğrafya eğitimi almış olanlar atanıyor? Bir bilim yuvasında bunlar olabiliyorsa gerisini siz düşünün!.. Tarafıma gönderilen bu metnin bazı bölümlerinde de:

ÜNİVERSİTEDEKİ İÇLER ACISI DURUMLAR!

Niğde Üniversitesi- Fakülteler- MYO idarecileri ve Liyakat- ehliyet durumları:

?Kabul etmek lazım ki bilim yuvalarında bilimsellik durumu çok önemlidir. Bizim üniversitemizde ise bu durumlar içler acısıdır. İşte bunlardan bazıları: 16 profesör var. Bunların sadece dördü ile üniversite yönetiliyor. Bir çok fakülte vekaletle idare ediliyor.?

ÜNİVERSİTE YÖNETİM KURULUNDA HİÇ BAYAN YOK!

?Ayrıca lâik, çağdaş, üniversite nağmeleri yapan sayın rektöre sormak lazım üniversite yönetim kurulu ve senatoda hiç bayan temsilci var mı? Üniversiteyi erkek egemen hale getiren hangi zihniyettir. Bayanlar liyakatli ve ehliyetli değil midir? Hiçbir idari göreve getirilmeyen bayanların yoksa bir kabahatleri mi vardır? Bilinmiyor.?

FAKÜLTELERİN SADECE ÜÇÜNDE ASALETEN DEKAN GÖREV YAPIYOR!

? Fakültelerin sadece üçünde asaleten dekan görev yapıyor, diğerleri vekaleten görevli.

Asillerle vekiller hep aynı kişiler. Üniversitenin diğer profesörleri maharetleri yok ta mı idareci atanmıyor? Yoksa yapılan yanlışlıklara karşı çıktıkları için mi görev verilmiyor? Kerameti olan idareci oluyor!...?

ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ'NE PERSONEL, ISI, RAF, KİTAP VERMEDİLER!

? Rektör, göreve geldikten sonra iki önemli iş yaptı. Bunlardan birincisi; Atatürk Araştırma Merkezi' nin kurulmasıdır. Buraya önce Yard. Doç. Dr. Faruk yılmaz atandı. Ancak Faruk Yılmaz bir şeyler yapamayınca istifa etti. Sonra Yard. Doç. Dr. Salih Özkan atandı. O da burayı faaliyete geçirme işine destek bulamayınca istifa etti. İşin en önemli yanı şaşalı kuruluş bir süre sonra tılsımını yitirdi. Nasıl olsa göstermelik mesaj verilmişti. Bu merkezi Akmedrese' de açtılar, personel verilmedi, ısı sistemi hatta soba bile yok, raf yok, kitap yok. Vekaletle atamalar yapıldı. Bu kişiler bir şeyler yapmak isteyince de her türlü engel önlerine konarak istifaları sağlandı. Yaklaşık bir yıldır da vekaleten bile bu merkezin başkanı yok. Atamaya da ihtiyaç duyulmuyor.

İkincisi ise Atatürkçü Kulüptür. Bor' lu bir araştırma görevlisi buraya başkan yapıldı ( Okay Uçan), birkaç üyenin dışında kimse üye yapılmadı. Kağıt üzerinde formalite kulüp olarak duruyor. İşin ilginç yanı ise bu kişi Üniversite Gazetesi' nin basımını İstanbul' da yapan Turan Uçan' ın yeğeni.?

SOYADI DOĞAN OLANLAR!

? Cengiz Doğan, Turizmci, Rektör Danışmanı, özel işler sorumlusu, eşi açıktan atanıyor, kardeşi Cahit Doğan, müdür, Şereflikoçhisar MYO Müdürü bir çok kişi buradan sınavsız öğretim görevlisi kadrosuna atanıyor. Sonra 13-b ile diğer yerlere dağıtılıyor. Eşi Zeynep Doğan' da buna dahil. Diğer kardeşi Cihat Doğan Bölüm Başkan Yardımcısı, aynı usulle alınmış öğretim görevlisi, Tarihçi,Yard. Doç. Dr. Ayhan Doğan, Ulukışla MYO Müdürü ?

ÇINAR, VETERİNER MÜDÜRÜ!

? Mahmut Çınar, Teknik bölümleri olan Bor MYO' nun veteriner müdürü? denilmektedir.

Tarafıma gönderilen metin' de ayrıca; (4) profesör' ün durumu ve diğer MYO' larla ilgili ilginç tespitler de yer almaktadır. Ayrıca üniversitede bu günlerde açılan sınavlar, bu sınavları kazanalar, işe alınacakların kimler olduğu, hatırlı kişilerin kızları ve oğullarından kazandırılanlar ve kadrolar ile ilgili iddialar da tarafıma iletildi. Bu günkü köşeme bunları da taşımak istedim ama yerim yeterli gelmedi. Onları da ileride işlemek istiyorum.

BAŞINIZI ELLERİNİZİN ARASINA ALIN VİCDANINIZIN SESİNİ DİNLEYİN!

Tarafıma gönderilen ve bu köşede adı geçen herkese bu köşe açıktır. Benim için önemli olan üniversitelerimizde daha iyi eğitim ve yönetimdir.

Bu iddialar karşısında; başta YÖK yetkilileri olmak üzere Niğde Üniversitesi' nde rektör, dekan, müdür olarak görev yapanlar ile bu kurumda okuyan öğrenciler ve vergi veren halkımız; Allah aşkına başınızı iki elinizin arasına alarak vicdanınızın sesini dinleyin. Ülkemizin güzide bir üniversitesinde bunlar yaşanmalı mıdır? İnanıyorum ki; bu köşede bugüne kadar yazılanlar ile ilgili mutlaka yasal takibat başlatılmıştır. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Eğer birileri yazılan bu belgelere rağmen birilerini korumaya kalkışırlarsa karşılarında beni bulacaklardır. Bıkmadan usanmadan bu çirkinlikleri bu köşede kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğim.

Üniversitemizde bizlere bunları yaşatanların vakit geçirmeden istifa etmeleri bir erdemlilik değil midir?

Tevfik Diker/ Türktime