Erdoğan: Danıştay, imam hatipler de yararlandığı için iptal kararı veriyor

Haber Giriş : 13 Şubat 2010 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim nedeniyle popülist politika içerisine girmeyeceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, "AK Parti iktidarı seçim ekonomisi içerisine girmeyecektir. Biz istikrar ve güveni sigorta kavramlar görüyoruz. Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. 2010 bizim ciddi anlamda toparlanma yılımız olacaktır." dedi. Erdoğan, seçimlerin zamanında yapılacağını, erken seçimin gündemlerinde olmadığını açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Show TV'de yayınlanan Siyaset Meydanı programında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Başbakan, Danıştay'ın katsayı kararıyla ilgili yargının yetki aşımı içerisinde olduğunu söyledi. Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile medya üzerinden konuşmayacağını da ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Siyaset Meydanı programına konuk oldu. Erdoğan özetle şu mesajları verdi:

DANIŞTAY YETKİSİNİ AŞTI: Türkiye'de kurumların yetkileri bellidir. Yerindelik hakkı ve yetkisi hükümetindir. Bu konuda yargı bir tasarrufta bulunamaz. Ben bunun hüznü içerisindeyim. Bu alınan kararla adını koymuyorlar ama olayın altında imam hatip liseleri (İHL) var. Bu çok çirkin.

KIRMIZI KİTAPTA DEĞİŞİKLİK YASAL DÜZENLEME GEREKTİRMEZ: Anayasada toptan değişiklik denirse Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesi yerinde ve doğrudur. Kısmi denirse bu her zaman yapılmıştır, şu anda da yapılabilir diyorum. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi olayı yasal düzenlemeyi gerektiren bir konu değildir. Bizim tarafımızdan yapılacak bir çalışmayla bazı maddelerin değişimine yöneliktir.

AK PARTİ SEÇİM EKONOMİSİNE GİTMEYECEK: Biz istikrar ve güveni sigorta kavramlar görüyoruz. Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. 2010 bizim ciddi anlamda toparlanma yılımız olacaktır. Süresi içinde seçim yapmayı Türkiye bizim hükümetimizde öğrendi, öğrenecek.

Genelkurmay başkanı'yla medya üzerinden konuşmayı doğru bulmam: Haftalık olarak zaten görüşmelerim var. Ayrıca aramızda özel hat bulunuyor. Orada da sorma imkanımız var. Böyle bir hassasiyetin olması halinde benimle paylaşacağına inanıyorum.

Bir sendika, geliri gidecek diye rahatsız: Burada belli bir sendika her ay 600-650 milyarlık geliri kaybediyor. Bu gizleniyor, söylenmiyor. Bu yılda 7 trilyona ulaşıyor. Biz emanetçiyiz, attığımız her adımda dikkatli olmaya, adil olmaya mecburuz. Bana sendikacılardan bazıları 'İşçi, İzmir'de mi çalışıyor gönderin Uşak'a, zaten gitmez oraya, işsiz kalır' diyor. Ben bunu kabul etmem. Ay sonuna kadar eylem devam ederse yasal yetkimiz neyse bunu kullanacağız. Çadırlar kaldırılacak.

IMF'yle siyasi görüşme yapmıyoruz: Ben parayı nerde daha ucuz bulursam, alırım ve değerlendiririm. Bağımsızlığın elinden gider deniyor. Adam gibi durursan bağımsızlığın elinden gitmez. Biz IMF'yle siyasi görüşme yapmıyoruz. Emeklilerez zam yapmamızdan rahatsız oldular, bu iç meselemiz dedik.

İki lise bitirmek zorunda kaldım

İşin içinden geldiğim için biraz ehliyetim var diye düşünüyorum. İmam Hatip'e gitmeme ilkokul müdürüm vesile oldu. İHL'ye her giden imam olmak için gitmiyor. Bizim dönemimizde İHL'den sonra bir de düz lise bitiriyorduk. Ben de İHL'den sonra Eyüp Lisesi'ni bitirdim. Bize hendek atlattılar.İmam Hatip'e saldıranlar orada ne okutulduğunu bilmiyor.

