Askerin gemileri yakıtsız mı ki kredi kartıyla benzin alıyorsun

Haber Giriş : 16 Temmuz 2010 07:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

?

Poyrazköy davasının dünkü duruşmasında ilginç bir tartışma yaşandı. Kardak krizi sırasında kredi kartıyla zodyak bota benzin aldıklarını söyleyen sanık Türkşen'in, ifadesini tekrarlaması üzerine hâkim sert tepki gösterdi: "Türk ordusunun gemileri benzinsiz, askeri kumanyasız mı bekliyor? SAT bu kadar profesyonelken nasıl botta benzin eksik olur?"

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkeme-si'nde görülen Poyrazköy davasına bazı tutuksuz sanıkların savunmaları damgasını vurdu. Özellikle Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen'in, 'Kardak' operasyonu için bota kredi kartıyla yakıt aldıklarını söylemesi ve dün de 'Böyle yüzlerce hikâye var.' demesi üye Hâkim Mehmet Karababa'nın tepkisini çekti. Hâkim, "Paranızla bakkaldan ekmek-peynir aldığınızı, benzin aldığınızı anlattınız. Türk ordusunun gemileri benzinsiz, askerî kumanyasız mı bekliyor?" diye sordu. Türkşen, kendilerini Bodrum'a götürecek pilotun uçağa benzin konulmasına izin vermediği için bu çözümü bulduklarını söyledi. Hâkim, mahkemeye sunulan benzin faturası için de, "Neden sizde duruyor, parasını almak için faturayı vermediniz mi?" sorusunu yöneltti.

Türkşen, 14 yıldır saklanan faturanın bir şekilde ellerine ulaştığını belirtirken, söz konusu tartışma Albay Dursun Çiçek'in geçen sene kullandığı izne ilişkin başka bir belgeyi hatırlattı. Mahkemenin talebi üzerine Genelkurmay, belgenin imha edildiğini bildirmişti. Dünkü duruşmada ayrıca müzeye yerleştirilen ve öğrencilerin ziyareti sırasında patlatılacağı ileri sürülen TNT de gündeme geldi. Sanık Türkşen, patlayıcının tahrip gücünü tuhaf bir örnekle açıkladı: "Kümesin ortasında patlatın, sadece 300 tavuk, yumurtadan kesilir. Bazıları da telef olur."

'Kafes Operasyonu Eylem Planı' ve amirallere suikast davalarının birleştirildiği Poyrazköy'de yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin davanın 5. duruşması dün görüldü. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar ile eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 25 tutuksuz sanık katıldı.

Ali Türkşen'in savunmasını tamamlamasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Üye hâkim Mehmet Karababa'nın, "Yunan kuvvetleri Kardak kayalıklarına bayrak diktikten sonra Türkiye, İkiz kayalıklara bayrak dikme çözümünü buldu. Ama siz buraya bayrak dikmeye giderken, bota kendi cebinizden yakıt aldığınızı söylüyorsunuz. Türk ordusunun, böyle bir durumda harekat planı yok muydu? Askerimizin gemisi yakıtsız mı duruyor? Askerimiz kumanyasız mı kalıyor?'' sorusuna, şöyle cevap verdi: "Bize 'bütün malzemelerinizi alın, sizi uçak bekliyor, onunla Bodrum'a ineceksiniz' dendi. Biz de tüm malzemelerimizi alarak uçağa gittik. Ancak benzinler uçak pilotu tarafından uçağa alınmadı. Gittiğimiz yere en yakın askeri birlik Aksaz'daydı. Onun için de böyle bir çözüm bulduk.''

Sanık avukatlarından Şeref Dede de "Hâkim Mehmet Karababa, Türk ordusu bu kadar aciz ve savunmasız mı diye sordu." demesi üzerine Karababa, müdahale ederek, "Söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Türk ordusunun, planlı savunma yaptığına hâlâ inanıyoruz. Merak ettim." dedi. Bunun üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Oktay Kuban, "Türk ordusunun ne kadar hazırlıklı olduğunu ve aksaklıklar ortaya çıktığında nasıl çözüm bulduğunu açıkça ortaya koydu.'' ifadelerini kullandı.

Hâkim Mehmet Karababa da 1996 yılında Kardak krizinde alınan benzinin faturasının niçin kendisinde bulunduğunu sordu. "Parayı almak için faturayı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na sunmanız gerekmiyor muydu?" sorusuna Türkşen, "Bununla ilgili belge sunduk. Fatura da bir şekilde bana geldi." diyerek cevap verdi. 14 yıl öncesine ait benzin faturası mahkemeye ibraz edilirken, Genelkurmay'dan yakın tarihe ait bazı evrakları istediğinde 'imha edilmiştir' cevabı alınması dikkatlerden kaçmadı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber