Ergenekon'da yeni duruşma 22 Aralıkta

"Ergenekon"da yeni duruşma 22 Aralıkta

İstanbul - "Ergenekon" davasına, 22 Aralık Pazartesi günü devam edilecek.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın bugünkü duruşması tamamlandı.

Mahkeme Heyeti, bir sonraki duruşmayı, 22 Aralık Pazartesi günü saat 09.30'a bıraktı.

?Ergenekon? davasının tutuklu sanıklarından Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Karabulut'un savunması ve çapraz sorgusu tamamlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, sanıklardan Kahraman Şahin'in rahatsızlığı nedeniyle hastaneye gönderildiğini bildirdi.

Daha sonra savunmasına devam eden Muammer Karabulut, şunları söyledi:

?Benim suçum, Lozan Barış Antlaşması'nın yıl dönümü nedeniyle yaptığım konuşma ile aynı gün 'Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni patrikhaneye mi yıktıracaklar? isimli kitabımın tanıtımı ve Papa'nın Türkiye'ye yapacağı ziyaretle ilgili yazımdan ibarettir.

Bunların hepsi, bir terör örgütünün talimatından daha ziyade laik Cumhuriyet'ten yana olduğumdan dolayı yürürlükte olan Anayasal haklarımdır.?

Karabulut, 10 ayı aşkın süredir tutuklu olduğunu hatırlatarak, savcıların bu sürede de dava dosyasına hukuki bir delil koymadıklarını savundu.

?COLA'NIN SIRRI DA DOSYAYA GİRDİ?

Karabulut, gerçek suçuna ilişkin olarak, Deniz Akgün'ün Akşam Gazetesinde yayımlanan ?Fener Rum Patrikhanesi, Cola'nın sırrı, Ergenekon Davası? başlıklı makalesiyle yanıt vermek istediğini söyledi.

Bu makalenin kendisiyle ilgili bölümünü mahkemeye okuyan Karabulut, yazdığı bir kitapta Cola'nın sırrıyla ilgili bilgiler verdiğini kaydetti.

Bu açıklamalarının Türkiye hariç dünya basınında büyük oranda yer aldığını, Rusya'da 28 bin kez haber olduğunu, 5 gün boyunca Putin'li haberlerden daha fazla reyting aldığını ve Cola satışlarının düştüğünü öne süren Karabulut, Cola'nın sırrının da dava dosyasına girdiğini söyledi.

Savunmanın tamamlanmasının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, Karabulut'un emniyet, savcılık ve hakimlik aşamasındaki ifadelerini okudu.

Karabulut, Başkan Şengün'ün savcılık ifadesini okuduğu sırada, ifadedeki bir bölümü tam anlayamadığını, ancak bu bölümün yanlış olduğunu düşündüğünü söyledi.

Başkan Şengün'ün bu ifadelerin daha önce kendisine okutulup okutulmadığını sorması üzerine de Karabulut, ?Gizlilik nedeniyle savcılık ifademi okumadan imzaladım. Emniyet ifademi ise okumanın dışında bir kısmını ben yazdım? dedi.

Şengün'ün, bu ifadeleri okumuş olması gerektiği yönündeki ısrarı üzerine diğer bazı tutuklu sanıklar da savcılık ifadelerini okumadıklarını savundu.

ÇAPRAZ SORGU

Çapraz sorgusuna geçilen Karabulut, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in soruları üzerine, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'i gıyaben tanıdığını belirterek, Danıştay saldırısından duyduğu kuşkular nedeniyle yaptığı araştırmalar sonucu Tekin'le ilgili bilgiler edindiğini anlattı.

Diğer savcı Nihat Taşkın da Karabulut'a soru yöneltmeden önce bir konuya açıklık getirmek istediğini ifade ederek, ?Sanığın ifadesini ben aldım. Bekir Öztürk ile ilgili bölümde kendisine soru yönelttiğimde, Hristiyan olmadığını söylemişti. Tutanağa farklı geçmiş. Burası benim tanıklığımla düzeltilebilir? dedi.

Bunun üzerine söz konusu ifade Taşkın'a verilerek, ?Hristiyan dininde olmama rağmen? ibaresi ?olmamama rağmen? şeklinde değiştirildi.

Karabulut, Taşkın'ın sorusu üzerine, eski milletvekili Turhan Çömez'i tanıdığını söyledi.

Savcı Taşkın, ?sanıklardan Sevgi Erenerol'un bir telefon konuşmasında kendisine bir basın açıklaması dikte ettiğini? belirterek, Karabulut'a, kitap yazan biri olarak buna neden ihtiyaç duyduğunu sordu.

Karabulut da her yazarın redaktörleri olduğunu belirterek, Erenerol'un hatalarını düzelttiğini ve bunun da doğal olduğunu savundu.

Bu konuya ilişkin söz alan Erenerol, Karabulut'un beyninin çok hızlı çalıştığını, elinin beyninin hızına yetişemediğini ve bu nedenle devrik cümleler kurduğunu ifade ederek, bunları düzelttiğini söyledi.

Muammer Karabulut'un çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından avukatı Süleyman Çetin savunma yaptı.

YENERER, BİR SONRAKİ DURUŞMA SAVUNMA YAPMAK İSTEDİ

Daha sonra Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, tutuklu sanıklardan Vedat Yenerer'in savunmasına geçmek istedi.

Yenerer de zamanın azaldığını ve hafta sonuna denk gelindiğini ifade ederek, mahkeme izin verirse savunmasına bir sonraki duruşmada başlamak istediğini kaydetti.

TALEPLER

Mahkeme Heyeti, bunun üzerine sanık ve avukatlarının taleplerini almaya başladı.

Söz alan tutuklu sanıklardan İsmail Yıldız, ?CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği, SESAR'ın Melih Gökçek'e fatura kesmesi olayının doğru olduğunu? savundu.

Söz alan tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz de Tuncay Güney hakkında bir türlü yakalama kararı verilmediğini belirterek, mahkemenin şu aşamada Güney'i sadece ?tanık? olarak dinleyebileceğini söyledi.

BAŞKAN ŞENGÜN: ?GÜNEY'İN YÜZÜNÜ BİZ DE MERAK EDİYORUZ?

?Güney'in tanık sıfatıyla yurt dışında dinlendiğinde tertibin halen devam edeceğini, bu yüzden mahkeme huzurunda dinlenmesi gerektiğini? ifade eden Kerinçsiz, ?O şahsın yüzünü görmeniz lazım? dedi.

Başkan Şengün de bunun üzerine ?Yüzünü biz de merak ediyoruz? şeklinde konuştu.

Kerinçsiz'in avukatı Tolga Akalın da Eskişehir'de ele geçirilen bombaların imhasıyla ilgili görüntünün bulunduğunu belirterek, eğer varsa Ümraniye'de ele geçirilen bombalara ilişkin görüntü kayıtlarının da İstanbul Emniyet Müdürlüğünden istenmesini talep etti.

Akalın, Güney hakkında da en kısa zamanda ek iddianame hazırlanarak, ?sanık? sıfatıyla ifadesinin alınmasını istedi.

- Ergenekon davasının 29. duruşmasına başlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, Mete Yalazangil, Hüseyin Görüm, Erkut Ersoy, Vatan Bölükbaşıoğlu ve Muhammet Yüce dışındaki 39 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan Güler Kömürcü Öztürk katıldı.

Duruşma, tutuklu sanıklardan Muammer Karabulut'un savunmasıyla devam ediyor.

İddianamede Karabulut'un, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı isyana tahrik etmek" suçlarından cezalandırılması isteniyor.