Alternatif enerji kaynaklarının kullanımı yaygınlaşıyor
Harran Üniversitesi (HRÜ) Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Azmi Aktacir, Türkiye'deki mevcut enerji kaynaklarına alternatif enerji kaynaklarının da eklenmeye başlandığını belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Aktacir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de nükleer ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik son yıllarda önemli çalışmaların yapıldığını ifade ederek, devletin bu kaynaklara yönelik ciddi yatırımlar yapmaya başladığını söyledi.
HRÜ'de Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Yeşilata başkanlığındaki bir ekiple, yaklaşık 10 yıldır yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik çalışma yürüttüklerine değinen Aktacir, şuanda Osmanbey Yerleşkesi içerisinde güneş enerjisinden yararlanarak başta ışıklandırma sistemi olmak üzere sulama ve soğutma gibi farklı projeler ürettiklerini anlattı.
Yrd. Doç. Dr. Aktacir, Avrupa ülkelerinde güneşli gün sayısının fazla olmamasına rağmen geliştiğini aktararak, şunları kaydetti:
''Özellikle Almanya güneş enerji potansiyeli bizim ülkemize göre yüzde 50 daha az almasına rağmen bu sistemi geliştirmiş durumda. Şuanda dünyada en fazla güneş enerjisinin kullanıldığı ülke konumundadır. Artık ürettikleri teknolojiyi farklı ülkelere satmaya başladılar.''
-GÜNEŞ ENERJİSİ 5 KAT DAHA KARLI-
Güneş enerjisi kullanımının diğer enerji kaynaklarına oranla daha karlı olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Aktacir, Almanya'da uygulanılan yöntemle bu özellikleri taşıyan sisteme sahip bir binada, gündüz güneşten elde edilen elektrik enerjisinin kullanım fazlasını şebekeye verildiğini, gece ise güneşin gitmesinden dolayı ihtiyaç duyulan enerjinin şebekeden alındığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Bu şebekeler arası alışveriş arasında önemli bir fark oluşuyor. Güneş enerjisiyle elde edilen enerjinin 1 kilovatına karşılık olarak şebekeden yaklaşık 5 kilovat enerji alınabiliyor. Dolayısıyla güneş enerjisi 5 kat daha karlı hale geliyor. Yıl sonunda yapılan hesaplamalarda da haliyle ciddi bir kazancın sağlandığı ortaya çıkıyor.''
Aktacir, Türkiye'de güneş ve rüzgar enerjilerine yönelik ciddi çalışmaların yapılmasına rağmen devletin doğalgaz ve termik santrallerine verdiği gibi bir alım garantisi sunması gerektiğini ifade ederek, ''Türkiye'de güneşli gün sayısı oldukça fazla hatta Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde güneşsiz gün yok denilebilecek kadar az. Güneş enerjisini bölgemizde rahat bir şekilde kullanma imkanı var'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının alternatif enerji kaynaklarına yönelik yakın zamanda önemli adımlar atmasının beklendiğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Mehmet Azmi Aktacir, şunları kaydetti:
''Bakanlık bugüne kadar enerji politikalarını 3 alanda (petrol, hidroelektrik ve termik santraller) devam ettiriyordu. Türkiye'deki mevcut enerji kaynaklarına artık nükleer ve yenilenebilir enerji kaynakları da eklenmeye başladı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının başında ise güneş ve rüzgar geliyor. Güneş ve rüzgar enerjileri konusunda ciddi bir aşama kaydedilmesine rağmen bir duraksama var. Sektörün fiyat alım beklentisi var. Bu açıklandığı zaman çok sayıda güneş enerjisi santrallerinin kurulması ülkemiz açısından sürpriz olmayacaktır.''
Türkiye'de güneş ve rüzgar enerjisi konusunda farklı üniversitelerin önemli çalışmalar yaptığını belirten Aktacir, devletin konuya ilişkin yeni politikasıyla birlikte bu çalışmaların daha da yaygınlaşacağını ümit ettiklerini sözlerine ekledi.