Arabanıza biner binmez pencereleri açın ve hemen klimayı çalıştırmayın!

Araba panosu, koltuklar vs. benzen üretir. Bu da kansere neden olan bir toksin.

http://connection.ngkwee.com internet sitesinde yayınlanan bir habere göre araba panosu, koltuklar vs. benzen üretiyor. Bu da kansere neden olan bir toksin (arabanızda ısınmış plastik kokusunu anımsayın..) Benzen kemikleri zehirleyip, lösemiye, alyuvarların azalmasına, ayrıca da düşük yapmaya da neden olabiliyor.

Habere göre iç mekanlarda kabul edilebilir benzen seviyesi 0.01 metrekarede 50 mg'dır. Kapalı alana park edilmiş arabalarda bu oran 0.01 metrekarede 400-800 mg seviyesine çıkar. Havanın sıcaklığının 17 derece ve üstü olan dış ortamlarda, ve de güneş altında park edilmiş arabaların içindeki benzen seviyesi ise kabul edilir seviyenin 40 katına ulaşıyor (0.01 metrekarede 2000-4000 mg benzene)

Dolayısıyla arabanın içindeki insanlar mutlaka bu zararlı havayı solumak zorunda kalıyorlar.

Arabanıza binerken, pencere ve kapılarınızı açıp arabanızı çok iyi havalandırın. Benzen vücuttan atılması çok zor bir toksin. Böbrek ve ciğerler için de son derece zararlı.

Kaynak: http://connection.ngkwee.com/2008/09/20/open-the-windows-after-you-enter-your-car/

Konuyla ilgili iki uzmanın görüşlerini aldık

Florence Nightangale Hastanesi doktorlarından Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Coşkun Tecimer'in şunları söyledi:

?Benzen denilen madde insanlarda lösemi olarak bilinen kan kanserine neden olabilir. Ayrıca kemik iliğini baskılayarak aplastik anemi dediğimiz hastalığa da yol açabilir. Bu hastalıkta kan elementleri olan alyuvarlar, akyuvarlar ve pıhtılaşmadan sorumlu trombositler azalır. Hastada infeksiyonlara eğilim ve kanamalar görülebilir. Tedavisi için kemoterapi yanısıra kemik iliği nakli gerekmektedir. Arabalarda benzen bulunup bulunmadığı ayrı bir konudur ve bizim uzmanlık alanımız dışındadır.?

Makina Mühendisi Özgür Balcı ise klimanın çalışması ile ilgili teknik detayları şöyle açıkladı:

?Arabaya bindiğinizde içeride bulunan havayı sirküle ederek ortamdan uzaklaştırabilirsiniz. Bunun en kolay yolu araba hareket halinde iken camları açmak olacaktır. Böylelikle içerideki hava değişimi sağlanmış olacaktır, artık klimayı devreye sokabilirsiniz.

Bu şekilde içerideki havanın kısa sürede ortamdan uzaklaşması sağlanmış olur. Camları açmadan klimayı çalıştırarak ortam soğutulmak istenirse; tercihe göre ya içerdeki hava sirküle edilerek soğutulup tekrar kabin içine verilecektir -bu içerideki havanın soğutularak tekrar tekrar kabinde çevrilmesi demek olur- ya da klima devresinde soğutularak içeri verilecek hava dışarıdan alınacaktır. Bu durumda da içeri gelen hava dışarıdan alındığı için temiz olacaktır fakat havalandırma kanallarının küçük olması sebebiyle ortamdaki havanın tamamen temizlenmesi uzun zaman alır, bu süre zarfında araç içindekiler bu havayı solumak durumunda kalacaktır.?

Klimaların çalışma prensibi ise şöyle:

?Klima ya da soğutucular kapalı devrelerinde gezdirilen, düşük sıcaklıkta buharlaşabilen bir gazın (Örn. Freon 12), buharlaşma gizli ısısını kullanma esasına dayanır. Atmosfer basıncında ve normal ortam sıcaklığında gaz fazında olan bu gaz kompresörde yüksek basınca çıkarılıp ardından bir kondenserde gene yüksek basınçta yoğuşturularak sıvı faza geçirilir. Genleşme valfinden geçerken basıncı düşen sıvı haldeki freon12 evaporatörde ortam sıcaklığında buharlaşmaya başlar. Bu esnada faz değişikliği için ihtiyaç duyduğu ısıyı ortamdan çeker. Buharlaşmış gaz tekrar aynı çevrime tabi tutulur. Isısını evaporatörde freona aktarmış (yani soğumuş) olan hava da fan vasıtasıyla ortama üflenir.?