Ordudaki yaşanan intiharlar üzücü

Bu olayın düşündürücü yanı şu, insani olarak baktığımızda olay üzücü. Böyle bir şeyi yaşamak duymak hele bu noktalara gelmiş insanların intihar etmesi ayrıca düşündürücü. Temennimiz o ki keşke böyle bir yola tevessül etmeseler. Herhalde psikolojik olarak çok ciddi bir tazyik, tahribat mı var, bunu değerlendirmekte zorlanıyorum. Benim insani olarak gerek kendisi gerekse ailesi açısından bazı yakıştırmaların yapılmasına üzülüyorum. Bu tür şeylerin yayınlanması bunların sürekli olarak elden ele dolaşması bu tür şeyler doğru değil. Bunların bedelleri ortada.

Emniyet'te de bir çok kişiyi açığa aldık

Devletin kurumlarının yaptığı yanlışlar tespit ediliyorsa, eleştiriler yapılır. Tabi dozajının iyi ayarlanması gerekir. Bu hassasiyet elden kaçmış gibi gözüküyor. Bu kurumlarla ilgili hiç eleştiri yapmayalım dersek o zaman önüne gelen alır sazı istediği gibi başlar çalmaya. Birçok şeyler Emniyet'te de oluyor. Bakanımızı çağırıp, açığa alacaksınız diyoruz. Nitekim bir çok kişi açığa alındı. Askeriyede de birçokları askeri yargıya sevk edildi. Ama belden aşağı vurma şık şeyler değil. En çok hakarete uğrayan bizleriz. Sabrediyoruz, yeri geliyor moralimiz bozuluyor, yeri geliyor cevap veriyoruz.


Başbakan Erdoğan dün Siyaset Meydanı programında Orgeneral İlker Başbuğ'un dünkü ?Şimdilik susuyoruz? açıklamasından TEKEL işçilerinin Ankara'daki eylemine kadar gündeme ilişkin birçok konuda soruları yanıtladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, ?Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız? sözü için ?Her hafta yaptığım görüşmede ?Nedir bu?' diye kendisine bunu sorabilirim? dedi. Show TV'de yayınlanan ?Siyaset Meydanı? programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Org. Başbuğ'un ?Sabrımızın taşmasından kastım şudur: Biz bütün bu olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız? sözlerini değerlendirdi.

Basın üzerinden Genelkurmay Başkanı ile konuşmayacağını ifade eden Erdoğan şöyle konuştu:

?Haftalık olarak zaten benim rutin kendisiyle görüşmelerim var. Her hafta yaptığım görüşmede ?Nedir bu?' diye kendisine bunu sorabilirim. Hatta telefonla da aramızda özel telefonumuz, özel hattımız var, onunla da sorup görüşme imkanım var.?

?Özel hattımız var'

?Kaldırdığınız zaman Genelkurmay Başkanı mı çıkıyor?? sorusu üzerine Erdoğan, ?Hayır çevirerek çıkartıyorum. Böyle bir imkânımız var, böyle de görüşürüz. Ama bütün mesele biz zaten bu tür bilgileri aramızda her hafta paylaşıyoruz. Yani böyle bir hassasiyetin olması halinde benimle zaten bunları paylaşacağına inanıyorum? dedi.

Bir gazetecinin, ?Belki de paylaşmıştır? demesi üzerine Erdoğan, ?Belki de? dedi. Gazetecinin, ?Onları bize anlatsanız? sözleri üzerine Erdoğan, ?Öğrendiğimde anlatırım, sorarım yani. Söyleyeceğiniz başka şeyler var mıdır diye. Ama biz kendisiyle yaptığımız görüşmelerde böyle bir şey yok. Ama medya üzerinden de herhangi bir şeyi konuşmayı artık doğru bulmam? dedi. ?Özel telefonun dinlenmesi konusunda korkunuz var mı?? sorusuna da Erdoğan, ?Bu telefonun dinlenmediği söyleniyor? yanıtını verdi.

?Çadırlar Ankara'ya yakışmıyor'

TEKEL işçilerinin iki aydır Ankara'da sürdürdükleri eylemin sorulması üzerine de Erdoğan, ?Burada belli bir sendika her ay 650 milyarlık geliri kaybediyor. Bu gizleniyor. İşin aslı bu. Yılda 7.5 trilyon bir para gidiyor? dedi. Erdoğan, ismini açıklamadığı bir sendikacının kendisine İzmir'de çalışan işçiyi Hakkâri'ye göndermeyi önerdiğini anlatarak, ?Gitmez zaten oraya. Müracaatını yapmaz, işsiz kalır? dediğini söyledi.

Erdoğan, işçilerin bulunduğu çadırların Ankara'ya yakışmadığını ifade eden Erdoğan ?Ciddi manada azalmaya başladılar. Ay sonuna kadar eylem devam ederse, hukuk neyi gerekiyorsa, yasal yetki neyse güvenlik güçlerimizle gerekeni yapacağız. Çadırları kaldıracağız. Ankara'ya yakışan şeyler değil? dedi.

?Demokraside alışmak lazım'

Eylemin ?bindirilmiş kıtalarla yapıldığını? söyleyen Erdoğan ?Burada Türk-İş bile yürekten sahip çıkamıyor. Gelen sendikalar belli. DİSK, KESK, Kamu-Sen bunların durumu belli. Onların ne halde oldukları ortada. Şu anda yapılan da bu. Alıştık, demokraside alışmak lazım? diye konuştu. Türk-İş'in yetkilileriyle 4 kez görüştüğünü ifade eden Erdoğan, eylemin yapıldığı yere gitmeyi düşünmediğini belirtti. Erdoğan, ?Oraya benim gitmem işçilerle konuşmam doğru olmazdı. Sayın Baykal'ın durumuna düşmek istemem? dedi.

Belediyelerin tütün depoları karşılığında işçileri işe alabileceğini belirtin Erdoğan, ?Diyarbakır Belediyesi yapsın böyle bir uygulamayı. Bizimle alakası yok. Kendisi böyle bir tasarrufta bulunabilir. Nasıl değerlendirileceğini bilelim, araziyi verelim, onlar da dışarda olanları alsınlar? diye konuştu.

Erdoğan, programda başta Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan olmak üzere medyaya yönelik sert çıkışlarıyla ilgili de soruları yanıtladı. ?Devlet Bahçeli basın patronlarını eleştirdi. Siz bunu eleştiriyorsunuz. Başbakan bir ara Aydın Doğan'a takılmıştı. Kişi olarak Aydın Doğan'ı hedef göstermişti. Bu tartışmaların arasında biz gazeteciler kaldık, ne diyorsunuz?? sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

?Ben hiçbir zaman isim vererek bir gazeteden bahsetmedim, bahsetmek istemedim mecbur kalmadıkça. Bizim Doğan grubu ile ilişkili gelişmeler daha sonra Maliye Bakanlığımızın rutin işlemlerinde farklılık arzetmeye başladı. Bunu farklı bir yöne çektiler. Ta Avrupa Parlamentosu'na kadar olay çok farklı yönleriyle taşınmak suretiyle AP raporunda da bu konu yer aldı. ?Söylenen bizden kaynaklanan bir şey değil. Bu kendiliğinden oluştu' gibi. Avrupa'nın hangi ülkesinde olursa olsun böyle şeyler olunca yer yerinden oynar. Partimizle, şahsımızla ilgili yalan yanlış haber yapan gazetelere karşı siz de sivil itaatsızlık anlayışı ile tavrınızı koyun. Benim söylediğim bu. Bugün de aynı kanaatteyim. Kalkıp da ?biz geldiğimizde size ne olacağını gösteririz' böyle bir tavrın içinde olmadım. Nasıl ki medya bizi eleştirme hakkına sahipse bizim de nazik bir şekilde bu eleştiriyi yapma hakkımız vardır.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber