Sınav kâğıdı önümde... Yine sınıyorlar beni

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 06 Ocak 2011 00:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SINAV DESPOTİZMİ

Aşağıdaki metin Haber Gönder bölümüne iletilen gönderilerden seçilmiştir.

Sınav kâğıdı önümde? Yine sınıyorlar beni? Bildiklerini bilip bilmediğimi bilmek istiyorlar? Sadece bildiklerini bilmemi istiyorlar? Bunun dışında bir bilgi aramamamı söylüyorlar? Önemli olan bunlarmış? Gerisinin değeri yok? Geleceği yok?

Her seferinde beni sınava alıyorlar? Hep şüphe ediyorlar benden. Bildiklerimden nefret ediyorlar. Her gün, her ay, her yıl, her dönem, her yaşta? Bitmiyor sınav kâğıtları, bitmiyor sorular? Verdiğim cevaplar onları tatmin etmiyor? Her defa yeniden karşıma çıkıyorlar? Ama bir gün onlara anlatacağım?

Kimle karşılaşsam, kiminle konuşsam bana hemen sınavı soruyorlar? Ne zaman olacakmış? Dershaneye gidiyor muyum? Deneme sınavları nasıl geçiyor? Hangi bölümü hedefliyor muşum? İyi çalışmalıymışım? Bayatlamış sınav taktikleri öneriyorlar? Bak bizim durumumuzdan ders al diyorlar? Herkes yargıç, ben mahkûm olmuşum?

Herkes sınava hazırlamaya çalışıyor? Okullar, müdürler, öğretmenler, bürokratlar seferberlikte? Yayıncılar piyasayı kaplamış? Bastırdıkları kitaplar, testler? geri dönüşüm çöp kutuları ha bire dolup boşalıyor? Milyonlarca sahife? Her gün bilmem kaç tane soru çözümlememi öğütlüyorlar? Dershaneler, öğretmenler seferberlikte? Büyük sınava az bir zaman kalmışmış? Trilyonlarca para akıtılıyor? İlim- bilgi insanlık tarihi boyunca hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı? Karşılığında eğitim- bilgi- düşünce adına ne elde ediliyor? Koskoca bir HİÇ? Çünkü sınavlar bizi Hiçleştirmek için yapılıyor.

Bu sene sınava çok iyi hazırlandım? Bu önümdeki son fırsatmış? Öyle diyorlar? Galiba bu sınavdan sonra hayatımın gidişatı belirlenecek? 2- 3 saatlik sınav içinde yerim, konumum, değerim belli olacak. Benimle yarışan binlerce insanı geçmeliydim? Bu yanımdakiler rakiplerim? En değerli sınava tüyolarını onlara vermemeliyim? En kritik bilgi açıklarını söylememeliyim? Bir rakip daha eksiltmeliyim, geçmeliyim? Geleceğim burada saklı? Bencillik mi, ihtiras mı diyorum buna? Hayır, bunun adı yarış kültürü?

Sınava sadece ben hazırlanmıyorum? Metafizik güçler devreye sokulmaya çalışıyor? Türbelerde dualar ediliyor? Adaklar kesiliyor? Bezler bağlanıyor? Tesbihatlar yapılıyor? Zihnimi şeytan karıştırmasın diye şeytan kovma seansları düzenleniyor? Cinler devreye sokulmak isteniyor? Sınav tanrısından yardım bekleniyor? Bunca adağın, dileğin karşılığını vermesini istiyorlar?

Ben sınavda yapacağım sorunun puanını düşünür ve bunu çoğaltma derdinde iken? Yarıştığım bir genç annesi dershane parasını ödeyemeyince haciz eve gelen genç intihar etmişti? Ama bunların hiçbirini hatırlamayan, umursamayan aile çocukları da var elbet? Onlar için üniversite okumak, bitirmek neymiş hatırlamıyorlar bile? Ben gençliğimi, zamanımı 3 saatlik sınav saati için harcarken, o başka hülyalar içinde yüzüyor? Hiçbir zaman eşitlenmeyeceğim onunla? Zaten sınavlar onunla eşit olmamam için yapılıyor. O hep üstte olacak? Ben ise o ve yanındakilerin kurdukları sistem içinde bana verilen görevi icra edeceğim?

Toplum içindeki değerim bu sınavla belli olacak? Birinciler arasında yer alır, derece yaparsam gazetelerde, bilboardlarda, boy boy fotoğraflarım yayımlanacak? Okuduğum dershanenin reklâm mankeni, gelişen yüzü olacağım? Çevremdekiler kazandığım bölümün durumuna göre beni takdir edecekler? ama ama ama? Eğer sınavı kaybedersem? Anne- babam verdikleri emeklerini nasıl da harcadığımı anlatacaklar? İyi ders çalışmadığımı söyleyecekler? Senin halin ne olacak diye bağıracaklar? Çevremdekiler acıyarak bana bakacak? Bu da işsizler ordusuna kayıt olmuş diyecekler? Bir baltaya sap olamadı diye içlerinden geçirecekler? Bunun uğrunda neler yapıldı diye hayıflanacaklar?

Yine sorular? Çalıştığım yerden çıkmamış. Hep kaybediyorum. Ama çözmeliyim? Başka çare yok? 4 şıklı sorular? Başka doğru, başka alternatif, başka yorum yok? Ama ben bu sorunun başka bir cevabı olduğunu biliyordum. Kitapçığa bakıyorum. Kelimeler, cümleler, işlemler? Büyük bilmeceyi çözmeye başlamalıyım. Cevapları en pratik şekilde kâğıda kodlamalıyım? Bunların içinde hayatın hangi şifresi saklıdır? Kodlarken ayrımcılık yapılıyor harfler arasında? A, B, C, D, E? Diğer harflerin ne suçu var? Neden diğer harfler kullanılmıyor? Bazı harfler Ç gibi sıra kendisine geldiği halde onu atlıyorlar?

Kim hazırlıyor bu soruları? Kendi egemenlik alanlarını kapsayan düşünce- algı alanlarında hazırlıyorlar. Hangi aklın eseri bu sorular? Hangi güce hizmet ediyorlar? Konuları kendileri belirliyor. Önümüze koyuyorlar? Hazırlayanlar onlar, bilenler onlar, tarifleri bilenler onlar? Biz hep tüketiyoruz, yemeye alıştırılmışız? Bu soruları soranlar cevaplarını aldıklarında mutlu olacaklar mı? Bu soruları bildiğimi/ bilmediğimi nerden biliyorlar? Vereceğim cevap onların suratlarında patlayacak? Onların bildiklerini bilmiyorum? Onların bildiklerinden nefret ediyorum? Kendi bildiklerimle sınava gireceğim? Onlara kendi cevabımı vereceğim?

Sınav salonunda gözetmenler var? Kapıdan girerken, salonda, sınıfta? Herkes teyakkuzda. Beni gözlüyorlar. Sınav anında eksik veya yanlış bir şey yaparım diye hazırdalar? Bakıyorlar, dinliyorlar, hissetmeye çalışıyorlar? Büyük big brotherlar? Resimlerime, kimliğime, gözlerime bakıyorlar? İçlerinde biriktirdikleri şüphelerle etrafı kol açan ediyorlar?

Sınavdan çıktım? Beni bekleyenler var? Gözlerime bakıyorlar? Duygularımı okuyup sınavımın nasıl geçtiğini anlamaya çalışıyorlar? İlk soru: nasıl geçti? Nasıl geçsin; ufalandım, eğrildim, büküldüm, ezildim. Her soru başıma bir tokmak gibi iniyordu. Sersemledim. Şaşakaldım. Aklımı yitirdim. Vicdanımı kaybettim. Ve nihayet zil çaldı, kendimi buldum.

Bu mizanseni kim kurdu? Bu oyunu kim bize oynuyor? Çıksın ortaya? "Sınav insanları gözetim altında tutmayı sağlayan ve hiyerarşiyle onları standartlaştıran ceza tekniklerini bir araya getirir. Sınav nesne olanı köleleştirir; köle olanı nesneleştirir. Kendi değerini sınavla belirlemek "derebeyine teslim olmak"tan öte bir anlam taşımaz" diyen Michel Foucault? Evet, bilgi emperyalizminin aktörleri nerdesiniz? Köleleştirilen ruhumuz, kaybolan benliğimizi nereye hapsettiniz?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber