Kürt sorunununa ilişkin olarak Numan Kurtulmuş'un çözüm önerisi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 04 Ağustos 2009 07:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BEN BAŞBAKAN OLSAYDIM, HERKESTEN ÖZÜR DİLERDİM

NUMAN KURTULMUŞ (Saadet Partisi Genel Başkanı):

1- DTP'DEN YARARLANILMALI: Burada devletin tek taraflı olarak belirli kararları alması ve uygulaması gerekmektedir. PKK ile arabulucular aracılığıyla görüşmek yerine, hazır parlamentoda temsil edilen bir parti olarak DTP'den yararlanılmalıdır. PKK koşulsuz olarak silah bıraktığını ilan etmelidir. Bu sürecin başarı ile yürütülmesinin iki koşulu, devletin açık ve şeffaf bir barış sürecini işletmesi ve PKK'nın iyi niyetini açıkça göstermesidir.

2- AF YÖNETİCİ OLMAYANA: Bu süreçte dağdakiler, ?planlayanlar? ve ?kullanılanlar? olarak ikiye ayırarak ele alınmalıdır. Yönetici kadrosunda olmayan, kullanılan tüm örgüt elemanları af kapsamına alınmalıdır. Af kapsamına alınan örgüt üyeleri belirli bir süre psikolojik rehabilitasyona ve asgari 10 yıllık bir siyasi yasağa tabi tutulmalıdır. Kamuoyu vicdanını rencide edici durumlardan sakınmak gerekir.

3- ÖCALAN'LA GÖRÜŞME OLMAMALI: Öcalan'ın sürece dahli kamuoyunu tahrik edecektir. Öcalan ile görüşme ya da pazarlıktan kaçınılmalıdır. Çünkü bu mesele, milletin, Türk ve Kürtlerin sorunudur, Öcalan'ın veya terör örgütünün değil.

4- OPERASYONLAR DURDURULMALI: Her türlü provokasyonun önüne geçmek için operasyonlar durdurulmalı ve Türkiye Cumhuriyeti inandırıcılığını açıkça ortaya koymalıdır.

5- ÇÖZÜMÜN SORUMLUSU DEVLET: Derin devlet-terör ilişkisinin somut bir şekilde ortaya çıkması; millette bu sorunun çözümüne ilişkin beklentilerin oluşmasına yol açmıştır. Ancak, sorunun çözüm adresi sadece iktidar partisi değildir, bu bir devlet sorunudur ve çözümün muhatabı da sorumlusu da devlettir. Ankara'da iktidar iddiasında bulunan herkes bu süreçte eteğindeki taşları dökmelidir. Kim neyi, niçin ve nasıl yapacaksa açıkça bunu deklare etmelidir. İtirazı olanlar da hiç çekinmeden düşüncelerini kamuoyuna deklare edebilmelidir.

6- ANAYASAYI İDEOLOJİSİNDEN ARINDIRMALI: Yapılması gereken ilk iş, sadece Kürtler, muhafazakârlar, Aleviler veya gayrimüslimler için değil; tüm vatandaşlar için genel kabul görmüş normları içeren bir anayasal sistem oluşturmak ve mevcut aktörlerin tahakkümcü eğilimlerinin önüne geçmektir. Mesele, milletin yaptığı ve onayladığı bir anayasa ile başlayacak hukuki ve siyasi reform sürecini gerçekleştirmektir. Bunun için de öncelikle anayasayı ideolojiden arındırmaktır.

Anayasa, hiçbir ideolojinin taşeronu olmamalıdır. Hazır Kürt sorunu tartışılıyorken demokratik, sivil, katılımcı ve saydam bir devlet inşasını gerektiren bir anayasanın yapılması kaçınılmazdır.

7- DOĞU SÜRGÜN YERİ OLMAMALI: Biz öteden beri şu dört ana başlığı savunuyoruz: 1-Bölgenin olağanüstü yoksulluğunu önleyecek ekonomik politikaların geliştirilmesi. 2-Adil ve merhametli devletin inşası. 3-Terör ve emperyal güçlerin bölgemizde uygulamakta olduğu desentegrasyon politikalarına karşı Türkiye'nin, tüm bölgenin toparlayıcı unsuru olması. Zira, Erbil'in, Şam'ın, Batum'un, Bakü'nün, Erivan'ın kısaca tüm bölge halklarının sorunlarını çözmeye odaklanmayan bir Türkiye, kendi iç sorunlarının çözümünde başarılı olamaz. 4-Kamu görevlilerinin davranışlarının düzeltilmesi ve Doğu'nun bir sürgün yeri olmaktan çıkarılması.

8- MERHAMETLİ DEVLET: Altın formül; ceberut devlet yerine adil ve merhametli devleti kurabilmektir.

9- TEK ADRES TBMM OLMALI: Olmazsa olmaz çizgiler: 1-Sorun dayatmayla değil, Türkiye'nin kendi inisiyatifi ve gönüllü çabasıyla çözülebilir. 2-Türkler ve Kürtlerin asırlardır aynı medeniyetin çocukları olduğu anlayışıyla hareket edilmelidir. 3-İktidar ve muhalefet olaya birbirine çelme takma amacıyla yaklaşmamalıdır. 4-Türk milletinin ma'şeri vicdanıyla Kürtlerin masum talepleri arasında çelişki oluşturulmamalı; makul ekseriyetin kabul edeceği bir yöntem bulunmalıdır. 5-Devlet adına tek adres TBMM olmalı; sivil ve asker bürokrasinin sürece katkısı TBMM üzerinden sağlanmalıdır.

10- KÜRDÜN VE TÜRKÜN RABBİ: Eğer ben başbakan olsaydım şöyle bir takvim izlerdim: 1-Samimi herkesin gönüllü katılımlarını sağlayacak adımları atardım. 2-Meseleye, ?Türkün ve Kürdün Rabbi, Doğu'nun ve Batı'nın hâkimi olan yüce Allah'ın kulları? ve ?kimsenin diğerine üstün olmadığı eşit yurttaşlar? olduğumuzu anlayarak yaklaştığımı açıkça ortaya koyardım. 3-Her adımı, açık ve şeffaf bir süreç yönetirdim. 4-?Kurucu meclisin? yaptığı ve referandumla onaylanmış yeni bir anayasadan başlayan siyasi ve hukuki reform sürecini başlatırdım.

5- Bakanlar Kurulu ve MGK'yı Diyarbakır'da toplayıp eylem planını açıklardım. 6-Diyarbakır cezaevindeki işkencelerle ilgili idari soruşturma başlatır, faili meçhullerle ilgili TBMM'de bir soruşturma komisyonunun kurulmasını talep ederdim.

7-Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olarak devletin-siyasetin çözemediği terör olayları yüzünden evlatlarını kaybeden tüm şehit ailelerimizden, geri bırakılan bölge halkından, derin devletin yaptığı cinayetlerden ve işkencelerden zarar gören tüm vatandaşlarımızdan özür dilerdim.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber