Bin 751 çocuk kayıp

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Haziran 2010 17:32, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya kalma ihtimalinin en fazla olduğu kesimlerden birinin çocuklar olduğu bildirildi.

Devlet Planlama Teşkilatı'ca (DPT) hazırlanan ''Türkiye'de Çocuk ve Çocuğun Sorunları'' başlıklı çalışma TBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu toplantısında üyelere sunuldu.

Çalışmada, okul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 76'sı okula devam ederken, bu kesimin yüzde 5,9'unun ekonomik getiri sağlayan bir işte, yüzde 43'ünün ise ev işlerinde çalıştığı ifade edildi.

SHÇEK kuruluşlarında geçen yıl 10 bin 274 çocuğun yatılı hizmet aldığı belirtilen çalışmada, şu bilgilere yer verildi:

''Geçen yıl tutuklu, hükümlü olarak ceza infaz kurumlarında ve eğitim evlerine bulunan çocuk sayısı 2 bin 463'tür. Aranmakta olan 'kayıp çocuk' sayısı bin 751 olarak bilinmektedir.

Çalışan, sokaktaki, korunma ihtiyacı olan, suça sürüklenen, ihmal ve istismara maruz kalmış, engelli ve yoksul çocuklar risk altındaki çocuk grupları arasında sayılabilir. Bu çocukların devlet tarafından özel olarak desteklenmesi gerekir.

Son yıllarda toplumdaki değişikliklere paralel olarak çocuk ve ergen nüfusun yaşadığı sorunların ağırlaştığı gözlemlenmektedir. Bu sorunlar arasında, madde bağımlılığı, cinsel istismar, kayıp çocuk oranındaki artış, suça karışan çocuk oranındaki artış, sokakta çalışan veya yaşayan çocukların sayısındaki artış ile çocukların şiddete eğilimindeki artış gösterilebilir.''

DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu da kurumun çalışmaları hakkında komisyona bilgi verdi.

''Kurum tarafından hazırlanan çalışmaların dikkate alınması gerektiğini'' ifade eden Madenoğlu, ''Tabii ki nihai karar verici hükümettir ama en azından hazırlanan dokümanlar incelenerek, politikaların bunlara göre şekillendirilmesini arzu ediyoruz. Bu nedenle yaptığımız işleri sonuç odaklı hale getirmeye çalışıyoruz. Hükümet politikalarıyla bizim teknik çalışmalarımızı örtüştürmeye çalışıyoruz'' dedi.

Türkiye'nin önünde bir ''demografik fırsat penceresi'' açıldığını vurgulayan Madenoğlu, genç nüfusun fazla, yaşlı nüfusun az olduğu bu dönemi verimli bir şekilde değerlendirmek gerektiğini anlattı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber