Gerekçeli karar açıklandı. Esasa 4'e karşı 7 oyla girilmiş

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 02 Ağustos 2010 07:51, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Yüksek Yargı Anayasa'da İctihat Oluşturdu

Yüksek Mahkeme, anayasa paketine ilişkin gerekçeli kararında denetim sınırını genişletti. Buna göre, mahkeme anayasanın 'demokratik, laik, sosyal hukuk devleti' ilkelerine aykırılık iddialarını 'esas'tan inceleyecekAayasa değişikliği paketinde birkaç ibareyle sınırlı kısmi iptal kararı veren Anayasa Mahkemesi, gerekçeli kararını Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımladı. Yüksek Mahkeme, anayasanın ilk üç maddesinde ifade edilen, 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir' tanımına aykırı düzenlemelerin, 'içerik' yönünden incelenebileceğine ilişkin kapsamlı bir içtihat oluşturdu.

'DENETİM SINIRI' ÖN SORUN

Değişiklik paketinin iptal istemini ele alan Yüksek Mahkeme, 'Anayasanın değiştirilmesi teklif edilemez ilkelerine aykırılık' iddiasıyla yapılan başvuruların incelenmesinde, 'denetim sınırı' konusunu ön sorun olarak ele aldı ve ilk bu konuyu karara bağladı. Daha önce verdiği 'türban' kararını dayanak gösteren Yüksek Mahkeme, anayasanın ilk üç maddesinde ifade edilen devletin şekline ilişkin ilkelerin, anayasanın 4'üncü maddesinde

yer alan 'değiştirilmesi teklif edilemez' hükmüyle güvence altına alındığına dikkat çekti.

'TÜRBAN' KARARINI PEKİŞTİRDİ

Oy çokluğuyla verilen kararda, 'teklif yasağına aykırı' anayasa değişikliklerinin, 'şekil denetimi' kapsamında ele alınarak incelenebileceği ve bu yasağa aykırılık tespit edilmesi halinde 'iptal' kararı verilebileceği vurgulandı. Yüksek Mahkeme bu içtihatla, hem tartışmalı 'türban' kararını pekiştirmiş oldu hem de anayasanın ilk üç maddesine aykırı olası değişikliklerde de denetim sınırını genişleteceğinin işaretini verdi.

DEĞİŞTİRİLEMEZ İLKELERE VURGU

Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, denetim sınırlarının genişletilmesi şu ifadelerle yer aldı: '... anayasa değişikliklerinin içerik yönünden denetimi, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilkelerin doğrudan ya da dolaylı olarak ortadan kaldırılıp kaldırılmadığı veya içeriklerinin boşaltılarak anlamsız hale getirilip getirilmediğine yönelik ve bununla sınırlı bir denetim olması gerekir.'

'Denetim sınırı aşılabilir'

Yüksek Mahkeme, ön sorun olarak ele aldığı 'denetim sınırına' ilişkin karardan sonra, CHP'nin iptal istemindeki itirazları tek tek karara bağladı. Değişiklik paketindeki, Anayasa Mahkemesi ve HSYK'ya üye seçiminde, seçicilerin sadece bir aday için oy kullanabileceğini düzenleyen ibarelerle hukukçu olmayanların HSYK'ya üye seçilmesine olanak tanıyan düzenlemelere ilişkin 'iptal' kararları da, 'denetim sınırını genişleten' ara karara dayanılarak verildi. Gerekçeli kararının satır başları özetle şöyle:

TEKLİF EDİLEMEZLİK:

Anayasanın 4. maddesinde, anayasanın ilk üç maddesinde yer alan hükümlerin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceği belirtilmektedir. Bu maddeler yönünden anayasa değiştirilse dahi hukuken geçerli olamayacağı açıktır. Anayasanın diğer maddelerinde yapılacak değişikliklerle anayasanın 4. maddesinin yasama organı için çizdiği sınırların aşılma olasılığı gözardı edilemez.

İÇERİK YÖNÜNDEN DENETİM:

Anayasanın ilk üç maddesinde değişiklik öngören veya anayasanın sair maddelerinde yapılan değişikliklerle doğrudan veya dolaylı olarak aynı sonucu doğuran herhangi bir yasama tasarrufunun da hukuksal geçerlilik kazanması mümkün olmadığından, bu doğrultudaki tekliflerin sayısal yönden anayasaya uygun olması tasarrufun geçersizliğine engel oluşturmayacaktır. Anayasa değişikliklerinin içerik yönünden denetimi, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilkelerin doğrudan ya da dolaylı olarak ortadan kaldırılıp kaldırılmadığı veya içeriklerinin boşaltılarak anlamsız hale getirilip getirilmediğine yönelik ve bununla sınırlı bir denetim olması gerekir.

ŞEKLEN AYKIRILIK YOK:

Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen anayasanın 148. maddesinde, anayasa değişikliklerine ilişkin yasaların sadece şekil yönünden denetlenebileceği hükme bağlanmıştır. İptal istemi bu sınırlı sebeplerden herhangi birine ilişkin bulunmadığı sürece davanın dinlenme olanağı yoktur.

HÜKÜMET TASARISI DEĞİL:

Başbakan ve bakanlar milletvekili oldukları sürece anayasa değişikliği tekliflerine 'milletvekili' sıfatıyla imza atabilirler. Başbakan ve bakanların milletvekili sıfatıyla kanun teklifine imza atmaları o teklifi tasarı haline getirmez.

'GİZLİ OY İHLALİ' İÇİN DELİL YOK:

Anayasa Mahkemesi'nin oylamanın geçersizliğine karar verebilmesi için oylama sonucunu etkileyen açık bir anayasaya aykırılığın gerçekleşmiş olması gerekir. Dava dilekçesinde ileri sürülen hususların oylamanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğunu ispatlayacak açık ve yeterli delil bulunmadığı gibi bu usulsüzlük iddialarının oylama çoğunluğunun sağlanıp sağlanmadığı konusunda dikkate alınması gereken ikinci tur oylamalarda gerçekleştiği de belirlenemediğinden oylamanın anayasaya aykırı bir şekilde yapıldığı söylenemez.

'AYM'YE ÜYE' SEÇİMİ ÖNEMLİ:

Karşılaştırmalı hukuka bakıldığında, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimine parlamentoların ya da diğer seçilmiş organların katılmasının bu kurumun demokratik meşruiyeti açısından büyük önem taşıdığı kabul edilmektedir.

HSYK'NIN YAPISI GÜÇLENDİRİLDİ:

HSYK'nın üye sayısının artırılması, seçim tabanının genişletilmesi, kurul üyelerinin çoğunluğunun yargıçlar tarafından doğrudan seçilmesinin kabulü, kurulun kendi sekreteryasına kavuşturulması, özerk yapıyı güçlendiren düzenlemelerdir. Bu nedenle, söz konusu hükümlerin yargı bağımsızlığını dolayısıyla hukuk devleti ilkesini ortadan kaldırdığı ya da içini boşaltarak anlamsız hale getirdiği söylenemez.

HSYK'DA HUKUKÇULAR OLMALI:

Yargı teşkilatıyla bir şekilde ilişkisi olmayan iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleriyle üst kademe yöneticilerinin hakim ve savcıların atama, tayin, terfi disiplin gibi özlük işlerinden sorumlu bir kurulda görev almaları yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesini zedeler niteliktedir.

ÜYE SEÇİMİ DEMOKRATİK OLMALI:

HSYK'ya üye seçiminde, seçicilere sadece bir aday için oy kullanma hakkı verilmesi, demokratik değildir. Buna göre, bazı adaylar açısından seçmenlere oy kullanma hakkı tanınmayarak sonuçları seçmen iradesini yansıtmaktan uzak olan bir seçim usulünün demokratik olmadığında kuşku yoktur.

MAHKEME YETKİSİNİ ASTI 'ESAS'A GİRDİ

Anayasa Mahkemesi'nin 4'e karşı 7 oyla aldığı kararda, Başkan Haşim Kılıç, üye Serruh Kaleli ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından seçilen yeni üyeler Engin Yıldırım ve Nuri Necipoğlu karşı oy kullandılar. Karşı oy yazısında sert ifadeler kullanan Kılıç, özetle şu görüşleri dile getirdi:

'EGEMENLİK' GÖZARDI EDİLDİ

- Anayasa Mahkemesi yetkisini aşarak esasa girmiştir. Bilindiği gibi değişiklik paketi halkoyuna sunulmuştur. Bu durumda anayasa değişikliğinin esas denetimini yapacak olan millettir.

- Çoğunluğun görüşündeki kurgudan hareket edilirse yapılabilecek her türlü anayasa değişikliğinin belirtilen niteliklerle ilgisi nedeniyle onları başkalaştırdığı, içini boşalttığı, işlevsiz kıldığı gibi hiçbir ölçüsü olmayan sübjektif gerekçelerle Anayasa Mahkemesi'nin esas denetimine konu olacağı tartışmasız bir gerçektir. Bu sonuç, halka ait kurucululuk yetkisinin üstlenilmesi yine halka ait olan egemenlik yetkisinin göz ardı edilmesidir. Bunun adı esas denetimdir.

Değisiklik hukuk devleti ilkesine aykırı

Paketİn tümünün iptal edilmesini isteyen Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt ise, değişikliğin hukuk devletine, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırı olduğunu kaydetti. Paksüt şu görüşleri savundu:

- Demokratik hukuk devletinin varlığını sürdürebilmesi, kuvvetler ayrılığının korunmasına bağlıdır. Kuvvetlerden biri olan yargının yasama ve yürütmeden ayrılması ise ancak yargının bağımsızlığı ile sağlanabilir.

- HSYK'nın yapısına ilişkin düzenleme anayasanın değiştirilmesi teklif edilemez ilkelerinden 'Hukuk devleti' ilkesine aykırıdır.

'CUMHURBAŞKANI TARAF OLUR'

- Halkoyu ile seçilen cumhurbaşkanının ya iktidarla aynı taraf, ya da karşı taraf olacağı gözetildiğinde Anayasa Mahkemesi üyelerinin üç kişi hariç tamamını belirleyebilmesinin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile bağdaşmayacağı açıktır. Yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına ilişkin güvenceleri içermeyen, mevcut güvenceleri de ortadan kaldıran bu değişiklik anayasanın 'Hukuk devleti' ilkesine aykırıdır.

Ersin BAL / ANKARA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber