Ergenekon'da ajan kavgası
Ergenekon Terör Örgütü davasının Doğu Perinçek ile eski yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk arasında yaşanan ajan tartışması bugünkü oturumda devam etti.
Veli Küçük'ün çapraz sorgusunun ardından söz alan M. Zekeriya Öztürk, Mehmet Eymür ile ne zaman tanıştığı konusunda çelişkiyi gidermek istediğini söyledi. Öztürk, önceki duruşmada ilk görüşme tarihini hatırlamadığını belirterek, "Mehmet Eymür ile 2007 yılı Temmuz-Ağustos aylarında Princess Otel'de görüştüm. Bu görüşmede eşim Güler Kömürcü Öztürk de yanımızda idi." dedi.
Öztürk ayrıca, "Geçen duruşmada avukat Mehmet Taşdelen, eşime, MİT, MOSSAD ve CIA ajanı olduğumu söyledi. Bu durumun MİT ve Genelkurmay'dan sorulmasını istiyorum." dedi.
Doğu Perinçek tarafından kendisinin Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal'da yeralan haberlerde ajan olarak suçlandığını belirterek, bu haberlere ilişkin belgeleri mahkemeye delil olarak sunan Öztürk, mahkemeden Aydınlık ve Ulusal Kanal'ın, aleyhinde yapılan yayınlarla ilgili olarak uyarılmasını istedi. Öztürk, ayrıca tutuksuz sanık Ayşe Asuman Özdemir'in İşçi Partisi ve Ulusal Kanal ile bir ilişkisinin olup olmadığının sorulmasını talep etti.
Mehmet Zekeriya Öztürk, Tuncay Güney'in 2001 yılında ABD'ye havalimanından Adnan Akfırat tarafından uğurlandığını, ABD'de Aydınlık Dergisi temsilcisi Tuğrul Keskingören tarafından karşılandığını belirterek, bu durumunun araştırılmasını istedi.
Zekeriya Öztürk, Doğu Perinçek'in Abdullah Öcalan ile görüşmesi ve PKK kampını ziyaret etmesi; Perinçek'in TSK'ya iftira etmesi ve TSK'yı Susurluk olayı ile ilişkilendirmesinden dolayı açtığı 3 davanın dosyasının mahkeme tarafından istenmesini talep etti.
Öztürk ayrıca Perinçek'in PKK'ya kuryelik yapıp yapmadığının Genelkurmay Başkanlığı, MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sorulması isteğinde bulundu. Öztürk, Perinçek'in Öcalan'la yaptığı görüşmenin fotoğraflarını da mahkemeye delil olarak sunmak istediğini dile getirdi.
Mahkemenin birilerinin kendini aklama yeri haline geldiğini söyleyen Öztürk, "Ben bu aklamanın malzemesi olmayacağım." dedi.
"TRABZON'DAKİ EL BOMBALARI İNCELENSİN"
Tutuklu sanık eski astsubay Oktay Yıldırım, Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarından 7 adedinin tahrip edilmesi sonrasında iade edilmediğinin tutanaklardan anlaşıldığını söyledi. Yıldırım, "Trabzon'da 8 adet el bombası bulundu. Bu iade edilmeyen el bombaları üzerindeki numaralar ile Trabzon'da ele geçirilen el bombaları üzerindeki bombaların benzer olup olmadığının araştırılmasını istiyorum." dedi.
Oktay Yıldırım, sanıklara yöneltilen soruları da yetersiz bulduğunu ima ederek eleştirdi. Yıldırım, "Veli Küçük. Hangi cinayetin emrini verdin? Muzaffer Tekin bu cinayeti işlerken Oktay Yıldırım hangi köşe başını tutuyordu?" gibi soruların sorulmadığından yakındı.
İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek de yine gündeme gelen PKK kampında Abdullah Öcalan ile görüşmesine değindi. 2000'e Doğru isimli derginin genel yayın yönetmeni olduğu o dönemde yaptığı bu görüşmenin bir gazeteci kimliği ile gerçekleştiğini anlatan Perinçek, "Güneri Civaoğlu, Fatih Altaylı, Cengiz Çandar gibi gazeteciler gibi Abdullah Öcalan'la görüşme yaptım. Görüşmemi 2000'e Doğru isimli dergimde yayınladım. Bu konuyla ilgili açılan tüm davalardan da aklandım. Ama bu 18 yıldır CIA, MOSSAD bağlantılı görevliler tarafından psikolojik savaşın malzemesi yapıldı." şeklinde konuştu.
Perinçek, eski Jandarma Genel Komutanı Org.Eşref Bitlis'in ABD tarafından düzenlenen tertiple uçağınını düşürüldüğünü söyleyerek bunu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bildiğini dile getirdi.
CİHAN