Eğitimde Başbakan'ın içini sızlatan konu

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 26 Haziran 2009 16:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Türkiye'nin cumhuriyet tarihi boyunca başarısız olduğu konulardan birinin de yabancı dil eğitimi olduğunu belirterek, "Bu konu Başbakanımızın da içini sızlatan bir konu" dedi.

Özcan, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde (KSÜ) düzenlenen "YÖK Ulusal Öğrenci Konseyi İkinci Olağan Genel Kurulu"nda 132 üniversitenin öğrenci konseyi başkanlarına hitap etti.

KSÜ Prof. Dr. Abdullah Nafi Baytorun Konferans salonunda gerçekleşen genel kurul, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

YÖK'ün yaptığı çalışmalar hakkında öğrencilere bilgiler veren Özcan, yüksek öğretimdeki problemleri anlattı. YÖK olarak mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılması için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Özcan, "Bizim yaptığımız işlerden en önemlisi mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılmasıyla ilgilidir. Bu tasarı Meclis'tedir. Bu konuyu Türkiye'de herkes konuşur. Ben kendimi bildim bileli bu memlekette mesleki ve teknik eğitimin adam edilmesi meselesi konuşulur. Mesela ben hatırlıyorum, ben ortaokul, lise yıllarındayken bir öğrencinin mesleki okula gitmesi için torpil gerekliydi. İşte mahallenizde böyle sayılan sevilen insanları bulur, babanız bulurdu. Kayıt yapan okul müdürüne gidersiniz falan filan. Sizi ancak böyle bu okullara alırlardı. Lise mise kimse öyle pek liseye çok düşkün değildi. Herkes elektrik-elektronik bölümüne, motor bölümüne şu veya bu bölüme gitmek için bayağı uğraşırdı. Şimdi o günlerden, ben 30 yıllık bir dönemden bahsediyorum, bugünlere geldik.

Prestiji son derece düşük, endüstrisinin ve ülke ekonomisinin ihtiyacını karşılamayan niteliksiz elemanlar yetiştiren, sayıları oldukça fazla, okullarla karşı karşıyayız. Eğer bunu tamir etmezsek arkadaşlar, bu durumda, mevcut durumda bırakırsak, bu ülkeyi hiçbir zaman kalkındıramazsınız. Mesela bu Amerika'da mükemmel çalışıyor. Ben hiç anlamamıştım. İşte Amerika'yı ziyaret ettiğimizde okul müdürlerine sordum. Hocalar dediler ki gayet kolay. İşte bizim danışma kurulumuz var, 3 kişilik 5 kişilik. Değişiyor okuldan okula dediler. Bunlar her yılın başında toplanırlar. Okul idarecileriyle müfredatlara bakarlar. Müfredatta ne değişiklik istiyorlarsa bize söylerler, biz de o değişiklikleri yaparız. Onlar yetişmesini istedikleri eleman için gayret ederler. Çocuk okuldan mezun olduktan sonra da derhal işe alırlar. Onun için bu okuldan mezun olan hiç kimse de işsiz kalmaz dediler" diye konuştu.

Türkiye'de üniversiteler ve endüstrinin barışık olması gerektiğini belirten Özcan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz doktoramızı dışarıda yaparız. Amerika'nın güzel bir üniversitesinde. Gerçekten o kısmı iyidir. Parlak bir doktorayla Türkiye'ye geliriz. Kendimizi üniversiteye atarız. Artık o fildişi kulelerimizde çalışırız. Artık endüstride de arada sırada Arçelik'ten bilmem ne gelir. Birkaç projede var oluruz. Ama hiçbir zaman 5 yıl endüstride çalışayım sonra üniversiteye geleyim, o tecrübemi de öğrencilere aktarayım diye düşünmeyiz. Onun için de hiçbir zaman bu memlekette endüstriyle üniversiteleri evlendiremezsiniz. Mümkün değil. Bunu yapacaksınız. Kesinlikle böyle bir şey olacak. Uzaktan konuşmayla, öyle nutuklar atmayla hamasi şeylerle bu iş olmuyor artık."

Eğitimde cumhuriyet tarihi boyunca başarısız olunan konuların başında ise yabancı dil eğitimi geldiğini vurgulayan Özcan, bu konuda Başbakan Erdoğan'ın da oldukça üzüntü yaşadığını kaydetti.

Özcan, "Bence cumhuriyet tarihinde beceremediğimiz, gerçekten başarısız olduğumuz konulardan bir tanesi yabancı dil öğretimi. Derhal çözmemiz lazım. Ne pahasına olursa olsun çözmemiz lazım. Kaç paramız giderse gitsin hiç önemli değil. Şimdi ben bu hususu Başbakanımıza da bahsettim. Oda dedi ki, 'Hocam ne düşünüyorsan arkandayım. Ben de bilmiyorum ve çok utanıyorum. Bütün çocuklarım konuşuyor ben konuşamıyorum.' Yani Başbakanın bile içini sızlatan bir konu yani, düşünebiliyor musunuz?" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından, KSÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Nafi Baytor'un, YÖK Başkanı Özcan'a, günün anısına bir plaket ve öğrencilerin hazırladığı el işi sim-sırma Atatürk Portresi hediye etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber